wiki

“kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim; sendeyim…”

“kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim; şendeyim…”

Feridun Düzağaç – Alev Alev

Trene binip gittiğin bu istasyona aralıksız her gün aynı saatte geliyorum. Beraber son kez oturduğumuz banka oturuyorum. Etrafımdaki insanlara ne kadar anlamsız gibi görünse de her gün bana son kez el yazınla yazdığın mektubu mırıldanıyorum. Ne düşündükleri sanki çok da umrumdaymış gibi kendilerince anlamlı bir şekilde bakıyorlar. Biliyorum, onlar için bu istasyon sadece ulaşmak istedikleri yere varmak için kullandıkları bir ara yer. Oysa benim hayatım bu istasyonun çamurlu taşlarına çakılı kaldı. Onlar pencerelere baktıkları zaman içeriyi ya da kısmen kendilerini görüyorlar. Oysa ben senli hatıralar görüyorum. Giderken son kez gözlerime bakmıştın ya işte o bakış gittikçe büyüyor duvarların lekelerinde. Kavak ağacının yaprakları ikimizin hikâyesini biliyorlar. 0 yapraklar sen gittiğin gün dalına tutunmuş yeşilken şimdi yerlere serilip sapsarı kesilmişler ve gelen giden onları çiğner olmuş. Ayaklar altına alınıyorlar. Biliyor musun, tıpkı benim gibi onların da umrunda değil.

Sence bir kalp ne zaman kırılır? Sevdiği onu terk ettiği zaman mı, yoksa seven onun yokluğuna alıştığını hissettiği zaman mı? Yıllar hızla geçip gittiği zaman mı kırılır, yoksa yıllar onun üzerinden tren misali çarpa çarpa geçip gittiği zaman mı? Hani hatırlar mısın çocukken tren raylarına gazoz kapaklarını koyardık da tren geçip gittiğinde dümdüz oluverirdi. Bir daha eski hâline dönmemek üzere… İşte senin binip gittiğin tren benim hayatımın üzerinden böyle geçti.

Cebimde gittiğin günün takvim yaprağı var. Takvimi hazırlayan insanlar o günün ağırlığını biliyorlar gibi doğan kız çocuklarına isim olarak “Hasret” yazmışlar. Benim hasretimin başlangıç günü olduğunu nasıl da biliyorlar değil mi?

Peşinden gelmeyi akıl etmediğimi düşünmüyorsundur umarım. Her gün aynı saate bilet alıp oturuyorum bankımıza. Binmeye cesaretim yok henüz, hiçbir zaman da o cesareti bulamadım kendimde. Geride bırakacağım hayatımdan dolayı değil, sana söyleyecek son bir sözüm daha olmadığı için binemiyorum. Ne diyebilirdim ki gidişinin ardından? Yarım kalmış tebessümlerin gölgesinde aklımı kaybetmeye başladığımı, hatta başlamak ne demek, yitirdiğimi sana nasıl itiraf edebilirdim. Ayağını trenin merdiven hasamamna knvdunun o an zamanı sonsuza dek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir