wiki

MUÂYEDE

ekran-alintisiMUÂYEDE; bayramlaşmak, bayramda birbirini tebrik etmek. Eskiden, dînî bayramlara çok ehemmiyet verilirdi. Bayramlar sâdece dînî idi ve millî olanların kabul edilmesiyse çok yenidir. Dinlerine bağlı milletler, bayram günlerini büyük şenliklerle kutlarlardı. OsmanlIlarda Ramazan ve Kurban bayramlarının muâyedeleri parlak bir merasimle yerine getirilirdi. Devlet erkânı topluca padişaha bayram tebrikine gittikleri gibi, kendi aralarında da ziyâretlerde bulunurlardı. Osmanlı Sarayında bu işe verilen önemden dolayı muâyedenin nasıl yapılacağı kânunnâme- lerle tesbit edilmişti. Fâtih Sultan Mehmed Hanın çıkardığı Kânunnâme-i Âl-i Osman’ın yirmi beşinci sahifesi bundan bahsetmektedir. Bayramlarda, sarayda divan meydanında taht kurulur ve pâdişâh burada oturarak tebrikleri kabul ederdi. Bu iş özel merâsimle yapılırdı. Önce Taht-ı Hümâyûnun etrafında bulunması icâp eden erkân yerini alır, her şey hazırlandıktan sonra Sultan gelirdi. Bu sırada alkışda vazifeli olanlar tarafından “Uğurun açık olsun”, “Pâdişâhım devletinle bin yaşa”, “Mağrûr olma pâdişâhım, senden büyük Allah var” cümleleri yüksek sesle söylenir ve mehterhâne marşlar çalardı. Daha sonra Nakîbüleşraf Efendi Pâdişâhın huzuruna gelir, duâ eder ve ayrılırdı. Bundan .sonra sıraya göre bayramlaşacak olanlar Pâdişâhın elini öperek ayrılırlardı. Bu iş büyük bir nezâket ve terbiye kuralları içinde olurdu. Tebrik merâsimi bittikten sonra Pâdişâh, yine saray âdet ve törelerine göre uğurlanırdı. Bayramlaşma bayram günü sabah namazından sonra ve bayram namazından önce yapılır, sonra alayla câmiye gidilip bayram namazı kılınırdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir