Michel ROUZE
şekilnded Nötronlar çekirdek parçalaması bom- balırdan çok daha göçlüd’ (3 MeV yerine 12-13 MeV). Nötron bombası, termik ve mekanik etkilere karşılık nötron yayılımını güçlendirmek için yapılan bir küçük hidrojen bombasının özel türünden başka birşey değildir.
Bombanın askeri ve siyasal sahneye bu seyre değer girişinin nedeni nedir Hatırlamak gerek ki yıllar boyu uzmanların en önde gelen çabası tek bir nükleer maddenin yıkıcılık gücünü sürekli olarak arttırmaktı. Gelenekse! olarak bombanın enerjisi bir ton klasik patlayıcı trinitrotoluen-TNT-ile ölçülür.Hiroşima bombası, çeşitli maddelerden (füzyon ya da çekirdeğin parçalanması yoluyla) elde edilen onlarca megatonluk bir canavarlarla karşılaştırıldığında basit bir patlayıcıdan ibaret kalır. Kitlesel yıkıcılığı olan bu silahların devliği, savaş alanlarında kullanımlarının yasaklanmasına,: “terörün dengelenmesi” stratejisine neden olmuştur. Bundan ilk yararlanacak devlet, kendi üstüne yıldırımları çekecektir. Bu noktadan haraketle bazı- lan-belki de erkenden-nükleer savaşın hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği sonucuna vardılar.
Bu koşullar altında, uygulanan strateji an- lamsızlaşacaktır. Sald’rganlığı ertelemek için-sal- dırgan olan her zaman düşmandır anlayışıyla-nük- leer silahtan vazgeçmek mi gerekecektir? Bu durumda Almanya’da üstlenen Amerikan birlikleri yararına “taktik” nükleer silahların yapımına dönüldü. Güçleri ne denli düşük olursa olsun yine de, kara mizahçıların deyişiyle, Avrupa’yı kurtarmak İçin yoketmeye yeterliydl. Fransa, yayılım alanı 120 km ve gücü 10-25 kt olan Plüton misiliyle taktik nükleer silahlanmasını geliştirdi.
Bununla birlikte nükleer silah uzmanlan uzun zamandan beri bir seçenek öneriyorlardı: termik ve mekanik etkileri zayıf, ama küçük bir alan üstündeki nötron dağılımı yoğun ve derin, düşük güçte bir bomba. Nötron bombasının öncülerinin başında Manhattan projesinin (Hiroşima ve Nagazakl bombalarının gerçekleştirildiği proje) eski uzmanlarından fizikçi Samuel Cohen bulunyordu. Fransa’da “Savaşta başarısızlık” (Copernic, 1930) adlı kitabın yazan albay Marc Geneste bu savı destekledi.
Nötron bombasının ilk (gizli) deneyi 1963’de Nevada çölünde yapıldı. Bu dönemde “Davy Crokett” diye adlandırılan, yakın atışlara ve anti-misil misillere karşı nükleer “el bombaları” üretimi söz konusuydu. Bu İki sistemden vazgeçildi, ancak teorik araştırmalar ve deneyler sürdürüldü. 1977’de balkan Carter A.B.D.’- nin, İnsanları öldüren ancak maddeye zarar vermeyen derin daryasyon silahı teknolojisini oi turduğunu bildirdi. İki türün seri üretimi yapıla mektedir: bunlardan biri yaklaşık 2 kt olup A pa’da yerden-yere taktik Lance misillerini d tacak 1 kt dan daha düşük olan diğeri de sik obüsler gibi 155, 175 ve 203 mm.’lik toplar çekilecekti. A.B.D. miltefiklerinin çekimserli ve ülke içinde yükselen karşıt sesler Carter 1978 ilkbaharında bir uzlaşmaya götürdü: Cart nötron bombasının elemanlarının üretimine izi verirken montajını yasaklıyordu. Reagan yöneti
8 Ağustosta bu kuşkulu duruma son verdi: not ron bombası seri halde üretilecek (gerçekteyse üretimine çoktan geçilmişti) ve şimdilik Amerika topraklarında stoklanacaktı. Gerektiği taktirde Avrupalı mütefikierin onayı olsun olmasın silahlar birkaç saat içinde Avrupadaki Ameriken birliklerine İletilecektir.
