Katz, Sir Bernard

Katz, Sir Bernard

(d. 26 Mart .1911, Leipzig, Almanya), Alman asıllı İngiliz fizyolog. Sinir ve kas dokusunun işlevini incelemiş, sinirden kasa uyarı taşıyan asetil-kolinin serbestleştirilmesi üzerine yaptığı araştırmalarla 1970 Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü Julius Axelrod ve Ulf von Euler ile paylaşmıştır.
1934’te Leipzig Üniversitesi’nde tıp öğrenimini tamamladıktan sonra çalışmalarını Londra’da, University College’da sürdürmek üzere İngiltere’ye göç etti. 1938’de doktora çalışmasını tamamladı. Carnegie Bursu’nu aldıktan sonra bir süre Avustralya’da çahştı (1939-42); II. Dünya Savaşı’n-da Avustralya Kraliyet Hava Kuvvetleri’n-de görev yaptı. 1946’da University College’a döndü; 1952-78 arasında dersler verdi ve biyofizik bölümünü yönetti. 1978’de emekli olduktan sonra da ders vermeyi sürdürdü. 1969’da “sir” unvanı aldı.
Yardımcılanyla birlikte sinir iletisinin kimyası üzerine pek çok araştırma yaparak sinirlerde iletiyi sağlayan kimyasal maddelerin açığa çıkmasında kalsiyum iyonlannm rolü olduğunu ve bu maddelerin “kuvan-tum” adı verilen birimler biçiminde düzensiz aralıklarla sürekli olarak sahndığını buldu. Başlıca yapıtları arasında Electric Excitation of Nerve (1939; Sinirin Elektriksel Uyanmı), Nerve, Muscle and Synapse (1966; Sinir, Kas ve Sinaps) ile The Release of Neural Transmitter Substances (1969; Sinirsel İletim Maddelerinin Açığa Çıkması) sayılabilir.
Kauai, ABD’de, Hawaii’deki Oahu Adasının 150 km kuzeybatısında volkanik ada ve il (county). Oahu Adasından Kauai Kanalı’y-la aynlır. Hawaii Adalarının kuzey ucunda yer alan ve jeolojik bakımdan en yaşlı ada olan Kauai, zengin bitki örtüsü nedeniyle Garden (Bahçe) Adası olarak da bilinir. Hawaii’ye ilk ulaşan Polinezyahların adalara bin yıl önce çıktıkları ve Wailua Irmağının ağzına yerleştikleri söylenir. Yüzölçümü
1.433 km2 olan adanın büyük bölümünü verimli vadiler ve derin uçurumlarla parçalanmış olan kıyı ovalan ile Waialeale Dağı kaplar. En önemli kentler il merkezi Lihue ile Kapaa ve Hanapepe’dir. Başlıca ekonomik etkinlikler şeker ve turistik eşya imalatıdır. Kauai ili, yakınındaki Niihau Adası (190 km2) ile üzerinde yerleşim olmayan Kaula ve Lehua adacıklarını da kapsar.
kauçuk (Ficus elastica), kauçukaGaci ya da lastîkaGaci olarak da bilinir, dutgiller (Moraceae) familyasından, Güneydoğu Asya kökenli büyük ağaç. Sıcak iklimli yerlerde sevilen bir park ve bahçe süsü oian bu
ağacın daha küçük boyutlulan evlerde de yaygın olarak yetiştirilir. Yaklaşık 30 cm uzunluğunda, oval biçimli kalın yaprakları ve dallar üzerinde çiftler halinde bulunan incire benzeyen meyveleri vardır. Sütümsü özsuyu (lateks) eskiden kauçuk kaynağı olarak değerlendirilirdi.
Ayrıca, çok önemli bir kauçuk kaynağı olan Hevea brasiliensis de çoğu kez kau-çukağacı adıyla anılır.
kauçuk, bazı tropik bitkilerin sütümsü özsuyundan (lateks) doğal halde elde edilen ya da petrol ve alkolden bireşimlenen esnek organik madde.
Kauçuğu bilimsel olarak ilk kez, 1736’da Güney Amerika’ya bir araştırma gezisine çıkan Fransız bilim adamlan C.-M. de la Condamine ve François Fresneau tanım-
Kauçukağacının gövdesinde açılan yarıklardan akan lateksin toplanması
Um Royal Inc , New York
ladı. 1840’ların başında, Charles Good-year’in kükürtle sertleştirme (vulkanizas-yon) işlemini geliştirmesiyle de yaygınlaşarak, ticari önem kazandı.
