LOZAN ANTLAŞMASI; yeni Türkiye’nin,
milletlerarası plânda resmen tanındığı antlaşma. 24
Temmuz 1924 târihinde İsviçre’nin Lausanne (Lozan)
şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle
İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan,
Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika,
Rusya, Yugoslavya temsilcileri tarafından Lozan
Üniversitesi salonunda imzâlandı.
Osmanlı Devletini yıkıp, topraklarının paylaşılması
için çıkartılan Birinci Dünyâ Harbi
(1914-1918) sonunda başlatılan Türk İstiklâl Harbinden
sonra, işgalci devletler ile 11 Ekim 1922 târihinde
Mudany a Mütârekesi (ateşkesi) imzâlanmıştı
(Bkz. İstiklâl Harbi). İşgalci devletler ile
kesin bir antlaşma yapılması için, Türkiye, 4 Ekim
1922 târihindeki notasıyla görüşmelerin İzmir’de
başlatılmasını istedi. İşgalci devletler, İzmir’de
Yunan mezâlim ve tahribâtını görmemezlikten
gelmek için İsviçre’nin Lausanne şehrini tercih
etti. Konferansın 13 Kasım 1922’de başlayacağını
îlân edip, Türkiye’de iki hükümet olduğu telakkisiyle
görüşmelere katılması için Ankara’daki
Türkiye Büyük Millet Meclisi ve İstanbul’daki
Osmanlı Sultanı Altıncı Mehmed Hana müracaat
ettiler. TBMM bu duruma son vermek için 1 Kasım
1922 günü çıkarılan iki maddelik bir kânunla,
Saltanat ve Osmanlı Hükümetinin, 16 Mart
1920’deki İstanbul’un İtilâf devletlerince resmen işgâlinden
îtibâren kaldırıldığını kabul ve îlân etti.
600 yıldan fazla hükümrân olan Osmanlı Hânedânına
son verilerek, Lozan Konferansına TBMM
hükümeti tek başma katıldı.
13 Kasım 1922’de başlayacağı îlân edilen konferans,
20 Kasımda başlatıldı. Lozan Konferansında
TBMM’yi Hâriciye Vekili (Dışişleri Bakanı)
ve Edirne Mebusu İsmet Paşa (İnönü) başmurahhaslığında,
Sıhhiye Vekili (Sağlık Bakanı) ve Sinop Mebusu Dr. Rıza Nur, Trabzon Mebusu Haşan
Bey (Saka) murahhaslar, yirmi dört müşavir, sekiz
kâtip, bir mütercim, gazeteciler ve askerlerden
meydana gelen heyetle temsil etti. İngiltere heyetini
İstanbul fevkalâde komiseri Sir Horas Rumbolt
ve Musul Petrol İşletmesi Şirketinin idâre heyeti
başkanı Lord Curzon; Fransa adına Şark Fevkâlede
Komiseri General Pelle; İtalya’yı İstanbul Fevkâlede
Komiseri Marki Camille Garoni ve Sezar
Montanya; Japonya’yı Roma Büyükelçisi Baron
Hayaşi, Baron Uçiyai; Yunanistan’ı Elefteryos
K.Venizelos ve Demeter Kaklamanos; Romanya’yı
Konstantin Dimondy, Konstantin Konseska;
Sırp-Hırvat-Sloven Krallığını Dr. Milotin Yuvanoviç;
Bulgaristan’ı Boğdan Morfot, Dimitri
Stanciof, M.Stambulhu, M.Kinstantoderof; Rusya
adına M.Çiçerin, M.Rekefski ve M.Medivani; Portekiz’i
M.M.Pereyre; Belçika’yı M.Beletzer ve
Amerikan müşahitlerinden M.Caylnd, M. Gru ve
Amiral Bristol temsil edip, katıldılar. Konferansa,
ev sâhibi olarak, İsviçre Cumhurbaşkanı Hab başkanlık
yaptı. 21 Kasım 1922’de konferansta görüşülecek
meseleler için komisyonlar kuruldu. Askerî
ve Arâzi Komisyonu Başkanlığına Lord Curzon;
Azınlıklar ve Yabancılar Komisyonu Başkanlığına
Marki Garroni; Mâlî ve İktisâdî Komisyon Başkanlığına
Fransa temsilcisi M.Barriere seçildiler.