Ordu sırı, güncel silahın kesin özelliklerini içermekte. Bu silahın üç yıl önce sorun olan silahtan fazla farklılaşmadığı düşünülebilir. Kimi varsayımlara göre gelişmeler çekirdek! patlatıcı “kibritte” s nırlı kalmış olabilir. Kibritte plütonyumla birlikte diğer transüranyen elementler, amerikyumun parçalayıcı izotopları, ferm- yum ya da kaliforniyum kullanılabilir-bunlar diğerlerinden çok daha hafiftir. Ancak şimdiye dek, adı geçen yapay elementler düşük miktarlarda üretiiidi. Bombada kullanımları önemli bir teknoloji gerektirmektedir.
Nötron ışımasının etkisi bir nükleer patlamanın diğer radyasyonlarından (gama ışınları ya da alfa parçacıkları) farklıdır. Yüksüz parçacıklar oldukları için nötronlar, geçtikleri maddenin atomlarıyla elektromanyetik İlişkiye girmezler. Enerjilerini kaybetmenin tek şekil çekirdeklere çarpmaktır. Bu şokların olasılığıysa nispeten düşüktür. Çoğunlukla nötron, çekirdek ve elektronlar arasından atomları durup yavaş- lamaksızın geçer. Bu nedenle diğer radyasyonlardan çok daha fazla derine işler. Yine de sonunda bir çekirdekle karşılaşır.
Bu durumda ne olur? Dinamik nedeniyle tüm enerjisini tek bir şokla kaybetmez. Öte yandan çarpılan çekirdek ne denli ağırsa nötronun kaybettiği enerji o kadar düşer. Hidrojence zengin maddeler, elementlerin en hafifi (su, parafin, hatta nemli toprak gibi) nötronlar için eşsiz yavaşlatıcılardır. Belli bir kalınlıktan itibaren, su içeren beton da oldukça iyi bir yavaşlatıcıdır. Buna karşılık, gama ışımasına karşı etkili bir koruma oluşturan demir ve çelik, nötronları geçirir. Tank donanımı korunmasızdır. Bunun tersine, çoğu kez toprakla örtülü tahtayla yapılan askeri korunaklar, sivil savunma sığınakları, hatta
toprak ya da kum torbaları iyi birer koruyucudur. Samuel Cohen’e göre, 1,50 m. kalınlığında bir toprak tabakası yeterli savunmaya güvence verir. Bu da nötron bombasının özünde savunmaya yönelik olduğunu düşündürmekte. Zırhlı birlikler dahil, saldırganı durduracak: sivil halkı ve korunmaya devam ederek bombalarını dahi atabilecek müteffik askerleri ise esirgeyecektir. Ve çok sınırlı bir alan dışında yapılar, materyal (zırhlı birlikler dahil) zarar göremeyecektir.
Nötronların insan organizması üsündeki etleri nelerdir? Çok miktarda su içeren canlı hücre, nötronların enerjisinin bir kısmını emer. Birbirlerine yakın atomların karşılıklı ilişkileri bozulur, kompelks moleküller, protein ya da ADN’-ler kırılır. Bundan başka bazı atomlar nötronları emerek radyoaktif hale gelir. Belli bir eşik aşıldığında hücrenin doğal onarım mekanizmaları durur. Nötronun etkisine göre, birkaç dakika, birkaç hafta, hatta daha uzun bir süre içinde ölümler görülür.
3.0 rad’ı aşan ışıma doğrudan merkez sinir sistemini etkiler: duyarsızlık, baş dönmesi, kasılma ve geçici felce yol açar. Düşük dozlarda (3.000 rad’dan 500 rad’ın altına dek) mide, sindirim sisteminde hastalık belirtileri (kusma, diare, ateş) egemendir. 200 rad’da etkilenen kişilerin yarısında ölümcül yaralara rastlanabilir. Samuel Cohan’e göre Amerikan ordusu nötron silâhının etkisini aşağıdaki ışıma İşlevlerinde değerlendirmiştir:
— 8000 rad: Patlamayı izleyen beş dakikadan kısa bir süre sonra personel savaş dışı kalır ve bir-ikl gün içinde görülen ölüme dek bu konumda olur.
— 3.000 rad: Personel beş dakikadan kısa süre içinde savaş dışıdır ve 30-45 dakika böyle kalır. Yer yer toparlanma olsa bile bedensel olarak 4-5 güne dek gerçekleşebilecek ölüme kadar etkisizleşir.
— 650 rad: Personel İki saatten az bir zaman içinde fizik olarak etkisizleşir. Bu dozda tıbbi İyileştirme ve hayatta kalma olasıdır. Ancak çoğunluk, birkaç hafta zarfında görülebilecek ölüme kadar etkisiz kalır.