Doğal kauçuk özellikle, Brezilya kökenli bir ağaç olan ve çoğu kez kauçukağacı adıyla anılan Hevea brasiliensis’ten (Eup-horbiaceae familyası) elde edilir. Brezilya’ da hâlâ yabani olarak yetişen ağaçlardan kauçuk elde ediliyorsa da, günümüzde dünya doğal kauçuk üretiminin büyük bölümü Endonezya, Sri Lanka ve Malezya’daki plantasyonlardan sağlanır.
Hevea brasiliensis’in iç kabuğunda bulunan lateks, gövdede açılan yanklardan akıtılarak toplanır ve pıhtılaştırılır. En eski pıhtılaştırma tekniği genellikle Güney Amerika’ da uygulanan dumanla pıhtılaştırmadır (tütsüleme); bu yolla kalınlaşan lateks topaklar halinde biriktirilir. Çağdaş plantasyonlarda ise lateks seyreltik asetik asit ya da formik asit gibi kimyasal maddelerle pıhtılaştırılarak su yüzeyinde bir katman halinde toplanır; daha sonra merdaneler arasında sıkıştırılarak fazla suyu atılır. Ayrıca ham lateksin sıcak bir hava akımının içine püskürtülüp suyunun uçurul-masıyla da tanecikli kauçuk elde edilir. Doğal kauçuk, izopren (CsH») moleküllerinin birleşmesiyle oluşmuş büyük moleküllü bir maddedir. Ham kauçuk çeşitli yollarla işlenerek biçimlendirilebilir. Pıhtılaşma tanklarından alınan kauçuğun bir dizi krep-

leme merdanesinden geçirildikten sonra yüzeyinin pürüzlendirilmesiyle krep kauçuk; düzgün merdanelerden geçirildikten sonra, odun ya da yağ dumanı içine asılıp kurutulmasıyla dumanlanmış (tütsülenmiş) kauçuk; pıhtılaşma tankında arta kalan kauçuğun geri kazanılmasıyla da kauçuk köpüğü elde edilir.
Kauçuğun sıcakta yumuşaması, soğukta katılaşarak kırılganlaşması gibi kullanımda zorluk yaratan özellikleri kükürtle sertleştirme işleminin geliştirilmesiyle ortadan kaldırıldı. Kauçuğun, kükürt ve beyaz kurşunla ısıtılmasına dayanan Goodyear in bu yöntemi 1900’lerin başında, kauçuğa kükürtleme işlemini hızlandırıcı ve kırılmaya karşı direncini artırıcı bazı kimyasal maddeler katılmasıyla geliştirildi. Karbon karası gibi dayanıklılığı etkileyici maddelerin etkisi ise daha sonra anlaşıldı.
Yapay kauçuğun rekabetine karşılık bazı kullanım alanlarında doğal kauçuk önemli bir yer tutar. Örneğin, ısı birikimine karşı direnci nedeniyle yarış arabası, kamyon, otobüs ve uçak lastiği yapımında kullanılır.
19. yüzyılda doğal kauçuğun kimyasına yönelik araştırmalar sonucunda izopren ayrılıp polimerleştirilerek kauçuğa benzer bir maddeye dönüştürüldü. I. Dünya Savaşı sırasında Alman bilim adamları metil kauçuk olarak bilinen yapay kauçuğu, daha sonra da “buna” kauçuğunu ürettiler. 1930’larda ve II. Dünya Savaşı sırasında da Almanya, ABD, SSCB ve İngiltere’de yapay kauçuk üretimine ilişkin çeşitli poli-merleştirme yöntemleri geliştirildi.
Bazıları doğal kauçuğa çok benzerse de yapay kauçukların fiziksel özellikleri genellikle çok farklıdır. Değişik oranlarda stiren ve bütadienin sıcak ya da soğuk polimerleş-tirilmesiyle hazırlanan bütadien-stiren ko-polimerleri, çeşitli bütadien kopolimerleri, polikloropren polimerleri (neopren), poli-sülfür polimerleri (tiyokol), izobütilen polimerleri (bütil kauçukları), doğal ve yapay kauçukların silisyumla karıştırılmasıyla hazırlanan silikon kauçukları ile vinil klorür ve vinil asetat polimerleri ve kopolimerleri en önemli yapay kauçuklardır.
Doğal ve yapay kauçuklar, yaygın olarak uygulanan kükürtle sertleştirme işleminden başka bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla da çeşitli maddelerle karıştırılarak işlenirler. Örneğin, kauçuğun esnekliğini ve çekme dayanımını artırmak amacıyla karbon karası ya da çok ince öğütülmüş silika gibi maddelerle, bazı organik ve inorganik katkı maddeleri, renklendirici olârak çinko oksit, titan dioksit, demir oksit ve organik boyalar, plastikleştirici ve yumuşatıcı olarak mineral yağlar, vazelin, yağ asitleri ve ağaç reçineleri, kükürtleme işlemini hızlandırıcı olarak merkaptobenzotiyazol, yükseltgen-me önleyici olarak da çeşitli amin ve fenol türevleri katılır.
