Genel

Kangal

Kangal, topraklarının bir bölümü Doğu Anadolu Bölgesi, büyük bölümü İç Anadolu Bölgesi sınırları içinde kalan, Sivas iline bağlı ilçe ve ilçe merkezi kent. Yüzölçümü 3.792 km2 olan Kangal ilçesi kuzeyde Ulaş ilçesi, Merkez ilçe ve Hafik ilçesi, kuzeydoğuda Zara, doğuda Divriği ilçeleri, güneydoğuda Malatya ili, güneyde Gürün ilçesi, güneybatıda Kayseri ili, batıda da Altınyay-la ilçesiyle çevrilidir.

İlin güney kesiminde yer alan ilçe toprakları doğal yapı açısından fazla yüksek olmayan dağlann kuşattığı akarsu vadileriyle yarılmış bir plato niteliğindedir. Kangal, alan bakımından ilin en büyük ilçesidir. İç Anadolu’nun başlıca platolarından Uzun-yayla’nm doğu kesimi, batıdan ilçe alanına sokulur. İlçe topraklarının kuzeyini engebe-lendiren Tecer Dağları(*) batı ve kuzeyde doğal bir sınır oluşturur. İlçe topraklarının doğusunu Yama, güneybatısını da
Gövdeli dağlarının uzantıları engebelendi-rir. Bu dağlar, önemli ölçüde tahrip edilmiş ormanların kalıntılarıyla kaplıdır.

Kuzeydeki küçük bir kesimin suları Tecer Suyu aracılığıyla Kızılırmak’a; doğu kesiminin suları Kangal Çayı, güney kesiminin suları da Tohma Suyu aracılığıyla Fırat’a akar.

Halkın başlıca geçim kaynağı hayvancılıktır. Çok sayıda koyun ve sığır beslenir; arıcılık yapılır. En çok beslenen koyun soyu Kangal akkaramanıdır. Hayvancılıkta geleneksel yöntemler yaygınlığını koruduğundan verim düşüktür. Üzunyayla kesiminde at yetiştiriciliğinin yaygın olduğu ilçe, Kangal çoban köpeği ile ünlüdür.

Bitkisel üretim akarsu vadilerinin genişlediği elverişli kesimlerde yapılır. En çok buğday, arpa, çavdar, şeker pancarı ve patates yetiştirilir. Baklagiller ve meyve üretimi çok düşük düzeydedir. İlçe topraklarında demir ve linyit yatakları vardır. Linyit yatakları, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Kurumu’na bağlı Sivas Kangal Linyitleri İşletmesi Müessesesi tarafından işletilir. Bu linyitler Hamal köyünde kurulan Kangal Termik Santralı’nda değerlendirilir. Kent yakınında bulunan Balıklı Kaplıcası^), bazı hastalıkları iyileştirmesiyle ünlüdür.

Eski adının Arangas ya da Aranga olduğu sanılan yerleşme, 1413’te Osmanlı toprakla-nna katıldı. 19. yüzyıl sonlarında Sivas vilayeti Merkez kazasına bağlı bir nahiye merkezi durumundaydı.

Kangal kenti Sivas-Malatya karayolunun 20 km doğusunda yer alır. Bu yolla il merkezi Sivas’a 88 km uzaklıktadır. Güneydoğudan gelen bir yol kasabadan geçerek Malatya’yı Sivas’a bağlar. Sivas’tan gelip Çetinkaya istasyonunda Erzincan ve Malatya hatlarına ayrılan demiryolu, kasabanın 10 km kadar kuzeyindeki Kangal (eskiden Armağan) istasyonundan geçer.

Kangal Belediyesi 1902’de kurulmuştur. Nüfus (1990) ilçe, 48.068; kent, 12.276.

kangal, bakır nefesli çalgılarda, ağız parçasıyla ana boru sistemi arasına ya da boru sisteminin tam ortasına yerleştirilen, takılıp sökülebilir metal boru. Çalgıda oluşan hava sütununun uzunluğunu artırmaya yarar, özgün hava sütununun armonik dizi-
leri içinde bulunmayan notaların elde edilmesine olanak verir.

Kangal yaklaşık 1600’de kullanılmaya başladı. 18. yüzyıl sonlarında iyice yaygınlaştı.

