Kaygan
1. Üzerinden kolayca kayılan
yüzey için kullanılır: Kaygan bir yol.
Buz/anma var, asfalt çok kaygan. —2. Pürüzsüz
olduğu için elden kayan ya da tutunulamayan
şey için kullanılır: Sabun
kaygan bir nesnedir Dikkat et, trabzanlar
çok kaygan.
—Esk. sil. Yayda kullanılan kemiğin pul
pul kabararak kalkması. (Bu durum yayın
bozulmasına neden olduğundan, bu tür
kemikler değersiz sayılırdı. Manda boynuzundan
yapılan kemikler değerliydi.)