Kerschensteiner, Georg (Michael)
(d. 29Temmuz 1854, Münih – ö. 15 Ocak 1932, Münih, Almanya), Alman eğitim kuramcısı ve reformcu. Geliştirdiği “iş okulu” kavramıyla mesleki eğitime öncülük etmiştir.
1877-80 arasında Münih’te fizik ve matematik öğrenimi gördü. Daha sonra doktora çalışması yaptı ve Nürnberg ile Schwein-furt’taki okullarda ders verdi. 1895’te Münih’te eğitim müdürlüğüne atandı; 1920’de Münih Üniversitesi’nde ders vermeye başladı. Bu arada 1912-18 arasında milletvekilliği yaptı.
Gerek resmî görevlerde bulunduğu, gerekse öğretmenlik yaptığı dönemlerde ilk ve orta öğretimde yeni bir anlayışı savunan
Kerr etkisinden yararlanarak çalışan obtüratör düzeneği
F A Jenkins and H E White, Fundamentals of Optics, McGraw-Hill Book Co
saydam duvarlı bir gözenin içindeki nitro-benzen ya da benzeri bir sıvıdan geçirilir. Hücreden çıkan ışık, kutuplama düzlemi ile 90°’lik bir açı yapacak biçimde yerleştirilmiş ikinci bir kutuplayıcıya gelir (bu kutuplayı-cı, çözümleyici işlevi görür). Işık demetinin kutuplanma düzlemine göre 45°’lik bir açıyla yerleştirilmiş iki paralel levhaya elektrik gerilimi uygulanırsa, düzlemsel olarak kutuplanmış ışık, elektrik alanına paralel ve dik doğrultuda olmak üzere iki bileşene ayrılır. Bu iki bileşen farklı hızlarla yol aldıklan için aralannda bir faz farkı oluşur, bu nedenle ışık hücreden dairesel olarak kutuplanmış halde çıkar. Bunun sonucu olarak, bu ışık demeti çözümleyiciden ancak kısmen geçer. Kerr hücresi çok hızlı olayların fotoğrafının çekilmesinde, ışık hızının ölçülmesinde, aynca laserlere ve iletişime ilişkin araştırmalarda kullanılır.
Kerramiye, Ebu Abdullah Muhammed bin Kerram el-Sicistani’nin (ö. 869) kurduğu inanç akımı.
Nişabur, Herat, Şurin ve Afşin yörelerinde çok sayıda izleyici bulan Muhammed bin Kerram’ın görüşleri genellikle Müşebbihe (Tann’yı insan biçiminde düşünen fırkalar) ve Mücessime (Tanrı’ya bir cisim yakıştıran fırkalar) arasında değerlendirilir. Kerrami-yeye göre Tann’nın bir cismi, sınırı, bir sonu ve yönü vardır. Zatını da bir cevher oluşturmaktadır. Sözleri, istemi, görülen ve duyulan şeyleri kavraması Tanrı’nın sonradan olan (hadis) ilinekleridir. Ama Tann’ ran zatının gelecekte bu ilineklerden aynl-ması olanaksızdır. Dolayısıyla evreni oluşturan cisimlerin de yok olması düşünülemez. Tanrı’mn, ne biçimde olursa olsun bir cismi yok etmeye gücü yetmez.
Muhammed bin Kerram’a göre nübüvvet ve risalet, nebi ve resulde doğuştan var olan niteliklerdir. Kendisinde bulunan bu niteliği harekete geçiren kişiyi Tann’nın peygamberlikle görevlendirmesi gerekir. Nebiler ve resuller adalet niteliğini ortadan kaldıracak ve ceza gerektirecek bütün günahlardan korunmuşlardır, ama bunlardan aşağı olan günahları işlemeleri olasıdır. Bir peygamber peygamberliğini açıkladığı zaman sözünün doğruluğu araştınlmadan kendisine inaml-mahdır. Kendisine bir peygamberin çağnsı ulaşmayan kimse akıl yoluyla iyi ve güzel şeyleri bulmak, bunlara göre davranmak, Tanrı’nın yarattıklanna peygamberler gönderdiğine inanmak yükümlülüğü altındadır.
Kerramiyenin siyaset ve fıkıh alanındaki görüşleri de öteki İslam bilginlerince aykırı sayılır. Kerramiyeye göre aynı anda iki yerde halife olabilir. Bu nedenle hem Hz. Ali, hem de Muaviye yasal halifedir. Birincisi hak, İkincisi asi de olsa, seçenler bu iki
nün yıkanması ve namaz kılınması farz değildir; ölü için gereken yalnızca kefenlen-mesi ve gömülmesidir. Farz olan ibadetler için niyet gerekmez. Kişinin İslama girmiş olması farz görevler için niyet anlamı taşır; fazladan yapılan ibadetler (nafile) için ise niyet edilmelidir.