TBMM’nin Lozan Konferansındaki programı,
28 Ocak 1920 günü son Osmanlı Mebuslar Meclisinin
kabul ettiği Misak-ı Millî (Millî And) hükümleriydi.
Bu hükümler şunları ihtivâ ediyordu: 1)
Musul, Kerkük ve Süleymaniye ile, 2) Batı Trakya’nın
Anavatan’a katılması; 3) Kapitülasyonların
kaldırılması; 4) Azınlıklara üstün haklar verilmemesi;
5) Boğazlar ile İstanbul’un emniyetinin sağlanıp,
bütünüyle hâkimiyetimizde kalması.
Görüşmeler ilk hafta dostça geçti. İkinci hafta,
devlet borçları, kapitülasyon, Musul vilâyeti ve
İstanbul’un boşaltılması meselelerinde, anlaşmazlık
çıktı. TBMM heyetine, İngiltere Murahhası
Lord Curzon ve Yunanistan Murahhası Elefteriyos
Venizelos çok zorluk çıkardılar. 4 Şubat 1923 târihinde
görüşmeler kesilerek heyetler geri döndüler.
20 Kasım-4 Şubat 1923 târihleri arasında devam
eden Birinci Lozan Konferansında 30 Ocak
1923’te Türkiye ile Yunanistan arasında “Esirlerin
Değiştirilmesi” hakkında mukâvele imzâlandı.
Birinci Lozan Konferansında; 1) Edirne’nin
İstasyon Mahallesi Karaağaç, Yunanlılara bırakıldı.
2) Karadeniz’den Akdeniz’e kadar Türkiye ile
Bulgaristan ve Yunan hudutları, askersiz hâle konuldu.
3) Türkiye-Irak hududunun tesbiti Milletler
Cemiyeti kararma bırakıldı. 4) Türkiye’ye verilen
İmroz (Gökçeada) ve Bozcaada ile, Yunanistan’da
kalan Limni, Midilli, Nikarkarya, Sakız,
Sisam adalarının askersizleşmesi kararı verildi.
5) Rodos ve Onikiada’nm İtalya’ya bırakılması
kabul edildi. 6) İstanbul ve Çanakkale boğazlarının
iki yakasından on beşer kilometre derinliğindeki
bölgelerin askersiz olması; Trakya’daki 8000
kişilik Türk jandarma sayısının 5000’e indirilmesi
kararlaştırıldı. 7) İstanbul’da 12.000 asker bulunduracak
olan Türkiye’nin; Boğazlar Komisyonuna
başkanlık etmesi ve boğazlardan geçişin serbest
bırakılması kararlaştırıldı. 8) Kapitülasyonların
kaldırılmasına karar verildi. 9) Azınlıklara verilen
hakları, Türkiye’nin, Milletler Cemiyeti kefâletinde
tanıması kararlaştırıldı. 10) Borçlar meselesinde
Türkiye’nin hissesine düşen onbeş milyon
altın lirayı, otuz yedi yıl içinde ödemesine
karar verildi. 11) Yunanistan’dan hiçbir harp tazminatı
istenmemesi, karara bağlandı.
4 Şubat 1923’te kesilen görüşmeler, İngiltere
ve Fransa’daki asker âilelerinin tesiriyle meydana
gelen umûmî efkarın arzusu üzerine, TBMM murahhasları
yeniden Lozan’a dâvet edildi. 23 Nisan
1923’te başlayan ve 23 Temmuz’a kadar üç aysüren İkinci Lozan Konferansında; TBMM murahhasları
aynı kalmasına rağmen müşavir heyetinde
değişmeler oldu. İngiltere ve İtalya başmurahhaslan
değişip, ABD de, bir murahhas gönderdi.
İkinci Lozan Konferansı; 1) Arazî ve siyasî, 2)
Mâlî ve yabancıların oturma hakları, 3) İktisadî işlere
âit olmak üzere, üç komisyon biçiminde çalışarak,
maddelerin görüşülmesini sıraya koydu.
