Haber |Necip Fazıl’a kumar komplosu | Haber
Örtülü ödenekten para almak için Başbakan Adnan Menderes’e yazdığı mektuplarla gündeme gelen Necip Fazıl Kısakürek’in bu paralarla kumar oynadığı iddiası bir kesim tarafından geçmişte olduğu gibi yine alevlendi. İddia aslında yeni değil. Yıllarca Kısakürek’in adı kumarla yan yana çok kullanıldı. 1951’de kumar oynarken yakalandığı iddiaları, kendisini sevmeyenler, görüşüne katılmayanlar tarafından sürekli dile getirildi. Böylece itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Necip Fazıl her ne kadar, ‘Kumar oynamadım’ dese de, bu ithamlar ömrünün sonuna kadar üzerine yapıştı.
Peki, Üstad Necip Fazıl Kısakürek gerçekten kumar oynarken basılmış mıydı? Üstad, bu iddialar için ne demişti? Gazeteci Altan Öymen “Öfkeli Yıllar” kitabında, 1951 yılında şairin yakalandığı kumar baskınının komplo olduğunu yazmış, Celal Bayar’ın adını vermişti.
İşte tarihe dair bir iftiranın perde arkası ile ilgili çarpıcı tespitler:
EMNİYETİN ORGANİZASYONU
Gazeteci yazar Altan Öymen bu konuyu “Öfkeli Yıllar” adlı kitabında ayrıntılarıyla yazıyor.
Habertürk Gazetesi’nden Abdullah Kılıç ve Ümran Avcı’ın haberine taşıdığı bilgilerde Öymen, Necip Fazıl’a komplo benzeri bir oyun oynandığını şöyle anlatıyor: “O kumarhane baskını, Kısakürek’in niyetiyle ilgili gerçeği ne olursa olsun, her şey şunu gösteriyordu ki, o baskın bir ”komplo” diye adlandırılmasa bile, bir polis baskınından çok, bir siyasi baskındı. Hedefi Necip Fazıl Kısakürek’in kendi okurları ve yandaşları önündeki durumunu sarsmaktı. Celal Bayar’ın telkinlerinin artması sonucunda, iktidar güvendiği bir emniyetçinin organizasyonuyla, Kısakürek’e bir ders vermek istemişti.”
İFADESİ ALINIP SERBEST BIRAKILDI
“Gerçi Kısakürek, bu yüzden hapse atılacak değildi. İfadesi alınıp serbest bırakılacak, kendisine sadece 30 liralık bir para cezası verilecekti. Ama bununla, hem, hükümeti destekler gibi yaparken yönlendirmeye de kalkan Büyükdoğu’cuların iddialarına darbe vurulmuş olacaktı, hem de kimsenin dincilik konusunda fazla ileri gitmesine izin verilmeyeceğini belirtilmiş olacaktı. Ayrıca bununla, gericiliğe karşı hassas olana gençlik gruplarına da bir mesaj verilmiş oluyordu. Gericilik konusunda, hükümetin,”irtica tehlikesi” söz konusu olduğunda, kendisini destekleyen yayıncıların da gözünün yaşına bakmayacağı mesajı… Fakat bu mesaj dolaylı bir mesajdı.”irtica” konusunda hassas olan gençlik gruplarını tatmin etmeye yetmedi.”
‘Oynamadım, araştırıyordum’
Necip Fazıl, 1951 yılında Beyoğlu’nda yapılan kumarhane baskınında yakalandı. Necip Fazıl söz konusu baskından sonra yargılandığı mahkeme tarafından 30 lira para cezasına çarptırıldı.
Kısakürek ise, kumar oynadığı iddialarını reddederek şöyle konuşuyor: “Ben gazeteci ve muhabirim. Kumar oynayanların ruhi ahvali üzerinde incelemeler yapıyor ve bu mevzuda yeni bir eser yazmak istiyorum. Bu arzumu arkadaşım Agah Berim’e söylemiştim. O da bana bu akşam bir yere davetliyim, gel seni de götüreyim. Belki aradığını orada bulursun’ dedi. Bunun üzerine kalkıp buraya geldik. Şunu itiraf ederim ki aradığımı burada bulamadım. Zira kimse kumar oynamadı.”
İronik afiş
Kumarla başı her dönem derde giren Necip Fazıl’ın senaryosunu yazdığı “Nam-ı Diğer Parmaksız Salih” filminin afişi ise oldukça ironik. Filmin afişinde “Kumar ne kadar feci bir iptiladır ki, insan değil bir parmağını ruhunu bile uğruna feda ediyor” yazısı oldukça dikkat çekici…