Mezhep tarihçilerine göre Kerramiye 12 kola aynlmıştır. Şehristani’nin andığı en tanınmış altı kol Abidiye, Tuniye, Zerrini-ye, İshakiye, Vahidiye ve Heysemiyedir. Abdülkahir el-Bağdadi ise bütün kolların özellikleri göz önüne alınarak üç kol içinde değerlendirilebileceğini söyler. Bunlar Ha-kaikiye, Teraikiye ve İshakiyedir.
Kerrier, İngiltere’nin güneybatı kesimindeki Cornwall ilinde (county) ilçe (district). Yüzölçümü 473 km2’dir. Cornwall ilinin bir bölümü olan yanmadayı boydan boya kaplayan ilçenin kuzeyinde St. George Kanalı, güneyinde de Manş Denizi yer alır. İlçenin kuzey kıyısı ve orta kesimleri genellikle sert kumtaşı oluşumlu engebeli bir ova görünümündedir. Sert rüzgârlar ve nem yüzünden tahıl ekimi yapılamayan bu bölgede, süt hayvanlan yetiştirilir ve yem bitkileri ekilir. Her iki kıyıda yer alan korunaklı vadi ve koyaklarda ise turfanda sebze, meyve ve çiçek yetiştirilerek Londra’ya satılır. Plato bölgesinin orta kesiminde, granitlerin başka korkayaçlara sokulmasıyla oluşmuş 120-245 m yüksekliğindeki Wendron turbalığında ise hayvan otlatılır. Wendron turbalığının kuzey sınır bölgesi ve bitişiğindeki kumtaşı ovası, 18. yüzyıl başlannda Cornwall’un başlıca kalay madenciliği bölgesi olmuş, ama günümüzde bu açıdan önemi azalmıştır. Kuzey sınır bölgesindeki küçük bitişik kentler kümesi Cambome-Redruth’ta hem yerel, hem de dış pazara yönelik olarak sondaj makinesi ve hava kompresörü gibi madencilik araçları üretilir.
İlçenin güney kesimindeki Lizard Yarımadasının güney ucu, İngiltere’nin de en güney noktasıdır. Yüksekliği 60-72 m arasında değişen bu turbalık alan, Manş Denizine doğru uzanır. Burada gnays, şist, gabro, serpantin gibi Prekambriyen Zamanda (y. 4 milyar-570 milyon yıl önce) oluşmuş başkalaşım kayaçlan çıkartılmaktadır. Bunlardan serpantin süs eşyası yapımında kullanılır. Lizard Yarımadasının, kıyı açığındaki kayalıklar, kıyı yarlan ve küçük koylanyla çok güzel bir görünümü vardır. Camborne ve Helston kentleri ortak ilçe merkezidir. Nüfus (1982 tah.) 84.400.
Kerry, İrlanda dilinde ciarraî, İrlanda’nın güneybatı kesimindeki Munster bölgesinde il (county). Yüzölçümü 4.701 km2’dir. Doğuda Limerick ve Cork illeri, güney, batı ve
Ker tanagar a 210
Kerschensteiner, öğretimde başarıya ulaşmak için öğrencinin gelişim aşamasını göz önünde bulundurmak gerektiğini, eğitimin en önemli amaçlarının kişilik oluşturmak ve iyi bir yurttaş yetiştirmek olduğunu öne sürdü. Bu görüşlerini Begriff der staatsbürgerlichen Erziehung (1910; Vatandaşlık Terbiyesi, 1931, 1972) ile Charakterbegriff und Charaktererziehung (1912; Karakter Kavramı ve Terbiyesi, 1954, 1977) adlı kitaplarında açıkladı.
Ayrıca eğitimde, iki sistemin önemini vurguladı. Bunlardan ilki, ilkokuldan, hatta anaokulundan başlayarak yükseköğretimin son aşamalarına kadar eğitim ve öğretimin bir bütünsellik içinde verildiği bütünsel eğitim sistemiydi. O dönemde giderek önemi artan ulusal birlik kavramının gerçekleştirilmesi açısından önem taşıyan bu sistem, aynı zamanda, en üst aşamalarına kadar her normal yurttaşa açık bir eğitim düşüncesini de içeriyordu. Kerschensteiner’in geliştirdiği ikinci önemli sistem ise iş okullarıydı. İlki Münih’te kurulan ve öğrencinin kendi başına etkinlikte bulunması ilkesine dayanan iş okullarında uygulamaya ve elle çalışmaya ağırlık veriliyordu. Böylece öğrenci, söz gelimi iki nesne arasındaki farkı yalnızca görsel ve işitsel yollarla değil, eliyle kavrayarak, onu kullanarak tanıyordu. Derslerin bu biçimde işlenmesi öğretmen için de zengin anlatım olanakları yaratıyor, böylece uzun süre unutulmayacak bir “yaşantı” gerçekleşiyordu. Ama sonradan Kerschensteiner, derslerin elle çalışma ile sınırlandı-nlmasının verimi düşürdüğünü görerek bu okullarda düşünsel eğitime de yer verdi. Begriff der Arbeitsschule (1912; İş Okulu Kavramı, 1947) adlı kitabında ayrıntılı biçimde ele aldığı bu eğitim sistemi, modern mesleki eğitimin gelişmesinde etkili oldu.
