Malatya’nın Kaysı, Armudu, Ayvası ve Nakışlı Elması
Evliya Çelebi Osmanlı diyarındaki cennet bahçelerinin en meşhurlarını ve hepsine tercih ettiği Malatya’nın Aspuzu bağlarını şöyle anlatır…
İrem Bağı, yeryüzünün yerleşik kısmında yedi iklimi gezip dolaşan, denizler ve karalar seyyahlarının dillerinde destandır. Bu cennet bahçelerinin en meşhurları Rumeli diyarında Budin sınır boylarında Peçuy’dadır. Siroz şehrinin kale arkasıdır. Kefe vilâyetinin Sudak Bağı’dır. İstanbul’da Kâğıthane, Göksu ve Sücâh Bağı’dır.
İzmit’in Topyeri, Konya’nın Meram Bağı, Adalya nin İremezât Istanazı, Darende Bağı,Diyarbakır’ın Şat Nehri kıyısında Reyhan Bağı ve Mısır ülkesinde HazreM Yusuf’un Feyyûm şehri bağı gibi Osmanoğlunun 170 adet mesire bağ yeri vardır.
Malatya’nın Dillere Destan Aspuzu Bağı
Sözün kısası bu adı geçen İrem bağlarının hepsi çok meşhurdur. Ancak bu Malatya’nın Aspuzu bağları âb~ı hayatlarının çokluğuyla, havasının letafetiyle, sayısız meyvelerinin bolluğuyla hepsine tercih olunur.
Yedi Çeşit Kayısı
Evvelâ yedi çeşit kayısısı vardır؛ Al Hamavî, sarı Hamavî, mışmış Hamavî, beyaz kumru, bey kumru, sulu kumru ve etli kumru. Bu zikredilen kayısılar öyle suludur ki bağdan şehre seleler ile güçlükle gelir, azıcık ezilse suyu kalmaz. Her bir kayısı kırk ve ellişer dirhem gelir. Zerdalinin hesabını Allahü Teâlâ bilir. Çokluğundan dolayı pestil yapıp diyar diyar yükler ile tüccarlar taşırlar.
Seksen Çeşit Sulu Armudu
Seksen çeşit sulu armudu sicillerde yazılıdır. Evvelâ gök sulu birer okka gelir. Onu turşu ederler. Suyu sanki gül suyudur. Çok çok içene bir keyif ve bir rahavet verir, bedenin güçlendirilmesine faydası olur. Evli olan kimseler yese faydasını görürler. Bey armudu da lezzetli ve suludur.
Hatta İstanbul’un ileri gelenleri bu Malatya’dan ılgar ile armut filizleri getirterek İstanbul fidanlarına aşılamışlardır. Bunlardan öyle Malatya armudu olur ki padişahlara hediye gider.
Yedi Türlü Nakışlı Elması
Bu Malatya’nın yedi türlü elması, İzmit şehrinde misket elması ve ferik elmasından lezzetli ve sulu, Hudayî kokulu elması olur.
Ama Kefe diyarının Sudak elması kadar iri değildir. Ancak otuz kırk dirhem gelir. Ancak Cenâ1>ı Hakk bu Malatya elmalarına bir tür renk vermiştir. Kırmızısı, kırmızı-sarısı, yeşili ve başka renkleri tamamen Allah’ın hikmetidir ki asla bir renge benzerlikleri yoktur. Hatta bir hanede beş on adet elma olsa hoş kokusundan insanın dimağı kokulanır.
Ve râhun rahrâhurı misle tüffâhirı ve billahi etasımü amma yasam
İşbu eserin [Merâh], elma gibi faydası boldur. Utanacak şeyden Allah’a sığınırım) ibaresi bu Malatya elması hakkında ola. Hatta bu Malatya zarifleri ve narin kadınları, bu elma ağaçlarında iken balmumu ile bu elmalara şiir yazarlar. Kimileri de kâğıtlara uygun beyitleri makaslarla oyup elmaların üzerine yapıştırırlar, o elmalar ağaçlarında iken tazeliğinde ve ayın tesirinden renklenip olgunlaştıkça anılan kâğıtların ve balmumlarımn altlarından al, beyaz ve sarı güzel yazılı beyitler çıkar ki her biri sanki birer açık sihirdir. Bu elmaları sonra vilâyet vilâyet ileri gelenlere ve bizzat padişahlara hediye götürürler. Bu da başka bir diyarda yoktur.
Evliya Çelebi’nin bahsettiği cennet bahçelerinin en meşhurlarından biri, İstanbul’daki Kâğıthane bahçesi
Yedi Tür Güzel Kokulu Ayva
Ve yedi tür ayvası olur, tanesi birer okka gelir. Ama papa ayvası ve ekmek ayvası gayet sulu ve lezzetlidir ve misk ve amberden daha güzel kokusu vardır.