GEMİLERİ KARADAN YÜRÜTEN İLK TÜRK GAZİ UMUR BEY

GEMİLERİ KARADAN YÜRÜTEN İLK TÜRK GAZİ UMUR BEY

GAZİ UMUR BEY ANITI

BATI ANADOLU’DA KURULAN TÜRKMEN BEYLİKLERİ İÇİNDE ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP OLAN AYDINOGULLARI BEYLİĞİ’NİN MEŞHUR ULU BEYİ VE TURK DENİZCİSİ GAZİ UMUR BEY’İ, İSTANBUL’UN FETHİ DOLAYISIYLA YENİDEN HATIRLAMAK GEREKİR…

Umur Bey hakkında bilgi veren en önemli ve neredeyse yegâne kaynak 15، yüzyıl ortalarında, Fatih Sultan Mehmed döneminde yazılan Enverî’nin Düstûrnâme’sidir.

Aydın, Ayasuluk (Selçuk), Tire, Sultanhisarı ve Birgi bölgesinde hüküm sürmüş olan Aydmoğulları, bölgede önemli bir güç olarak özellikle Bizans’a karşı deniz seferleri düzenliyorlardı.

Umur Bey, henüz 1546 yaşındayken 1325’te babası Mehmed Bey’in emriyle İzmir beyi olmuştu* 1329’da İzmir’in Latinlerin elinde kalan liman kesimini kuşatıp kalenin Cenovalı idarecisi Martino Zaccaria’yı Sakız’a gitmek mecburiyetinde bırakınca adını duyurmuştur.

Liman bölgesinde hızla gemi yapımına girişen Umur Bey, Gazi adını verdiği büyük kadırgasıyla ve yanında ağabeyi İbrahim Bey de olduğu halde,1329 yazında Bozcaada üzerine sefere çıktı. İkinci seferini Sakız adasına yaptı. Adayı ele geçiremediyse de birçok ganimetle İzmir’e döndü،

1332 baharında 250 gemiden oluşan bir donanma ile Ege Denizi’ne açıldı. İpsara, İşkiros ve İşkopelos adalarını aldı. Tuzla ve Mondoniça’yı kuşattı. Eğriboz adasını haraçgüzârı yaptı. Ardından Menevşe adasını da kuşatıp teslim aldı ve haraçgüzârı olarak bırakıp İzmir’e geri döndü. Bu seferlerden iki yıl sonra da, aynı zamanda beyliğin kurucusu olan babası Mehmed Bey’in vefatıyla yerine geçti.

1

Umur Bey’in, gemilerini yürütmek için kullandığı, Atina ve İnebahtı Körfezleri arasındaki Korint Berzahı’nda bulunan ve kazılar neticesinde ortaya çıkarılan, taş döşeli ve eğimi ayarlanmış gemi taşıma yolu. “Diolkos güzergâhı” olarak da adlandırılan bu yolun M.O. 625-585 yılları arasında inşa edildiği tahmin edilmekte. Yol, hem askerî hem de ticarî amaçlarla kullanılıyordu

Gemileri Karadan Yürüttü

Umur Bey’in faaliyetlerinden bahseden en önemli eser olarak zikrettiğimiz Enverî’nin Düstûrnâme isimli eserinde anlatıldığına göre Umur Bey, 1338 senesindeki Epir harekâtında İnebahtı Körfezi’ne geçmek için Mora Yarımadası’nı dolaşmak yerine, yarımadayı anakaraya bağlayan Korint Berzahına gelmiş ve gemileri burada 10 kilometre kadar karadan yürüterek İnebahtı Körfezi’ne indirmiştir. Dönüşte de yine aynı şekilde karadan gemileri yürütüp İzmir’e gelmiştir. Umur Bey’in Korint Berzahı’nı tercih etmesinin sebebi zaman kaybetmemek ve fırtınalardan emin olmaktı.

Düstûrnâme’de bu hadise anlatılırken “kurudan gemi çekmek” ifadeleri kullanılmıştır. İşin nasıl yapıldığı da şöyle anlatılır:

GAZAİPİNİi DONANMA KURDU

İbn Battuta Seyahatnamesinde Umur Bey in zenginliğinden, cömerdiğinden ve gazalarından şöyle bahsedilir:

“Yezmîr [İzmir] şehrinin hâkimi, daha önce andığımız Aydmoğlu Sultan Muhammed’in oğlu Ömer Bek’dir Umur Bey Gelişimizden beş gün sonra Yezmîr’e döndü ve asaletinden olacak; önce tekkeye uğrayıp bizi selamladı, geciktiği için özür diledi. Kaleye çıkar çıkmaz mükellef bir sofrayla Nikûle [Nikola] adında Rum cüceyi köle olarak gönderdi; ‘kemha’ denen kumaştan yapılma iki kat elbise verdi» ٠٠ Beyin imamlığını yapan hocaefendinin söylediğine göre; cömertliği yüzünden bana armağan ettiği köleden sonra evinde bir tek köle dahi kalmamış beyin!

