LÂMBA; Aim. Lampe (f), Fr. Lampe (f), İng.
Lamp. Aydınlatma aracı. İçinde petrol gibi yanıcı
bir madde yakarak veya elektrik akımının geçmesi
ile aydınlık veren cihazların hepsine verilen ad.
Gaz lâmbası, havagazı lâmbası, asetilen lâmbası,
elektrik lâmbası, flüoresan lâmba. X ışınlı lâmbalar
en çok kullanılan lâmba çeşitleridir. Çok eski zamanlardan
beri lâmba, değişik şekillerde kullanılmaktaydı.
Mezopotamya ile İsviçre’nin göller bölgesinde
yapılan arkeolojik kazılarda kandil biçiminde,
ateşte iyice pişirilmiş tuğladan lâmbalara ve
tunçtan yapılmış madenî lâmbalara rastlanmıştır.
Yunanlılar ve Romalıların kullandıkları lâmbalar,
pişirilmiş tuğladan ve tunçtan idi. Bunların
içinde zeytinyağı yakılıyordu.
On sekizinci asırda, İsviçreli kimyager olan
Aime Argand, mevcut lâmbalar üzerinde çalışmalar
yaparak, tüp şeklinde bir fitil yaptı. Birbiri
içine geçmiş mâdenî iki silindir arasında sıkıştırılan
fitil, yanıyor ve is az çıkıyordu. İsviçreli kimyâgerin
yardımcılarından biri, bu şekildeki lâmbanın
üzerine bir cam şişe takmayı başardı. Cam, hem insanı
rahatsız eden isin dışarı çıkmasını önlüyor,
hem de ışığın daha parlak görünmesini ve sönmemesini
sağlıyordu.
1845 yılına gelinceye kadar lâmbalarda, eritilmiş
hayvan yağları, bitkisel yağlar kullanılırdı.
Daha sonra terementinden yapılan neftyağı kullanıldı.
Bu yağın yakarken birden parlaması çok tehlikelere
sebeb oluyordu. Bu durum petrolün lâmbalarda
kullanılmaya başlamasıyla ortadan kalktı ve
lâmba yapımında da yeni gelişmeler kendini gösterdi.
Bunlardan idâre, tek fitilli, çift fitilli, aynalı,
yuvarlak fitilli, asma ve köşe lâmbaları gibi çeşitleri
yapıldı. Bir de evlerin dışında kullanılan
yandan pompalı lüks ve karpit lâmbaları vardır.
Elektriğin aydınlatmada kullanılmasıyla, gaz
lâmbaları eski önemini kaybederek, yerlerini ampüllere
bıraktılar.
Elektrik (Akkor) lâmbası: Elektrikle ısındığı
zaman ışık veren filaman telli ve camla çevrili
lâmba. Akkor ve flöresan lâmba iki önemli
ışık kaynağıdır. Günümüzde kullanılan akkor lâmba
tungsten filamanlı olup, elektrik akımıyla
2600°C’ye kadar ısınır. Tungsten filaman 3382°C
gibi çok yüksek bir erime noktasına sâhib olduğu
için, saatlerce erimeden ve kırılmadan ışık vermeye
devam eder. Filamanın bulunduğu cam kısmın içi
boşaltılmış ve azot-argon karışımı bir gaz doldurulmuştur.
Bu karışım filamanla kimyâsal reaksiyona
girmez ve basıncı ile lâmba ışık verirken filamanın
buharlaşmasını önler. Buharlaşmanın
meydana gelmesi lâmbanın iç kısmının siyahlanmasına
ve muhtemelen lâmbanın ömrünün sona ermesine
sebeb olur. Akkor lâmbaların ortalama
ömrü 1000 saattir.Târihçesi: 1802’de Humphry Davy, elektrik
akımını platin telden geçirerek onu akkor hâline
getirdi. Ancak bunun ışıklandırmadaki imkanlarım
araştırmadı. Bu imkanı açık olarak fark eden ilk
araştırmacı J.W. Starr sayılabilir. Starr’ın lâmbalarının
birinde elektrikle ısıtılan karbon çubuk vakum
cam tüp içindeydi. Starr, 1846’da 25 yaşında
öldü. 1848-1860 yılları arasında da Swan, flaman
olarak karbonize edilmiş bir kâğıt şerit kullandı.
Kullanılan lâmba havası boşaltılmış camdan mâmul
bir ampuldü. İletken teller lâmbanın boynundan
çıkarken aralarındaki kauçuk malzemeyle izole
(yalıtılmış) oluyordu. Swan bu zaman peryodunda
da pratik bir lâmba yapamamıştı.
Ev ve işyerlerinde kullanılan lâmbaların yapımı
Edison ve Swan’la gerçekleşecekti. Edison çalışmalarına
1877’de başladı. Swan da 17 yıl sonra
bu işe tekrar döndü. Edison flaman olarak birçok
malzeme kullandı ve sonunda 21 Ekim 1879’da
yaklaşık iki gün aydınlatma yapabilen karbonize
edilmiş pamuk flamanlı lâmbayı geliştirdi. Ancak
patenti 1882’de Swan aldı. 1883’te de Edison
ve Swan elektrikle aydınlatma şirketi kurdu.
Bu tür lâmbalar 1904’e kadar kullanıldı. Bu târihte
AvusturyalI Alexander Just ile Franz Hanaman
Tungsten telin kullanıldığı lâmbayı geliştirdiler.
1907’de ABD’de üretim başladı. 1908’de de
haddeden geçirilmiş tungsten elde edildi. Böylece
bugünkü lâmbalar üretilmeye başlandı.
Ark lâmbası: İki iletken arasında elektrik arkı
meydana getirilmesi sûretiyle çalışan lâmba
çeşididir. İletken olarak genellikle karbon çubuklar
kullanılır. Işık kaynağı elektrik arkı ile karbon
çubukların ısınan uçlandır. Çok parlak ışığa ihtiyaç
duyulan yerlerde, meselâ film projektörlerinde
ve ışıldaklarda ark lâmbasından faydalanılır.
Ark lâmbası terimi genellikle, aralarında bir hava
boşluğu bulunan yavan karbon elektrotlardan meydana
gelen lâmbalar için kullanılır. Halbuki floresan
lâmba türünden olan lâmbalar da gaz ortamlı
tüplerde meydana getirilen elektrik arkıyla
ışık verirler. Bâzı morötesi lâmbalar da ark lâmbası
sınıfındandır.
LÂMBA
23
Eki