Türkçede ayrıca Mürebbinin Ruhu ve Muallim Yetiştirme Meselesi (1931), İlkmektep Çerçevesi İçinde İş Mektebi Tecrübesi (1932) ve Demokrasi Esaslarına Göre Vatandaşlık Terbiyesinin Manası (1947) başlıklı kitaplan yayımlanan Kerschensteiner, bir dönem Türkiye’de de etkili olmuş, Köy Enstitüleri’nde eğitimin örgütlenmesinde düşüncelerinden yararlanılmıştır. İsmail Hakkı Tonguç’un da Kerschensteiner (1933) adlı bir kitabı bulunmaktadır.
Kertanagara (ü. 13. yy), Cava’nın doğusundaki Singhasari’nin (Tumapel) son kralı (1268-92). Cava’nın birliğini sağlamış, egemenliğini Sumatra’ya kadar genişletmiş ve krallığını vergiye bağlamak isteyen Moğol hükümdan Kubilay Han’a karşı koymuştur.
Canggala kralı Vişnuvardhana ile bir Kedi-ri prensesinin oğluydu. 1254’te kral olarak kutsandı, ama henüz çok genç olduğundan 1268’e değin ülkeyi fiilen babası yönetti.
Kertanagara’nın hükümdarlık yılları Kubilay Han’ın Güneydoğu Asya devletlerini egemenliği altına alarak sınırlarını genişlettiği bir döneme rastladı. Kubilay Han’a, komşu devletlerle ittifak kurarak ya da onları egemenliği altına alarak karşı koyabileceğini düşünen Kertanagara, bu amaçla ilk olarak Çampa Krallığı’ndan bir prensesle evlendi. Ardından, Malayu’ya (Sumatra) elçiler gönderdi (1275), Sumatra’yı denetimi altına aldı ve Bali’yi fethetti (1284).
Kubilay Han, 1289’da Cava’ya bir elçi göndererek, Kertanagara’nın kendisine bağlılık yemini etmesini ve her yıl vergi ödemesini istedi. Kertanagara’nın bu isteğini reddetmesi üzerine de, onu cezalandırmak için Cava’ya asker gönderdi. Ama, Kubilay Han’ın ordularının Cava’ya ulaş-
masından önce, Kertanagara vasalı olan Kediri hükümdarı tarafından öldürüldü.
Kertanagara hakkmdaki bilgiler Pararaton (Krallar Kitabı) ve Nagarakertagama (Ma-capahit Destanı) adlı iki Cava vakayinamesine dayanır. Kertanagara Pararaton’da içki
Kertanagara olduğu sanılan taş heykel, y. 14. yy başları;
Museum für Völkerkunde, Berlin, 1865
ve yemek düşkünü bir hükümdar olarak betimlenir. Tarihsel verilere daha uygun düştüğü için pek çok tarihçinin daha gerçekçi bulduğu Nagarakertagama’dayi’A ateşli bir Vacrayana (Tantra) Budacılığı yandaşı ve bilge bir kral olarak tanıtılır.
kerte hattı bak. loksodrom
kertenkele, Sauria (kelerler) alttakımının Lacertidae familyasını oluşturan, Eskidün-ya’ya özgü 150 kadar sürüngen türünün ortak adı. Kertenkelelerin başı koni biçiminde, gövdesi ince uzun ve basık, kuyruğu iyi gelişmiştir. Bütün familya üyeleri dört bacaklı ve beşer parmaklıdır. Genellikle küçük ve orta boylu olan bu kelerlerin çoğunun uzunluğu 25 cm’yi geçmez. Afrika’nın kuzeybatı ve Avrupa’nın güneybatı kesimlerinde yaşayan Lacerta lepida 75 cm’ye varan uzunluğuyla en iri kertenkele türüdür.
Kertenkelelerde genellikle kapanabilir gözkapakları bulunur. Bazı türlerin alt gözkapağı tümüyle ya da kısmen yarı saydamdır. Gözbebekleri yuvarlak, dilleri uzunca ve çatal uçludur. Sırt pullan birbirini yanlardan örtecek biçimde ya da çok küçük ve yan yana dizili olabilir. Karnı örten levhalar (düz, çok köşeli, kenarları bitişik büyük pullar) uzunlamasına ve enine sıralar halinde dizilmiştir. Arka bacaklarının alt bölümünde bulunan deliklerden tür içi iletişimde kullanılmak üzere koku yayıcı kimyasal maddelerin salgılandığı sanılmaktadır.
Kertenkelelerin Türkiye’de Acanthodacty-lus cinsinden bir, Eremias cinsinden iki, Lacerta cinsinden on altı ve Ophisops cinsinden bir olmak üzere toplam 20 türünün yaşadığı bilinmektedir.