Bunlar da koruyucu hekimlik kurallarmdandır. Buhari’de bunlar hakkmda özel bir bölüm vardır. Peygamberimiz S.A.V. şöyle buyurmuşlardır:
«En ideal tedaviniz, hacamet ve kan aldırmaktır.»; (Buhari.) bir rivayette de şöyle deniyor.
«Kim Resulullah S.A.V.’e başından şikâyet ederse, ona, ‘Hacamet’ yaptır; ayaklarından şikâyet ederse, ona, ‘ayaklarına kına yak’, derdi.»
— Ebu Dâvut. Bu hususda çok hadis vardır. Yararları ise, sayılamayacak kadar çoktur. Kan almanın mekruh olduğuna dair iki rivayet vardır. Mekruh olmadığını gösteren rivayet daha kuvvetlidir. Peygamberimiz S.A.V., Übey b. Ka’b’e bir doktor göndermiş; doktor Übey’i dağlamış ve kanmı almıştır. Bir rivayette ise şöyle deniyor:
«En iyi ilaç hacamet ve kan aldırmaktır.» Hacamet bedenin yüzeyini, kan aldırmak ise, bedenin derinliklerini temizler. Hacamet sıcak bölgelerde, kan almak soğuk bölgelerde tatbik edilir. Hacamet ayın ortalarına doğru yapılırsa daha iyi olur. Çünkü o günlerde deri daha rutubetli olur. Peygamberimiz S.A.V. de böyle emir buyurmuşlardır. Hamamdan çıktıktan sonra hacamet ettirmemelidir. Ancak kanı koyu olanlar yaptırabilirler. En iyisi önce sıcak su ile banyo yapmalı, bir saat sonra da hacamet ettirmelidir. Tok kamına hacamet iyi değildir. Peygamberimiz S.A.V.’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
«Aç kamına hacamet şifa, tok kamına hastalıktır.» îbn-i Mâce’nin rivayetine göre, îbn-i Ömer, Nafi’e şöyle demiştir:
Kan basıncım artıyor, bana bir hacametçi bul; halim selim olsun. Çok yaşlı ve çok küçük olmasın. Ben Peygamberimiz S.A.V.’in şöyle dediğini işittim: «Hacametin en iyisi aç kamına yapılanıdır. Hacamette hem şifa hem de bereket vardır. Hacamet hafızayı ve aklı arttırır.» Çene altından yapılan hacamet hafızaya ve yüze faydalıdır. Bacaklardan yapılırsa, uyluk yaralarına, diş ağrılarına, basura ve sırt kaşıntısına yararlı olur. Hacametin daha bunlardan kat kat fazla yararlan vardır. Göbek üzerinden yapılan hacamet unutkanlık getirir. Hanbeli mezhebine göre hacametçiye ücret vermek mekruhtur. îbn-i Abbas R.A. şöyle demiştir:
«Resulullah S.A.V hacamet oldu ve hacametçiye de ücretini verdi.» Eğer Peygamberimiz S.A.V. bu iyi bir şey olmasaydı, ücret vermezdi. — Buhari. Hacamet yapüacak yerlere gelince; îbn-i Abbas diyor ki:
«Resulullah S.A.V. ağrıdığı için başından hacamet oldu.» Bir rivayette de «Yarım başağnsından» deniyor.
Hz. Enes de: «Peygamberimizin S.A.V. şah damarından ve omuzundan hacamet ettirdiğini» rivayet etmiştir.
— Tirmizi. Ebu Harun da: «Peygamberimizin S.A.V. bıngıldaktan hacamet olduğunu rivayet etmiştri.»
— Ebu Davut. Hz. Enes de: «Peygamber S.A.V.’in, ayaklarının üzerinden hacamet olduğunu rivayet etmiştir.»
— Tirmizi ve Nesei. Uygun günler ise, Ebu Hüreyre’nin rivayetinde şöyle gösterilmiştir: «Ayın 17, 19 ve 21. günlerinde hacamet olmak bütün dertlere devadır.»
— Ebu Davut. Bütün dertler dediği, kan basıncından mütevellit dertler demektir. Tirmizi’nin Enes’den rivayet ettiği bir hadiste de, aynı şey ifade edilmiştir. Bir kadının hacamet olması gerekiyorsa, mahremi hacamet etmelidir. Çünkü Ümmü Seleme şöyle bir hadis rivayet ediyor:
«Resulullah S.A.V.’den hacamet için izin istedim. Ebu Taybe etsin, dedi. Ebu Taybe Ümmü Seleme’nin süt kardeşi idi. Eğer böyle biri yoksa baliğ olmamış bir çocuk hacamet etmelidir.»
— Müslim. Hz. Ebu Bekir, ailesini Salı günleri hacamet olmaktan men eder ve Resullullah S.A.V.’den işittiği şu hadisi naklederdi. «Salı gününde bir saat vardır ki o saatte kan durmaz.»
— Ebu Davut. Ben de derim ki: Bütün bu yasaklar hasta değilken yapılan hacametlere mahsustur. Hasta iken ve zaruret hallerinde, ister ayın 17 sinde, ister 20 sinde yapılsın, fark etmez. Celûl diyor ki: İsmet b. İsam bana Hanbel’den şunu rivayet etti: Ahmed b. Hanbel, kan ne zaman harekete geçerse ve hangi saatte olursa olsun, o zaman hacamet olurdu. Buhari’nin rivayetine göre de Ebu Musa geceleyin hacamet olmuştur. Hacamet sanatı ilk önce İsfahan’dan çıkmıştır. Doktorlar ise: Hacametin ayın ortalarına, damardan kan aldırmanın da sonlarına doğru yapılmasının uygun olacağını söylemişlerdir. Şunu da bil ki: Damardan kan aldırmak, tam yerinden yapılmaz veya lüzumsuz yere yapılırsa insanın gücünü düşürür ve uygun olmayan sıvılar çıkarır. Daha başka zararları da vardır. Üstüste iki hastalık geçirenler, hastalıktan yeni kalkanlar, piri faniler, ciğeri ve midesi zayıf olanlar çocuklar, gebeler, lohusalar, âdet görenler kan aldırmamalıdırlar.
Kan aldırmak için en uygun vakit kuşluk ve kaba kuşluk vakitleridir.