kamışlı çalgılar
kamışlı çalgılar, dilli çalgilar olarak da bilinir, müzikte bir grup nefesli çalgıya (aerofon) verilen ad. Çalgıcının soluğundan ya da bir hava bölmesinden gelen havanın yassı bir kamışı ya da metalden yapılmış bir dili titreştirmesi, bunun da kamışlı borularda olduğu gibi kapalı bir hava sütununda ya da serbest kamışlılarda olduğu gibi açık
Obua (sol) ve klarnet (sağ) ağızlıklarındaki kamış diller (siyah)
Scientific American Inc.
havada bir ses dalgası oluşturmasıyla ses verirler. Kamışlı borular tek ya da çift kamışlı olur. Zurna gibi çift kamışlıların daha eski olduğuna inanılır. Başlangıçta kamış borular, çalgıcının soluğu ile titreşen bir yarık oluşturacak biçimde yassılaştınlır-dı. Daha sonra iki yassı kanat birbirine bağlanmaya ya da Avrupa’da olduğu gibi bir tanesi ortadan katlanarak kat yerinden yarılmaya başladı. Tek kamışlılarda ise kamış ya klarnetin ağızlık bölümünde olduğu gibi bir çerçeveye çarpar (çarpan ya da vuran kamış) ya da akordeonda olduğu gibi bir şasi içinde serbestçe titreşir (serbest kamış). Tek kamışlı terimi çoğunlukla çarpan kamışlı çalgılar için kullanılır.
Kamışlı borular (örn. klarnet ve obua), boru akustiği ilkelerine dayanır. Borunun uzunluğu sesin yüksekliğini belirler; içindeki hava boşluğunun biçimi de tınıyı etkiler. Orgdaki regal boru ise bu kuralın dışında kalır. Bu örnekte regal boru yalnızca tınıyı etkileyen bir rezonatör işlevi görür; yüksekliği belirleyen, serbest kamışlılardaki gibi gene çarpan kamıştır.
Serbest kamış, Güneydoğu Asya’da olduğu gibi şasi malzemesinden bir ucu bağlı bırakılarak dikkatle kesilmiş bir dil ya da Avrupa’da olduğu gibi şasiye bağlanmış ayrı bir plaka olabilir. Bu dil ya da plakanın kalınlığı ve uzunluğu, çıkardığı sesin yüksekliğini belirler. Bunun en basit örneği, üfleyen kişinin ağzının önünde gergin biçimde tutulan ve solukla titreşen bir ot dilciği ya da ağaç kabuğundan oluşan şerit kamıştır. Güneydoğu Asya’da çok eskilerden beri gelişmiş çalgılarda kullanılan şerit kamışın Avrupa’ya ulaşması Haçlı seferleri dönemine rastlar. Serbest kamışlı çalgılar, serbest yani kapalı olmayan havayı titreştirdikleri için, borulardan farklı olarak serbest aero-fonlar sınıfından sayılır. Bununla birlikte, Güneydoğu Asya’da serbest kamışlı borular da yapılmaktadır.
Çarpan kamış, günümüzde de Avrupa ve Asya köylülerinin kamışlı borularında, hornpipe’ta(*) ve gaydada kullanılmaktadır. Ortaçağ regari(*) dışta bırakılırsa, Avrupa sanat müziğinde kullanılması ise, 17. yüzyılda klarnetin yapımına yol açan denemelere rastlar. Eski çağların çifte kamışı, Yunan aulos’uyla onun öncellerinde, daha sonra da Akdeniz ülkelerinden Çin’e kadar uzanan bölgelerde çalınan zurna türü çalgılarda görülür. Flütlerle birlikte klarnet, obua ve öbür kamışlı çalgılara tahta nefesli çalgılar denir.