19. yüzyılda yerini, temel hava sütununun ses perdesinde ani değişiklikler yapmaya olanak veren süpaplara bıraktı.

Böyle bir boru parçasının düz değil de kıvrımlı olanına sap (shank) denir. Tahta üfleme çalgılarda kangal, kıvrımlı bir bor

; ağızlığı, alttan gövdeye, üstten n bulunduğu çıkanlabilen boruya

çoban köpeği, anadolu çoban a da kangal köpeği olarak da ürkiye’nin Sivas ilinde ve özellikle çesinde geliştirildiği sanılan, sürü-p korumasıyla ünlü çoban köpeği zı arkeolojik bulgulara dayanılarak n eski Anadolu uygarlıklarına dediği sanılmaktadır. Bu soy Osman-ti’nde yaygın ve özenli bir biçim-■tirilmiş, kalıtsal özellikleri bakı-
\

* ‘ ‘

. • <:
çoban köpeği

3 başarıyla korunmuştur. Daha sonlarda bekçi köpeği olarak da kullanı-langal çoban köpekleri 1970’lerden arak askeri amaçlar için de eğitilmiş-,’k iri yapılı olan bu köpeklerin erkeği kg, dişisi 40-60 kg’dir. Omuz yüksekle 80 cm’yi aşabilir. Postu sık ve kısa boyun ve omuz bölümünde daha ;;r. Renkleri kirli beyaz, açık sarı, kahverenginin değişik tonlarında ya da olabilir. Ağız ve kulak çevresiyle ~ ucu değişen genişlikte siyahtır. Başı j’âsü geniş, çeneleri, boynu ve özellikle ocakları çok güçlüdür. Yukarı doğru Jl duran kuyrukları tetikteyken kalça e>inde halka biçimini alır. Kulakları :nlikte ve kıvrıktır. Bu köpekler kara ■:ne başanyla uyarlanmış olmalarından ■_ soğuğa ve sıcağa karşı dirençlidir; nemli bölgelere uyum sağlamakta zor-;ekerler.

_-_£al çoban köpekleri çok zeki, duygulu, i. * görevine ve sahibine sonuna kadar _ hayvanlar olarak tanınır. Gen yapısın-~A;ka bir köpek geni olmayan ender «.«/soylarından biridir. Birlikte yaşadığı t’in ve içinde bulunduğu ortamın özel-er.ni kolayca benimser. Görevi başında :c.nden emin ve korkusuzdur. Özel bir görmeden koyun sürülerini başarıyla :e~r7 Birbirine karışmış sürüler arasında :o- sorumluluğu altındaki koyunlan şaş-?it kesinlikle ayınr. Erkek ve dişi, rr. içinde korudukları sürüye yönelen

– rurîü hayvan saldırısını püskürtebilir, s. zenellikle saldırganı oyalarken erkek ■„*. bir hızla koşarak ilk güçlü darbeyi âs->ie indirir.

■J.ceklerin soy kayıtlarını tutan ve stan-iT-innı belirleyen en tanınmış kuruluşlarım ‘-gıitere Köpek Kulübü, Kangal çoban ctsmi ayrı bir soy olarak onaylamıştır.

. Mtorting, Wade-Giles yazımında K’Ang-etkiden (1913’e değin) dajianlu, Wa-c r-ues yazımında ta-chien-lu, Tibet dilin-r ; \5Ktse-mdo, Çin’de, Sichuan yönetim :;–ir.in (sheng) batı kesiminde kent. -; – il (xian) merkezi, hem de Ganziza-;r_ Ganzi Tibet) özerk ilçesinin (zizhiz-\ jiletim merkezidir. Sichuan’dan Ti-
bet Özerk Bölgesi’ne giden anayol üzerindeki Ya’an’ın 100 km batısında, Dadu Irmağının kolu olan Tuo Irmağı kıyısında yer alır. Sarp dağlarla kaplı, 2.560 m yükseklikteki bir bölgede kurulmuştur. Nüfusu Çinliler ile Tibetlilerden oluşur.

Bölge, Song döneminde (960-1279) Çin yönetimine girdi. 10. yüzyılda buraya bir Çinli yönetici atandıysa da yerli Tibet halkının özerkliği tanındı. O dönemde kent Çinli ve Tibetli tüccarların çay, kumaş gibi malların ticaretini yaptığı bir pazar merkeziydi. 1908’de Kangding Fu adıyla düzenli bir yönetime kavuştu; 1912’de de il yapıldı. 1928’den sonra kurulan Xikang yönetim bölgesinin merkezi oldu ve 1950’de merkez Ya’an’a taşınana değin bu konumunu sürdürdü. Xikang yönetim bölgesi 1955’te feshedildi.

