KAYA VE MAĞARA RESMİ
cmından aynı şekilde zengindir. Brezilya’da-tlerinde yürütülen araştırmalar, insanoğlunun ‘ 00 yıldan beri var olduğunu göstermiştir. Oy-ın Behring Boğazı’m 20 000-30 000 yıl önce
u. Amerika’daki kaya ve mağara sanatı üze-: gezinti, çok açık bölgesel özellikler gösterir: Ki Four Corners’da çok değişik konulu sayısal bulunduğu (spiraller, yılanlar, geometrik mo-an ve hayvan figürleri) birçok sit bulunmakta-. «Basket makers» (Sepet yapıcılar) medeniye-iır. Gravürler binlerce seneye yayılarak gel-larm gelişinden sonra gerçekleştirilen sonun-: görülmektedir. Daha güneyde, Meksika’da, ;nan 150 kadar gravürde ise insan ve hayvan geometrik figürler vardır.
.rasımn en güney ucunda bulunan Patagon-e, Arjantin’deki (Los Toldos) veya Şili’deki gi-3uş bir dizi el izi görülür. Özellikle Şili’de gra-kadar, boyanmış ve oyulmuş toplu resimleriy-er sitler bulunur.
anakarada, hatta aynı ülkede, büyük kültürel e, yerel özellikler gösteren çok değişik ifadeler ada görülebilir.
AR
.aliz tekniklerinin ötesinde, mağara resmi araş-unun çözülemez muammasını da kabul ettirir. ,rası’ndaki la Cueva de Las Manos’da ve Fran-îulunan parmaklan şiş eklemli (veya hastalıklar-el izleri yorumlanması güç örneklerdir. Acaba iyileşme belirtisi veya dua olarak mı değerlen-^arar vermek bir hayli güçtür. Avrupa’da Paleoli-Hgürlerinin azlığı, bu tür tasvirlerin tabu sayıldı-c kuram geliştirilmesine sebep olmuştur. Büyü-örenlerle birlikte resmedildiği veya yontulduğu ekillerinin anlamı üzerine de birçok tahmin yü-; hayvan topluluklarının bilimsel olarak incelen-nların ve «kutsal av» kuramının birbiri ardından .ağlamıştır. Gerçekten de resimler ve gravürler, jynayan hayvanların pek azını gösterir. Mağara ) anlayabilmek için, tarih sahnesinden silinmiş inin simgelerinin ve inançlarının karmaşık ağını : imkân verecek uzun, titiz ve ayrıntılı bir arke-ı geçmiş olmak gerekir. Araştırmacılar, yerli top-, 1970’li yıllara kadar mağara ve kaya resmi yap-sürdürdükleri Avustralya’da bunu yaparlar. Bu
MC
’^î-gO?
gâgrest
— -fi
c-zLlL.
İM ‘
so-
fları/a/ yalanlarında (Norveç) gravürler grubu. Trondheim’in kuzeyindeki Steinkjer dolaylarında, tarihöncesinin değişik dönemlerine ait süslenmiş birçok sit bulunmaktadır.
araştırmalar, yerli topluluklarının bu sanatı gerçekleştirirken değişik birçok amacı birden gözettiklerini ortaya koyar: her şeyden önce estetik bir amaç vardır; ama hemen bunun yanı sıra ekonomik, efsanevî ve törensel olayları kaydetmek suretiyle tarihî bir tanıklık da yapılmaktadır. Sider kimi zaman dinî ayinler dolayısıyla eğitim yerlerine dönüşür, ama sanat yine de büyücülük törenleri sırasında olaya sihirli bir boyut getirir. Arkeolojik araştırmalar, geçmişteki insan topluluklarının maddî hayatlarını yeniden kurgulamaya imkân verir. Resim ve gravür teknikleri açısından mağara ve kaya resim ve oyma sanatlarının incelenmesi, bu insan topluluklarının düşünsel, töresel ve toplumsal geçmişlerine birer pencere açılmasını sağlamaktadır. □
■s
>7\
ÇOK HASSAS KÜLTÜR VARLIKLARI
Mağara resimleri eskilik pasından ve hava bozuklukları ile insan nefeslerinin yoğunlaştırdığı ortamda oluşan mantarlardan dolayı tehdit altındadır. Pigmentler ıslanır ve renkleri açılır, don ve don çözülmesi yüzeyi pul pul döker. Bazen de vanda-lizm ve haydutluk, sitleri tahrip eder: insanlar kazarak, yazılar yazarak veya boyayarak yüzeyleri kirletip lekelerler. Bazı eserler ciddiyetsiz koleksiyoncular tarafından sakatlanıp tahrip edilir, bazen de bilgisiz insanlar temizlemek isterken eserleri bozarlar. Batı Ameri* ka’daki sitleri muhafaza etmek için 1979’da Archeological Resources Protection Act’i kabul eden Kongre, bu tür ulusal sanat varlıklarını tahrip edenler için hapis ve ağır para cezaları getirmiştir.
«Lam/ art» Tafrot’ta (Fas) Jean Verame’m boyadığı bu kayalar, insanoğlunun doğal ortama katılmak için tuttuğu yeni bir yolu göstermektedir.
Yerli resimleri. Avustralya yerli halklarının yirmi bin yılı aşkın resim sanatı sergievlerinin (galeri) resim ticaretinde önemli bir yer tutar.
AYRICA BAKINIZ
—► OSSO arkeoloji —►EMİ jeoloji —»S’Ansli Lascaux Mağarası —►ESS Sahra —►EM! tarihöncesi —►ESD yerleşme ve göç hareketleri
177