Bugün Google ana sayfasını açan kullanıcılar, Müzeyyen Senar’ın 100. yaş gününe özel doodle tasarımı ile karşılaştılar. Türk Sanat Müziği denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Müzeyyen Senar, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de ilgisini çekmişti. Duayen sanatçı, bir röportajında Atatürk ile tanışma hikayesini anlatmış, yaşadığı heyecanı ‘Orada nasıl ölmedim, bilemiyorum.’ sözleriyle dile getirmişti. İşte Müzeyyen Senar ve Atatürk’ün tanışma öyküsü
Müzeyyen Senar, üst düzey sanat yeteneğiyle Cumhuriyetin ilk yıllarında musiki denilince akla gelen ilk isim oldu. Uzun soluklu sanat yaşamına, 1983 yılında çıktığı son sahne konseriyle noktayı koyan Müzeyyen Senar, 2006 yılında ise son kez Sepetçiler Kasrı’nda sahneye çıkmıştır. Devlet Sanatçısı unvanına da sahip olan Senar’ın, birçok taş plak ve albümü bulunmaktadır. Peki, Müzeyyen Senar kimdir ve kaç yaşındadır? İşte, o konu hakkında detaylı bilgiler
Müzeyyen Senar, kendisini adadığı, toplumun her kesimi tarafından kabul görmüş müzik tutkusuyla Google’ın da unutmadığı isim oldu. Türk musikisine yeni bir soluk getiren Müzeyyen Senar, sahne programları ve plak çalışmaları ile ön planda olmuştur. Son sahne konserini 1983 yılında Bebek Gazinosu’nda veren Senar, bu tarihten sonra yalnızca özel toplantılarda şarkı söylemiştir. Peki, seslendirdiği Türk Sanat Musikileri hala büyük bir dinleyici kitlesine sahip olan Müzeyyen Senar kimdir? İşte, günün merak edilen ismi hakkında bazı bilgiler.
Senar, “Cerrah” lakaplı ve kahvehane işleten Mehmet Bey ile güzel sesli Zehra Hanım’ın kızı olarak, 16 Temmuz 1918’de Bursa’da dünyaya geldi. Dönemin türkülerini henüz 6 yaşındayken hatasız söyleyen Senar, ailesiyle geçim sıkıntısı nedeniyle daha sonra İstanbul’a göç etti.
Bir süre kekemelik sıkıntısı da yaşayan Müzeyyen Senar, 12 yaşındayken babasının evinden kaçarak Üsküdar’da yaşayan annesinin yanına gitti. Senar’ın, 1931’de Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne kaydı yapılırken, Emin Ongan ve Necati Tokyay’dan usul, nota, makam öğrendi.
Bir yıl sonra Şark Musiki Cemiyeti’nde Hayriye Örs ve Kemal Niyazi Bey’den ders alan sanatçı, aynı dönemde Selahattin Pınar, Yesari Asım Arsoy, Osman Nihat Akın, Lem’i Atlı gibi bestekarlarla tanıştı ve 1932 yılında İstanbul Radyosu’na girdi.