Kangding’de 1949’dan sonra bir hidroelektrik santralı kurulmuş ve el sanatlarına dayalı bazı sanayi dalları geliştirilmiştir. Yünlü dokuma atölyeleri, el tezgâhlan ve çay işleme tesislerinin de bulunduğu kent, Çinlilerin, Sichuan’ın batısındaki dağlık bölgede yaşayan Tibetlilerle ilişkisini sağlayan bir merkezdir. Nüfus (1970 ortalan tah.) 10.000-50.000.

Kangean Adaları, Endonezya dilinde ke-pulauan kangean. Cava Denizinde Endonezya’ya ait ada grubu. Doğu Cava (Jawa Timur) ilinin (propinsi) sınırlan içinde kalır. Küçük Sunda Adalannm (Nusa Tenggara) kuzeybatısında, Bali’nin 121 km kuzeyinde yer alır. Toplam kara yüzölçümü 668 km2’dir. Üç ana ada ile bunları çevreleyen 60 adacıktan oluşur. Adaların en büyüğü, doğu-batı doğrultusunda 40 km, kuzey-güney doğrultusunda 19 km uzanan ve 302 km2’lik bir alanı kaplayan Kengean’dır. Paliat Adası 14,5 km uzunluğunda ve 4,5 km genişliğinde, Sepanjang Adası ise 16 km uzunluğunda ve 24 km genişliğindedir. Her iki ada da Kangean’ın güneybatısına düşer. Şeridi Besar, Şeridi Kecil, Sesiil, Setabo, Sapankur ve Memburit adaları da gruba dahildir.

Genellikle alçak bir yüzeyi olan Kangean’ ın kuzeydoğusundaki tepeler 364 m’ye kadar yükselir. Bu tepeler tikağacıyla kaplıdır; kıyı şeridinde hindistancevizi ağaçlan yetişir. İklim sıcak ve nemlidir, sık sık şiddetli yağışlar görülür. Tanm sınırlıdır; ayrıca büyükbaş hayvan yetiştirilir. Adalardan kopra, balık, tuz ve kereste ihraç edilir. Ticaret daha çok Bali Denizi üzerinden Bali’yle yapılır. Başlıca kasabalar Kangean Adasında yer alan Arjasa ve Pabe-an’dır.

Kanghva Adası, Kore dilinde kanghva-do. Güney Kore’de Kyanggi ilinin kuzeybatı kıyısı açıklarında ada. Sarı Denizde (Hu-ang Denizi), İnçan’ın kuzeybatısında yer alır. Kabaca dikdörtgen biçiminde olan ada Han Irmağının denize döküldüğü yerde 422 km2’lik bir alan kaplar. Arazisi dağlık, ama verimlidir. Pirinç gibi ürünlerin yanı sıra ginseng üretiminde ülkenin önde gelen bölgeleri arasındadır; ayrıca balıkçılık da yapılır. Adadaki başlıca yerleşmeler kuzeydoğudaki Kanghva ile güneydeki Tongmak’tır. Eskiden tahkim edilmiş bir yer olan ada, 1866’da Fransızlar, 1871’de ise Amerikalılarca işgal edilmiştir. Nüfus (1985) 83.037.

Kangnung, Güney Kore’nin kuzeydoğusundaki Kangvan ilinde kent. Japon Denizi kıyısında yer alır. Tebek Dağlanmn doğusunda kalan bölgelerin eski çağlardan beri yönetsel ve ekonomik merkezidir. Kentte bulunan çok sayıdaki tarihsel kalıntı arasında eski bir tapmak olan Ocukhyan da yer
çok sayıda turist çeker. Ekonomide önemli bir yer tutmayan ipek dokumacılığı dışında sanayi gelişmemiştir. Nüfus (1990) 152.605.