— 3.000-5.000 rad arası bir doz almış zırhlı birliklerin çabuk etkisizleşmesi.
1.500 ayak (480 m.) yükseklikte patlayan 1 kt’lık bir nötron bombasının 8.000 rad’a ulaşan etki alanı, patlamayı merkez alan 850 m. yarı çapındadır. 1X100 m. yarı çapta 3.000 rad’a düşülür: 1.300 m. sadece 650 rada varılır Kuşkusuz bu yarı çaplar patlamanın yerden yüksekliği İle ters orantılı olarak küçülür. 3.000 ayak (920 m.)’ta patlayan bir bombanın 8.000 rad’lık alanının yarı çapı 330 m., yeryüzündekl yıkıcılığıysa sıfırdır.
Bu veriler ışığında, koşullanmamış taraftarlar nötron bombasının yalnız zırhlı birliklerin (1940 masyısında batı Avrupadakl tipinin) saldırganlığını kesin olarak durduracağını değil, aynı zamanda en insancıl bomba olduğunu da değerlendireceklerdir. Çünkü bu silah maddeye ve kum torbalarıyla korunan sivil halka zarar vermez. Salt savunma amaçlı olmasıyla en ahlaki silahtır. Journal of Civil Defense adlı Ame-
Natronlar, ateş, esinti : Yüksekle patlatılan (Ma m.’deu, bulutsuz bir havada) en kiiçük alem bombası (10 kiloton: Hiroşima’ya atılandan iki kez daha az güçlü) 2.300 m. çapta bir alan içinde iiç değişik etkiyle yıkıcıdır. İlk iç çemberde üc etki (nötronlar, ıst, esinti) biraradadır. İlk ve ikinci arasında yalnız nötronlar ve esintinin etkisi görülür: iıçüncüde yalnız esinti vardır. Örneğimizde bütün tanklar yokedilmiş ve iki kentin çevresi bombanın esintisinden etkilenmiş olacaktır.
“İDEAL” NÖTRON BOMBASI :
Düşiik esinti ve ateş : Nötronların zırhlı birliklerdeki çelikten geçip buna karşılık nemli toprak (20 cm.) ya da sığınakların betonuyla durdurulma özelliği vardır. Nötron etkisi olmayan kiiçilk bir bomba, halka zarar vermeksizin düşman tankları durdurmada idealdi;. Bunun için patlama anında düşman askerlerin tanklarda, sivil halkınsa sığınaklarda olması gerekir. Gerçekte, daha «z güçlü de olsa, nötron bombasının ateş esinti etkisi yok değil dir. Ancak diiz alanda yol açtığı zarar daha küçüktür. iyimser örneğimizde şekildeki iki kent korunmuş, buna karşılık tanklar yokedilmiştir.
GERÇEKTE :
TANRI, KULLARINI TANIYABİLECEK Mİ? Ne yazık ki Avrupa’da boş alanlar kısıtlıdır ve zırhlı birliklerin çoğunlukla kentlere yaklaşma ve insanları nötron bombasına karşı “rehin” alma gibi kötü bir ahşkanlıklan vardır.
likan dergisinde Hollanda Ulusal Savunma Koleji üyesi albay Sohreuders belirgin bir örnek veriyor:
“Avrupa topraklarında bir çatışma varsayalım. Düşmanlığın patlak vermesinden birkaç gün sonra silahlı kuvvetler “klasik” yöntemlerle yetinmenin olanaksızlığını görür. Savunma sisteminin bütünüyle çökmesini önlemek amacıyla askeri sorumlular taktik nükleer silahları kullanmaya zorunlu kalır. Oysa kumandanlık atom ve nötron, belli sayıda bir silah donanımına sahiptir X kentin düşman tarafından alınmış olsun: Düşman, Z kentinden gelecek bir yarma harekatından korkarak, hareket halindeki bir tank birliğine karşı nükleer silah kullanmaya karar almıştır. Bu durumda 1,5 x 1,5 km’lik bir alanda ha- raket eden tankların durdurulmasında atom silahına başvurmak kaçınılmazdır Birlik 30 tank ya da 12 tanklı grupların ulaşımında kullanılan 30 zırhlı araçtan oluşabilir.