Uzun müzakereler ve arada yine görüşmelerin kesilmesine
yolaçıcı çetin münakaşalar oldu. İngiltere’nin
ısrarıyla, yine bir “Ermenistan kurulması”
hususu öne sürülerek; Doğu Anadolu’da veya Suriye
hududunda (Adana ile Maraş ve Gaziantep’te)
dünyânın çeşitli yerlerine dağılıp yurtsuz kalan
Ermeniler için “Yurt” verilmesinde, Fransızlar da
talepte bulundu. Türk karasularına yakın ufak ve
kayalık Meis Adasının Türkiye’ye ait olduğu ısrar
edilmişse de, İtalyanlar, burayı işgallerinde tutmakta
diretmişlerdir. Bir de Tuna Irmağı yatağındaki,
5000 Türk-İslâm nüfuslu Adakale Romanya’nın
ısrarı üzerine onlara bırakıldı. TBMM ısrar
edip, murahhaslara tâlimat verdiği Yunanistan’dan
tamirât adı ile harp tazminatı alınması isteği de,
şiddetle reddedilerek, “Yoksul Yunanlılar”ın bunu
veremeyeceğine karar alınmış, ancak Karaağaç
İstasyonu Türkiye’ye geri verilmiştir.
Lozan Antlaşması, Lozan Üniversitesi salonunda,
24 Temmuz 1923’te imzâlandı. Türkiye,
İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya,
Bulgaristan, Portekiz, Belçika devletleri ve
Boğazlara âit mukâvelenâme bölümünü Sovyet
Rusya murahhası, İstanbul’da imzâ etmiş, bütün
müzâkerelere katıldığı hâlde Yugoslavya heyeti,
borçlar meselesinde, ülkelerine düşen hisseye itiraz
ettiğinden anlaşmayı imzalamamıştır. Lozan
Antlaşmasının TBMM’de görüşülüp, kabul edilmesi
için partisiz Birinci dönem Mebuslar Meclisi
yerine, ikinci dönemde Halk Fırkasının adayları
seçilerek, 11 Ağustosta tek parti mensubu mebuslar
Ankara’da toplanarak, 21 Ağustos’ta antlaşmanın
kabülü için çıkarılacak, kânun taslağının
görüşmeleri başladı. Lozan Antlaşmasının tasdiki
için çıkarılacak kânun görüşülürken, mevcut
227 mebustan 213’ü kabul ve 14 mebus red oyu vermiştir.
İtirazlarına sebep de, Mersin mebusu, Türklerin
Yüreğir boyu hânedânma mensup Niyazi Ramazanoğlu’nun,
İskenderun ile Antakya’yı, Halep
ile Rakka’nın dışarıda bırakılarak yüz binlerce
Türkmen’in Fransa boyunduruğunda bulundurulmasını
tenkit etmesi idi. Bursa mebuslarından Necati
Bey de, Boğazlar ve Batı Trakya meselelerinden
şikâyetle îtirazlarda bulundu. Eski Maarif vekillerinden
Vasıf Çınar, Tekirdağ mebusu Faik Öztrak,
Şükrü Kaya, Yahya Kemal, Hamdullah Suphi
Beyler ve red oyu veren on dört milletvekili; İstanbul’da
Rum Patrikhanesinin imtiyazlı durumunu,
gayrimüslimlere vatandaşlığın da üstünde olan
dokunulmaz haklar tanınmasını, Yunanistan’dan
hiç tazminat alınmayıp, Türkiye’ye âit Edirne-Karaağaç
İstasyon Mahallesiyle yetinilmesini tenkit
ediyorlardı. Malatya mebusu İsmet Paşa, 23 Ağustos
1923 günü sabah ve öğleden sonraki iki oturumda
Lozan Antlaşması görüşmelerinde karşılaşılan
büyük güçlükleri ve getirdiği iyilikleri anlatan
izahlarda bulundu. 23 Ağustos gecesi geç vakitte
yapılan oylamada Lozan Antlaşması TBMM
tarafından ekseriyetle kabul edildi. TBMM sözkonusu
antlaşmayı çıkarılan, 340, 341, 342, 343 numaralı
kânunlarla tasdik etti. Bu antlaşma 19 Ağustos
1924 târihinde de yürürlüğe girdi.