Kangra, Hindistan’ın kuzeybatısındaki Hi-maçhal Pradesh eyaletinde kent ve il. Dharmsala’nm güneybatısındaki demiryolu üzerinde yer alan kent, canlı bir tanmsal ticaret merkezidir; el sanatları da gelişmiş durumdadır. Ortaçağ sonlarına değin Rac-put racalannın kalesi olan Kangra, o dönemde Nagarkot adıyla biliniyordu. 1009’da Gazneli Mahmud, 1360’ta da İmparator Firuz Şah Tuğluk’un kuvvetlerince yağmalandı. Daha sonra Babürlülerin eline geçti.

18. ve 19. yüzyıllarda Pahari minyatür okulunun iki önemli merkezinden biriydi. 1905’teki bir depremde yerle bir oldu; deprem sırasında eski Devi Tapmağı da yıkıldı ama sonra yeniden inşa edildi.

Yüzölçümü 5.800 km2 dolayında olan Kangra ili, Himalaya eteklerinin güney ucunda yer alır. Sularını Beas Irmağının topladığı topraklannda buğday, mısır, pirinç, çay gibi ürünler yetiştirilir; ormancılık yapılır. Başlıca sanayi el tezgâhlarında yapılan dokumacılıktır. İlin yönetim merkezi 1855’te Kan-gra’dan Dharmsala’ya(*) taşınmıştır. Nüfus (1981) kent, 7.093; il, 990.758.

kangren, gangren olarak da bilinir, yaralanma ya da iltihap nedeniyle dokularda kanlanmanın uzun süre bozulması sonucunda ortaya çıkan yerel yumuşak doku ölümü. Kangrene neden olan hastalıklardan bazıla-n damar sertliği, şeker hastalığı, Raynaud hastalığı, Buerger hastalığı ile tifüstür. Ayrıca, ağır yanık, donma ya da uzun süre yatakta kalma nedeniyle de ortaya çıkabilir.

Kangren kuru ya da yaş olarak sınıflandırılabilir. Kuru kangren, şeker hastalığı ya da damar sertliği gibi nedenlerle belirli bir bölgede kan akımının giderek azalmasıyla oluşur; sıklıkla kol ve bacaklarda görülür. Başlangıçta etkilenen bölge soluklaşır ve soğur; daha sonra kararıp kuruyarak çevresindeki sağlıklı dokudan ayırt edilir hale gelir. Enfeksiyon küçük bir alanla sınırlıysa, hasta doku tamamen kurur ve koparak düşer. Tedavi, kangrenli bölgenin kan dolaşımını düzeltmeye dayanır.

Yaş kangren, ağır yanık ya da atardamardaki bir pıhtı nedeniyle kan akımının aniden kesilmesiyle oluşur. Yaralanmayla zedelenmemiş doku çevreye sıvı sızdırmaya
alır. Kıyıdaki plajlar ve kentin 6 km kuzeyindeki güzel manzaralı Kyangpode yöreye
Kangnung yakınlarındaki Kyangpode’de bir tapınak, Güney Kore

başlar; bu bölgede bakterilerin çoğalması kolaylaşır. Etkilenen bölge ise şişer, rengi solar ve kötü kokmaya başlar. Tedavi edilmezse enfeksiyon yaranın dışına yayılır ve ölüme neden olur. Tedavide antibiyotik verilmesi, aynca enfeksiyonun yayılmasını önlemek için hasta dokunun çıkartılması gerekebilir.

Daha tehlikeli bir tür olan gazlı kangren, yalnız oksijen olmayan ortamda üreyen Clostridium cinsi bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlarda ortaya çıkar. Savaş yarala-nnda olduğu gibi kirli, ezilmiş ve parçalanmış yaralarda gelişir; aynca özensiz ve kötü koşullarda yapılan kürtajın komplikasyonu da olabilir. Uç dört gün içinde yaradan kahverengi, kötü kokulu bir sıvı sızmaya başlar. Deri altında bakteri toksininin ürettiği gaz kabarcıkları vardır. Toksin hayli öldürücüdür; kangrenli alan iyi tedavi edilmezse, enfeksiyon hızla yayılır. Tedavi amacıyla bütün ölü ve hasta dokular çıkartılır ve antibiyotik verilir. Kimi zaman atlardan elde edilen antitoksin serum da verilir; ağır durumlarda, bakterilerin gelişmesini önlemek amacıyla kangren olan vücut bölümü yüksek basınçlı oksijen içeren bir çadıra yerleştirile

Kim-Bavaria-Verlag

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir