MEHMED RAUF; Servet-i Fünun edebiyatının
tanınmış romancısı. 1875 yılında İstanbul’da doğdu.
İlk öğrenimini Balat Mahalle Mektebinde yaptı;
orta öğrenimi Söğütlüçeşme Rüştiyesinde bitirdi.
Sonra Heybeliada’daki Bahriye Mektebine
girdi. Okul hayâtı 1893’te biten yazar, Tarabya
önlerinde, elçilik gemilerinin İrtibat Subaylığına
tâyin edildi.
Tevfik Fikret’in halasının kızı Sermet Hanımla
evlendi. Bundan iki kızı oldu. Mehmed Rauf,
Sermet Hanım hayattayken iki evlilik daha yapmıştır.
Hepsinden kız çocukları olmuştur. İkinci
Meşrutiyetin îlânına sevinen Mehmed Rauf, o sırada
Zanbak adlı açık saçık hikâyesini neşredince,
subaylıktan atıldı. Geçimini kalemiyle sağlamak
zorunda kaldı. Yakalandığı hastalıktan kurtulamayan
Mehmed Rauf, 193l’de İstanbul’da öldü.
Hastalığı sırasında geçim sıkıntısına girdiğinden
hükümet bir miktar aylık bağladı.
Batı edebiyatını ve Hâlid Ziyâ’nın İzmir’deki
yazılarını yakından tâkib ederek edebî kişiliğini kazanmıştır.
Fransız realistlerine bağlı olmakla birlikte,
daha çok Fransa’daki psikolojik romanın öncülerinden
olan Paul Bourget’in tesiri altında kalmıştır.
Mehmed Rauf, Bahriye Mektebinde okuduğu
sırada Fransızca ve İngilizceyi öğrenmiş, batı
edebiyatını kendi dillerinden okumuştur.
Tıpkı Hâlid Ziyâ gibi mensûr şiirler, hikâyeler
ve tahlil romanları yazan Mehmed Rauf un hikâye
ve romanlarında hayâtından kuvvetli akisler
görülür. Bu romanlar, yazarın yaşadığı ve yaşamak
istediği aşk maceralarının hikâye ve roman hâline
konulmuş ifâdeleri gibidir.
Roman, hikâye, mensur şiir, tenkit gibi türlerde
otuzu aşan eseri olan Mehmed Rauf daha ziyâde
Eylül romanı ile tanınır. Bu roman, Türk edebiyatında,
psikoloji ve tahlil romanının başarılı ilk
örneğidir. Yazar eserde, basit bir vak’ayı ele almış
ve dış âlem tasvirlerinden ziyâde, kahramanlarınruh hâllerini; düşünce, duygu, tasarı ve umut serüvenlerini
anlatmaya çalışmıştır.
Mehmed Rauf u Hâlid Ziyâ’dan ayıran başka bir
özellik, üslubunun biraz daha sâde ve yalın olmasıdır.
Bir diğeri de üslubu ve hikâyelerinin hemen
hemen sâdece aşk ekseni etrafında dönmesidir.
Mehmed Rauf un cümle yapısı hayli zayıftır. O,
Hâlid Ziyâ tarzı mensur şiirlerinin en güzellerini Siyah
İnciler (1901) adlı bir kitapta toplamıştır. Böğürtlen,
Ferda’yı Garam, Genç Kız Kalbi, Karanfil
ve Yâsemin, Son Yıldız, Halâs gibi eserleri,
tanınmış romanlar arasındadır. İhtizâr, Âşıkâne,
Son Emel, Menekşe, Bir Aşkın Târihi, Üç Hikâye,
Pervâneler Gibi, Kadın İsterse, Gözlerin Aşkı,
Eski Aşk Geceleri gibi eserleri de, çoğunu aşk
konusunda yazdığı, küçük ve büyük hikâyelerini
topladığı kitaplardır. Hâlid Ziyâ’nın Ferdî ve Şürekâsı
romanını piyes hâline koyan Mehmed Rauf
un Cidâl, Pençe, Sansar, Yağmurdan Doluya gibi
tiyatro denemeleri de vardır.
MEHMED RAUF
26
Eki