Yeni Türk Devleti temsilcileri Lozan’a giderken
son Osmanlı Mebuslar Meclisinin aldığı Misak-
ı Millî kararlarını kabul ettirmek ve gerçekleştirmekle
vazifeliydiler. Ancak bunlardan hemen
hemen hiç biri Türkiye lehine halledilmediği
gibi verilen tavizlerden de gereği gibi faydalanılamadı.
Bunlardan önemli olanları:
1. Musul meselesi: İngilizler Musul’un arazisinden
ziyâde petrollerine tâlip bulunuyorlardı.
Ancak İnönü’nün öncelikle toprağa hâkim olması
gerekirken, petrollerde ısrar etmesi İngiltere’nin
reddine ve meselenin hallinin Milletler Cemiyetine
bırakılmasına yol açtı. Milletler Cemiyeti ise
Musul’u Irak’a teslim ederken Türkiye’ye Musul
petrollerinden yirmi beş sene müddetle ve sadece
yüzde on gibi cüzi bir hisse verdi. Ancak Türkiye
ileriki senelerde bu hisseyi de almaya muvaffak
olamadı. Irak ise başlangıçta petrollerin gelirini İngiltere’ye
bırakmakla birlikte kısa bir süre sonra bu
hakların tamamına el koydu.
2. Batı Trakya ve Ekalliyetler Meselesi: Sevr
Antlaşması ile Türkiye toprakları işgal altına alındığında
ilk önce istiklal mücâdelesini başlatan ve
bir hükümet kurmağa muvaffak olan Batı-Trakyakurtulmak için giriştikleri kanlı mücâdele dikkate
alınmadan Batı Trakya Lozan’da fedâ edildi.
Bu arada İstanbul’da yaşayan Rumlarla Batı Trakya’da
yaşayan Türkler dışında Türkiye’deki bütün
Rumlarla Yunanistan’daki bütün Türkler değiştirilecekti.
“Ekalliyetlerin himâyesi” bölümünde
yer alan bu haklardan Yunanistan azami ölçüde istifâde
ederken Türklerin hiç işine yaramadı. Batı
Trakya Türklüğü unutulmaya ve Yunanlıların insafına
terk edildi. Neticede aradan geçen 70 yıl içerisinde
Batı Trakya’da Türkler çoğunluktan azınlık
durumuna düşürüldüler.
3. Batum Meselesi: Misak-ı Millîye göre Batum’un
geleceği halkın oyuna müracaatla belirlenecekti.
Batum Birinci Dünyâ Harbi sonunda imzalanan
Brest-Litovsk Antlaşmasıyla da Anavatan’a
kavuşmuştu. Ancak Moskova Antlaşmasıyla
cüzi bir yardım karşılığı Ruslara bırakılan Batum
için Lozan’da en küçük bir girişimde dahi bulunulmadı.
4. Kıbrıs ve 12 Adalar meselesi: Ayastefanos
Antlaşmasının ağır hükümlerini atlatabilmek maksadıyla
Abdülhamîd Han vaktiyle geçici olarak
Kıbrıs’ın idâresini İngilizlere bırakmıştı. Birinci
Dünyâ Savaşının başlarında İngiltere, Kıbrıs’ı tek
taraflı olarak ilhak ettiğini bildirdi. Türkiye’nin
tanımadığı bu ilhak kararı Lozan Konferansına
kadar problem olarak kaldı. Lozan Muahedesinin
20 ve 21. maddeleriyle Türk murahhasları bu ilhakı
kabul ve tasdik ettiler.
Yine Ege Denizindeki Türkiye’ye yakın 12
adanın İtalyanlara terki de aynı şekilde meydana
geldi. Daha sonra İkinci Dünyâ Harbinde Almanların
işgâline uğrayan bu adalar Türkiye’ye teklif
edilecek fakat o zaman Türkiye’nin başında bulunan
İnönü tarafından reddedildikten sonra Yunanlıların
hâkimiyetine verilecektir.Neticede Lozanm bir zafer olmadığı ve hezimet
olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır.
LOZAN ANTLAŞMASI
24
Eki