Kauçuk, en çok lastik sanayisinde, ayakkabı, yağmurluk, taşıyıcı kayışlan, hortum, kablo ve conta gibi çeşitli malzemelerin yapımında, ses ve titreşim yalıtıcı olarak yapı ve köprü inşaatlarında kullanılır.
Kaufbeuren, AFC’nin güney kesimindeki Bavyera eyaletinde (Land) kent. Schwa-ben’in Allgâu bölgesinin doğusunda, Wer-tach Irmağı kıyısında yer alır. Yaklaşık 800’de kurulan ve yaklaşık 1220’de berat alan Kaufbeuren, 1286’da özgür imparatorluk kenti oldu ve 1803’te Bavyera’ya bağlanana değin bu konumunu korudu. Ortaçağdan kalma surların ve kalelerin bir bölümü hâlâ ayaktadır. Kentin başlıca tarihsel yapıları ahşap oyma altarı ile tanınan St. Blasius Şapeli (1518), St. Martin Kilisesi (1443) ve
Kreszentia Höss’ün mezarının bulunduğu Fransisken manastırıdır. Kentin yıllık geleneksel çocuk şenliği olan Tänzelfest, 16. yüzyıldan bu yana yapılmaktadır. Bira, dokuma ve Gablonz cam ve porselen fabrikalarının bulunduğu kentte kuyumculuk da yaygındır. Kaufbeuren aynı zamanda Allgäu bölgesinin süt ürünlerinin pazar merkezidir. Nüfus (1983 tah.) 41.844.
Kauffmann, (Maria Anna Catharina) Angelica (d. 30 Ekim 1741, Çhur, İsviçre -ö. 5 Kasım 1807, Roma, İtalya), Yeni-Klasik üslupta ürünler veren ressam. En çok Robert Adam’ın tasarladığı konutlar
83 Kaufmann, Konstantin Petroviç
Pittsburgh’da ve New Jersey eyaletinin Paterson kentinde devlet okullannda öğrenim gördü. Bir süre satıcılık yaptı. New York’ta Evening Mail gazetesinde Franklin P. Adams’m (“F.P.A”) mizah köşesine
“Kendi Portresi”, Angelica Kauffmann’ın bir çalışması; Prusya Kültür Varlıkları Devlet Müzesi, Batı Berlin
Staatliche Museen Preussischer Kulturbesitz, Batı Berlin
için yaptığı dekoratif duvar resimleriyle tanınmıştır.
Ressam Johann Joseph Kauffmann’ın kızıydı. Müzik ve resim alanındaki yeteneğiyle daha 12 yaşında dâhi çocuk olarak ün kazandı. İlk yapıtlannda Henri Gravelot ve François Boucher’nin Rokoko üslubundaki resimlerinin etkisinde kaldı. 1754 ve 1763’te iki kez İtalya’ya gitti; orada sanattaki yeteneğiyle olduğu kadar çekiciliğiyle de ilgi topladı. Roma’da bulunduğu sırada Anton Raphael Mengs’in Yeni-Klasik tarzından etkilendi.
1766’da İngiliz büyükelçisinin eşi Lady Wentworth’la birlikte Londra’ya gitti; kraliyet ailesinin gözdesi oldu. Sir Joshua Rey-nolds’la yakın bir dostluk kurdu. İngiltere’ de yaptığı sayısız portre ve bu arada kendi portresi Reynolds’ın etkilerini yansıtır. Kraliyet Akademisi’nin kurulması için verilen dilekçede imzası ve akademinin 1769’daki ilk katalogunda üye olarak adı vardır. Kauffmann, Mary Moser’la birlikte bu onura ulaşan iki kadın sanatçıdan biridir. 1770’lerde Adam’ın tasarladığı iç mekânlar için resimler yapan gruba katıldı. Londra’da, Portman Meydanı’ndaki 20 No’lu ev (bugün Courtauld Enstitüsü Galerileri) bu tür çalışmalannın bulunduğu yerlerden biridir. İlk kocasının ölümünden sonra o sıralarda İngiltere’de yaşayan Venedikli ressam Antonio Zucchi (1726-95) ile evlenmiş (1781) ve kısa bir süre sonra Roma’ya geri dönmüştür.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*