Sonuç, silahın yaydığı ışınlarla yaklaşık 0,7 km yarı çapında bir alan içinde zırhlı birliklerin savaş dışı kalmasıdır. Şok dalgası (patlama)
1,3 km yarı çap içinde yıkımlara, yani Z kentinde kayda değer zarar ve kurbanlara yol açacaktır. İsı 2,3 Km yarı çapında yangınlara neden olabilir. Avrupa’nın kentsel, kırsal yerleşim yoğunluğu gözönünde bulundurulduğunda Z kentini!? etkilenme olasılığı yüksektir. Buna karşılık kumandanlık nötron silahı kullanmaya karar verirse silahın giicü ancak 1 kt olabilir. Bu durumda ışıma 0,7 km yarı çap içindeki zırhlı araçları savaş dışı bırakacaktır. Şok dalgası ve ısı belli alan dışında ne can ne irsal kaybına neden olacak: X ve Z kenti korunacaktır. Radyoaktif saçıntı tehlikesi ise sıfıra yakındır.”
Sonuç olarak albay Schreuders bir düşman tank birliği için savaş dışı bırakılmanın 10 kt’- lik atom, ya da – kt’lik nötron silahıyla gerçekleştirilmesinin önemsiz olduğunu bildiriyor. 1 kt’lik bir nötron silahı kullanıldığında sivil halkın yaşama olasılığı, 10 kt’lik atom silahının verdiğinden daha yüksek olacaktır.
Belirtelim ki bu incelemenin yazarı, nötron bombasıyla bile sivil halkın zararsız çıkamaya- bileceğini kabul etmekte. Gerçekte halkın kaderi. hedef alınan bölgedeki yoğunluğuna bağlıdır. Eğer düşman zırhlı birlikler yerleşim merkezlerinin uzağında bir güzergah izlemek zorun- dalarsa savaşmayanlar ve inallarının uğrayacağı zarar, bombaların etki alanında ve aynı şekilde klasik topçu birliklerinin bulunduğu bölgede iseler uğrayacaklarından açıkça daha düşük olacaktır Ama bu da, bir serçenin burnunuzun dibine konup yakalanmayı beklemesine benziyor. Her yeni silahta şu sorun beliriyor: zırhlı birlikler 1940’ların panzerlerine benzemeyebilecek- tir. İnsan kendi kendine soruyor: zararı sınırlı bombalarla bile Fransa’nın kuzeyindeki Rhenanie bölgesi, ya da alçak Seine ovasındaki halk nasıl korunacak? insanlar sürekli kum torbalarının altında yaşayamayacak ve bomba atılmadan önce her seferinde alarm verilmeyecek. Buna, yaygın bir savunma cephesinde düşmanı durdurmaya bir tek değil, 10, 20, 30 ve daha fazla bombanın yeteceğini eklemek gerek. Böylece meleksi öngörüşler yıkılacak. Hiçbir çağdaş savaş sivil halkı esirgemez. Nispeten düşük radyoaktif saçıntılar sıfılanamayacak. Hiçbir resmi araştırmanın bu konuyu değerlendirmemesi çarpıcıdır. Nötronların ışımasını uzun vadede ele almak da gerekmekte: Hiroşima’da hayatta kalanlarda gözlemlenen ve yalnızca 10 rad’dan itibaren ortaya çıkan kan kanserlerini.
Salt savunmaya yönelik bir silah Samuel Cohen karşı görüşte. Nötron bombası savaşan iki tarafa da yarayabilir. Kullanımı, Vienam’daki Amerikan ordusunu düştüğü zorluktan kurtarmak için çoktan incelenmişti.
Bombanın koşullanmamış karşı görüşlülerinin kullandığı dil daha az şaşırtıcı değil. İnsanları öldürüp mallara saygı duyduğu için “kapitalist” bir silah Eğer nötron bombası böyleyse kamanın, ok ve tüfeğin kapitalistlikte aşağı kalmadığını söylemek gerek, “insanlık dışı”, “yamyamcı” bir silah Hiç kuşkusuz diğer nükleer silahlardan daha fazla değil, çok daha az. Yıkıcılığıyla her savaş silahı yamyamcadır. En çok yamyamca olansa dünyayı en fazla yıkandır.
A.B.D’de bile sık sık dile getirilen korku, nötron bombasının kullanımının, şimdiye dek evrensel saygı görmüş tabunun ardından nükleer savaşı sıradan kılmasıdır. Kapının, büyük soy kırımına açılması. Bu noktada katıksız siyasal bir tartışma başlıyor…
Science