31 Ekim 1919 tarihinde hamam
dan çıkan 3 Türk kadını, 3 anne, 3
Osmanlı hanımefendisi, şehri işgal
eden Fransız askerlerinin taciziyle
karşılaştı. Kendi topraklarında, va
tanlarında ve bilhassa adı İslam’la özdeş olmuş “Osmanlı”da, başların
daki örtü, yüzlerindeki peçe, üzerlerindeki çarşaf, elin Fransız’ının gözü
ne batmıştı. Sonra ne mi oldu? Önce Çakmakçı Sait müdahale etmek
istedi: “Yetiştim bacılar!” dedi. Ama
takdir-i ilahi sonrasında şehit düştü. Sonra geçimini süt satarak sağla
dığı için “sütçü” olarak anılan “Sütçü
İmam” çıktı sahneye. Silahını çekti, bir Fransız-Ermeni lejyonerini öldür
dü, diğerini yaraladı. Bu olayın son
rası ise malumunuz, Maraş’ın Fran
sız işgalinden kurtuluşuyla sonlandı.
Tabii artık Maraş sadece Maraş
değil, “Kahramanmaraş” oldu. Adına
“Kahramanlık” karıştı.
Unutmadan şunu da belirteyim:
Bu bilgileri ister ulusalcı cenahtan is
ter muhafazakar cenahtan okuyun,
ufak tefek efsanecikler dışında ne bir
saptırma ne de bir yalan bulacaksı
nız. Yani Maraş halkının millî müca
dele içerisinde yer almasındaki te
mel maksadın, annelerinin örtüsü
ne uzanan ele “dur!” demek olduğu
nu göreceksiniz. Tıpkı Anadolu’nun
muhtelif yerlerinde olduğu g ib i…