Küçük bir Japon kenti

Küçük bir Japon kenti olan Hrgaşi-lkoma’daki bir ev kadını sabah erkenden yerel televizyon istasyonunu açıyor ve daha alışverişe çıkmadan alacağı şeylerin fiatları hakkında bir fikir edini­yor. Bir süpermarket yöneticisi o günüh özellik­lerini gösteriyor — televizyon canlı olarak yayın yapmaktadır— lahana, kabak, çilek, midye-ve vavvava, \carpux. Kavpuz\ann tanesi 500 yendir,

bayarv NNatavvVnm canı sıkılır, “daha dün 400 yendi, diye söylenir.

Birkaç dakika sonra ekranda cici bir bayan görünür. “Sayın seyirciler, eğer bugünkü piyasa fiatları hakkında söyleyecek bir şeyiniz varsa lütfen A tuşuna basınız!” Bayan Watawi yanın­daki masada duran, küçük bir elektronik cep hesap aygıtına benzeyen bir kutunun A-tuşuna basar, hesap makinesine benzeyen bu kutu bir kablo ile televizyon cihazına bağlıdır. Bu sırada bayan VVatavvi bir eliyle tuşa basarken öteki eliyle de saçlarının lülelerini düzene koymaya çalışır ve renkli bir televizyonun üstünde bulunan bir kameranın objektivine bakar. Birden onun yanında bulunan özel bir elektrik projektörü, yanar ve A-tuşuyla bağlı olan oparlörden takdim edici bayanın sesi işitilir. “Bayan VVatavvi, hazır mısınız, ekranda görüneceksiniz!”

Ve bir saniye bile geçmeden öfkeli ev kadını

.                         »«fam***         ^

hakkedilmiştir. Bu yazıdaki piktogramlar daha sonrakilerden çök az değişiktir; ve bu dönemin Mısır yazılarının erginlik çağının daha gerilere gittiğini kabul etmek gerekir.

İkili bir başlangıç

Eski Mısır dilinin incelenmesi, yazıtları için bir ip ucu verecek midir? Bir asırdan fazla süren kavgalardan sonra bu gün ona ikili bir başlangıç atfedilmektedir. Yapısı ve bilhassa fiillerin çekimi ile bu bir Afrika dilidir. Libiko-Berber’e daha yakındır. Fakat sözlük ve kelime yapısı (morfo­loji) itibariyle Sami, Akad yahut Ibranice ve daha sonra Arap lisanları yanında yer alır. Eski ekranın bir yanında gözükür, aynı süpermarket yöneticisi de öteki yanında. Bayan VVatavi hiç sıkılmadan ve çekinmeden söze başlar. “Doğru­su, karpuzlarınızın dünden bugüne neden bu kadar pahalandığını bir türlü anlamıyorum. Hi-ovis TV haberlerini dinleyen, bütün seyirciler \xnj%ut\ ‘tivc cevap vermek \ç\n nasvl boea\ad\fe\m görürler. “Bugün sabah meyve halinden aldığım karpuzlar oldukça pahalıvdı. Fakat bugün öğleden sonra, saat 4.00 den son­ra, karpuzları yine 400 yenden satacağım.” Bayan VVatavvi durumdan memnun görünür ve kamera ve ışık kapanır. Bayar Sara VVatavvi gibi Higaşi-İkoma da 158 aile istedikleri takdirde yerel televizyonun programına girer ve bü­tün seyircilere istediklerini söyleyebilirler. Osaka yöresinde oturan 15.000 seyirci artık

imparatorluğun ilk hanedanının ortalarından M.ö. 2800 den önce ve Romalıların işgalinin sonunda M. S. dördüncü asır arasında Mısır dili dört döneme ayrılabilir. Birincisi eski Mısırlılar­dır. En başta yem imparatorluğun halk dili akhe- naton’dan sonra resmi lisan oldu ve M.ö. 700 yılından öncelerine kadar konuşuldu. Demotik yazı tarzı bin sene süreyle yukarı imparatorluğun M. S. 300 yılına doğru yıkılmasına kadar Mısır’ın dili oldu. En sonra kıptî dili Mısır hıristiyanları tarafından kabul edilmiş ve onyedinci asra kadar kullanılmıştır.

Lisan gelişirken yazılar esasta aynı kalmıştır. Bu husus hiyeroglif yazıların en şaşırtıcı özellik-

 

lerinden biridir. Şekillerin ve yapıların bu sürekli­liği duyarlı bir değişme olmaksızın otuz asır sürmüştür. Aynı şey hieratik ve demotik yazılarda da vardır. Son zamanlarda çok sadeleştirilmiş, daha kullanışlı hale getirilmiş bulunan işlek yazı şekilleri hiyeroglif yazılarııv prensibinden farklı değildir. Çok sür’atli yazılan bu yazı tarzı Champöllionun kullandığı gibi “gerçek bir hızlı yazı” haline gelmiştir. Bu yazı sisteminin varlığı Mısır metinlerini incelemeyi kolaylaştırmıştır. Çok şükür üçbin yıllık devrede okunacak bir çok belgeler bulunmuştur. Bunlar Romalılara kadar dinsel ve hukuksal metinler, mizahî hikâyeler, tıbbî tedaviler, ahlâksal denemeler, din dersleri ve Firavunların zaferlerine ait metinlerdir. Son on yılda anlaşıldığı gibi her kazı kampanyası bu büyük edebiyat kütlesine yeni dokümanlar ilâve ediyor, günlük hayatından en büyük projesine kadar, bu üstün uygarlığın halkının kültürünü anlamağa imkân vermektedir. Bütün bunları, yalnız bir insanın Jean-François Champollion’un dehasına, onun essiz çalışma ve özümleme gücüne ve olağanüstü direnmesine borçluyuz.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*