Müslümanlar Mekke’ye dört ayrı koldan girdiler. Hz.
Peygamber’i n emri, müşrikler saldırmadıkça savaşılmaması
yönündeydi. Ordunun üç birliği herhangi bir direnişle karşılaş
madan Mekke’ye girdi. Ancak Hâlid b. Velîd’in kumandasındaki
birliğe bir grup müşrik saldırıda bulundu. Müşrikler çok kısa bir
sürede bozguna uğrayıp kaçmak zorunda kaldılarResûlullah’ Allah’ın kendisine nasip ettiği fethe şükrederek
Mescid-i Harâm’a girdi, Kâbe’yi tavaf etti. Ardından Kabe’nin
içindeki putlara yöneldi. Bir yandan putları asasıyla teker teker
deviriyor, bir yandan da, “Hak geldi, bâtıl yok oldu. Şüphesiz
bâtıl, yok olmaya mahkûmdur” (Isrâ 17/81) meâlindeki âyeti
okuyordu. Kâbe’yi putlardan temizledikten sonra, iki rekat na
maz kıldı. Bilâl-i Habeşî’den de Kâbe’nin damına çıkarak ezan
okumasını istedi.
Hz. Peygamber) Kâbe’nin avlusuna sığınan müşriklere, “Bu
gün artık sizler hiçbir şekilde hakir görülmeyeceksiniz. Haydi
şimdi dağılın, hepiniz hür ve serbestsiniz” diye seslendi. Hz.
Peygamber’i n bu sükûnet ve merhametini gören Mekkeli
müşrikler, yanma gelerek sırayla ona biat etmeye başladılar. Müs
lüman olmak isteyenler, Allah’tan başka hiçbir şeye ibadet etme
yeceklerine, hırsızlık yapmayacaklarına, fuhuştan ve çocuklarını
öldürmekten vazgeçeceklerine, yalan söylemeyeceklerine dair
Resûlullah’a(sas) söz verdiler
Mekke Yeniden.
09
Ağu