Gece neden sisli, gönlüm neden mükedder?
Deniz çözülmiyen bir bilmece gibi.
Zulmet neden siyah, neden yaslı çiçekler,
Duyar gibiyim, dalgaların sesini.
Rüzgâr gibi hür, kayadan daha yalçın,
Mehtap kadar püs his, ölümden daha hırçın,
Gurubun ateşiyle alevlenen deniz,
Bu akşam, bilmem neden neşesiz?
Deniz yine bü akşam ruhunu sarıyor,
Deniz sanki bu an maziyi arıyor.
Buluyor enginlerde dilediği sükûnu,
Unutuyor kaderin oynadığı oyunu.
Lâkin bu sükûna aslâ huzur denemez,
Zira firkatin ateşi bir gece de sönemez,
Onu sermest eden kalbindeki esrar,
Okşuyor bir âşinâ gibi yüzünü rüzgâr.