silindirin di-1 bine yerleşemeyecektir. İçeriye hava sızmış değildir, takati boşluğun içinde bir şeyler üretilmiştir ve şimdi pistonun ilki konumuna ulaşmasına engel olmaktadır. Neden? Isıl ışımal nedeniyle. Fizikçiler, pistonun çekildiği sırada, çeperlerden! bir ısıl ışımanın yayıldığını ve boşluğu doldurduğunu göster-j mişlerdir. Öyleyse, piston geri itildiği zaman, bu ışıma sıkışır. Bu basınç, bir gazın oluşturduğuna benzer bir kuvvet uygular. Böylece piston, ışımanın sıcaklığını ve basıncını artırmış olur ve pistonun ilk konumuna ulaşması için, bu ışımanın yeniden silindirin çeperlerinde dağılmasını beklemek gerekir. Bu ışımanın kaynağı ısıl olduğu, dolayısı ile sıcaklığa bağlı olduğu için, silindiri soğutmak gerekir. Mutlak sıfır sıcaklıkta, boşluğu dolduran tüm ışıma sönecektir. Buradaki ısıl ışıma, elektromıknatısal ışımadan başka bir şey değildir; çeperleri oluşturan atomların elektronlarının ısıl hareketlerinden yayınlanır. Boşluğa ulaşmak için tek olanak, sistemi önemli ölçüde soğutmaktır. Öyleyse, buraya dek İncelenen durumlarda, boşluk soğutma ile sağlanır ve mutlak boşluk elde edilebilir.
KUANTUM EVRENİNDE BOŞLUK
Şimdiye dek, klasik fizik dünyasında idik. Şimdi kuan- tum evrenine bir sıçrama yapmalıyız. Bu evrende, boşluk doludur. Bu söz ilk bakışta, temel bir nedenle, bir paradoks gibidir; fizik de, astrofizik gibi, boşluğun varlığını kabul eder; Evren büyük bir boşluktur ve içindeki madde bir istisnadır. Yıldızlararası uzay hemen hemen boştur. Bize içine sızılma- sı çok güç görünen katımadde de, boşluktan oluşmuştur. Atomsal ölçekte, çekirdekler ve elektronlar arasındaki uzay çok büyüktür. Madde boşluktan yapılmıştır ve onu oluşturan kütleler çok küçük uzay bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Bu düşünceye (her yerin boşluk olması ve maddenin evrende son derece seyrek dağılmış olmasına) karşıt olarak, boşluğun dolu olduğu düşüncesini de getirmek gerekir. John Whe- eler bir yazısında, “Hiçbir düşünce bana şundan daha temel görünmüyor; Boşluk, boş değildir. En şiddetli fizik olayları nin oluştuğu yerdir.” demektedir. Bunlar yukarda da söylediğimiz gibi, sonsuz küçük boyutlar evrenindeki düzenlenimleri ve süreçleri inceleyen kuantum kuramının konularıdır. Bu olaylar nasıl oluşabilmektedir?
Yukarda, uzayı mutlak sıfır sıcaklık sınırlarına dek soğutarak, tüm ısıl ışınımı yok edebileceğimizi ve mutlak boşluğa ulaşabileceğimizi görmüştük. Fakat, kuantum kuramına göre, bu sıcaklıkta bile, boşlukta bir kalıntı (boşaltılmayan ve kuşkusuz madde de olmayan bir şey) bulunacaktır. Bu en son kalıntı, elektromıknatısal alanlardan oluşmuştur. Boşlukta, mutlak sıfır ile ilgili olarak, fizikçilerin sıfır nokta enerjisi dedikleri bir kavram vardır. Mutlak sıfır sıcaklıkta, boşluk hiç durmadan dalgalanır, kımıldayan bir dalga yüzeyi gibi kaynaşır. Bu dalgacıklar, hiç durmadan parçacıklar yaratan dalgalanmaların bir görüntüsüdür. Bu parçacıklar ise. birbirlerini çok çabuk olarak yok ederler.
Boşluğun bu tuhaf etkinliğini anlamak için,