İnsan akıl sahibidir, insanı meleklerden ve diğer varlıklardan ayı
ran yönü aklıdır. Bu özelliği dolayısıyla dinin emir ve yasaklarına
muhataptır. Bunları kabul ya da red konusunda bir tercihle yüz
yüzedir. Sonuç olarak insanlar arasında aklını kullanarak imanı
ve teslimiyeti seçenler olduğu gibi, inkâra sapanlar da bulunmak
tadır.
İnsan özgürdür, insan tercih yapabilen bir varlıktır. Kendisine
sunulan seçenekler içerisinden imanı da inkârı da tercih etmek
onun özgürlük alanı içindedir. Bunu yapabilecek bir irade kendi
sine yaratıcısı tarafından verilmiştir.
İnsan sorumludur. İnsan, inandıklarından ve inanmadıklarından,
tercih ettiklerinden ve etmediklerinden, yaptıklarından ve yap
madıklarından sorumludur. Kendisine verilen akıl ve özgürlük
onun bütün bunlardan sorumlu olması sonucunu doğurur. Şayet
akletme ve tercihte bulunabilme durumu olmasaydı o zaman
imtihana gerek kalmaz, “sorumluluk”tan da bahsedilemezdi.