Ömer Bek, dindar olduğu kadar cömerttir de. Bir o kadar da cihat ehlidir; yiğittir, cesurdur! [Bizim sonradan duyduğumuza göre] gazâ için kurduğu donanmayla İstanbul kapılarına dek akınlar yapmakta imiş« Topladığı ganimeti rahatça dağıtır, tekrar gazâ niyetiyle denize açılırmış.

”Bir diğer önemli kaynak olan Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye adlı eserinde de Umur Bey’in Korint Berzahı’ndan gemilerini geçirdiği yazmaktadır: “Seyiste derler bir kale vardır,ol kalenin İnebahtı tarafında Keşişlik derler bir adacık var. Adacığı merhum Gazi Umurfetheylemiştir* Hatta ol yerin eski kâfirlerinden şöyle işittik kim merhum Gazi Umur Bey Atina Körfezi’nden mezkûr İnebahtı Körfezi’ne gemilerin aşırıp zikrolan İnebahtı kurbünde bazı yerleri fethetti”Piri Reis’in bu bilgiyi yerli birinden naklen aktardığınısöylemesi bir hayli ilginçtir.Böylece hadise, yalnız Enverî’nin yazdıklarından değil,yerli halkın ağzından da teyit edilmiştir.

Umur Bey’in gemilerinin taşımayı zorlaştıracak kadar büyük olmadığını da hesaba katmak gerekir.Üstelik arkeolojik kazılar Korint’te tarihî bir gemi yolunu ortaya çıkarmıştır.Kazılar neticesinde “Diolkos güzergâhı”olarak adlandırılantaş döşeli ve eğimi ayarlanmış bir  gemi taşıma yolu ortaya çıkarılmıştır.Milattan önce 625-585 yılları arasında inşa edildiği tahmin edilen bu yol hem askerî hem de ticarî amaçlarla kullanılıyordu.

Umur Bey, bu antik yol hakkında bölge halkından veya denizcilerden bilgiler edinmiş olabilir* Üstelik Bizans’la yaptığı ittifak neticesinde rehberlik yardımı da almış olabilir* Diğer taraftan, ilk defa bir Türk denizcisinin teknik ve coğrafî bilgi ile denizcilik kabiliyetleri gerektiren bu geçişi başarması, önemli bir muvaffakiyettir.

Denizcilerin Atası Umur Bey

Umur Bey’in Türk denizcilik tarihinde adı sürekli zikredilmektedir. 15 ve 16 yüzyıla ait bazı kaynaklarda Osmanlı denizcilerinin atası bile sayılmıştır* Gazilerin “Gazi Umur Bey canı için” yemin ettikleri, yeniçerilerin ilk zamanlarda “Umur Bey kisbetidir” diye onun giydiği şekilde başlık takındıkları da rivayet edilir* Oruç Bey, deniz gazilerini “Umur Bey müridleri” diye anmakta; Bizans İmparatoru Kantakuzenos ise hatıratında onun son derece akıllı ve mantıklı düşünen biri olduğunu yazmaktadır.

Diolkos güzergâhı olarak adlandırılan tarihi yola döşenen ve oyulan taşlar ray vazifesi görüyordu. Umur Bey'in, Atina ve İnebahtı Körfezleri arasında gemilerini yürütmek için kullandığı Korint Berzahı'nın harita üzerindeki yeri

Diolkos güzergâhı olarak adlandırılan tarihi yola döşenen ve oyulan taşlar ray vazifesi görüyordu. Umur Bey’in, Atina ve İnebahtı Körfezleri arasında gemilerini yürütmek için kullandığı Korint Berzahı’nın harita üzerindeki yeri

Umur Bey’in başarıları ve cesareti Türk denizcileri için bir numune teşkil eder.Ote yandan Anadolu Türkmen dünyasını göz önüne aldığımızda, bilgi ve tecrübelerini aktardığı denizciler vasıtasıyla Osmanlı denizciliğinin ilk nüvelerini etkilediğini de söyleyebiliriz.

Sultan İkinci Mehmed’in kapılarına dayandığında Umur Bey’in faaliyetlerinden, denizciliğinden haberdar olmadığını söylemek bu halde oldukça güçtür» Gemileri karadan yürütüp Haliç’e indirirken onun ve askerlerinin zihninde belki de Gazi Umur Bey’in cesaretini ve denizciliğini öven hikâyeler vardı. Bilemiyoruz. Lâkin bilinen bir şey var ki Umur Bey, Türk denizciliği açısından başardıkları ve cesaretiyle bugüne değin denizcilerin dilinden düşmemiştir.

 

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*