wiki

Kerahet ve Istihsan Kitabı

Mübarek dinimizde helâl, haram mübah, mekruh, müstahsen veya gayri müstahsen şeylerin bir kısmı fıkıh kitablarımızda: “Kitabu’l-Kerahiye ve’l-İstihsan, Kitabu’l-Hazer ve’l-İbaha, Kitabu’l-Zühdi ve’l-Vera”, Kitabu’l-Et’ime ve’l-Eşribe” gibi başlıklar altında yazılı bulunmaktadır. İşte bu ilmihalimizin bu sekizinci kitabı, bu kısma ait bazı meseleleri kapsamaktadır.
Bazı Dinî Deyimler
1- Istihsan, bir şeyi güzel saymak ve güzel sanmaktır. Fıkıh usulünde, “Zahiren kıyası bırakıp insanların ihtiyacına daha uygun olanı almakdır.” Diğer bir ifade ile: “Kolaylık için güç olanı terk etmek ve herkesin alışık olduğu işlerde, din yönünden bir müsaadeye bağlı, kolaylık tarafını arayıp benimsemek” demektir. Burada İstihsan’dan maksad, çok gerekli ve çok güzel birtakım dini meseleleri açıklamaktır. Dinimizin güzel gördüğü ve müstahab saydığı şeylerden her birine “Müstahsen” denir. Bunun karşıtı da “Gayr-i müstahsen”dir.
2- Kerahiyet, lügat anlamı bakımından, zahmet, meşakkat, şiddet ve bir şeyi fena görmektir. Din deyiminde ise, yapılmaması daha iyi olan bir şeyin terk edilmeyip yapılmaması demektir. Buna “Kerahet” de denir. (Mükelleflerin İşleri Bölümüne Bakılsın.)

3- Hazer, lügat anlamı bakımından engellemek demektir. M ahzur yerinde kullanılır ki, yasak anlamındadır. Din yönünden yapılması yasak olan şeylere denir. Çoğulu “Mahzurat”dır.
4- İbaha, mübah kılmak, bir şeyin yapılmasını ve yapılmamasını eşit tutup caiz görmektir. Bir şeyin yapılmasına verilen izin, bir ibahadır. Bir yemekten bir kimseni yemesine yetkili zatm verdiği izine de “İbaha” denir. (Mükelleflerin İşleri Bölümüne Bakılsın.)
5- Zühd, birşeyden yüz çevirmek ve kaçınmak anlamındadır. Dünyaya yönelmeyip ibadet ve hayır işleri ile fazla uğraşmak demektir.
6- Vera’, harama düşmek korkusu ile şüpheli şeylerden kaçınmak demektir. Buna “Takva ve ittika” da denir. Vera ve takva sahibine de “Müteverri ve Müttaki” denir.
7- M et’umat, yenen ve içilip tadılan şeylere denir. Her yenen şeye “Taam” denir. Bunun çoğulu “Et’ime”dir.
8- M eşrubat, içilen sıvı şeylerdir. Lûgatta her içilen sıvıya “şarab” denilir. Bunun çoğulu “Eşribe”dir. din deyiminde ise şarab, sarhoşlu veren herhangi bir su demektir. “Hamr” denilen içkiye de “Şarab” denegelmiştir. (Helal, haram, mübah ve mekruh tabirleri için “Mükellefin İşleri” bölümüne bakılsın.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir