NURLANMAK
NURLANMAK geçz. f. (nur’dan nur-Ia-n-mak). Işık içinde kalmak. |j Mec. Temiz, parlak hale gelmek.
♦ Nurlandırmak ettrg. f. Işıklandırmak: Toprağı nurlandtran mavi gölgeler gibi t Yine çocuklar gülümseyecek askerlere (F.
H. Dağlarca). || Mec. Aydınlatmak: Ger-miyan’dan Bursa’ya nasıl geldi, yollarda kimleri uyandırıp, kimleri nurlandırdı, bu hususlarda tarihler bir şey yazmıyor (N.A-raz). [M]
NURLU sıf. (nur’dan nur-lu). Aydınlık, ı-
NURMİ
şıklı, parlak. || Mec. Temiz, mübarek; A-damcağtz nurlu yüzlü bir ihtiyardı (Sabahattin Ali), SeJma ise ondan hamile kalıp gayet güzel ve yüzü nurlu bir erkek çocuk doğurdu (Cevdet Paşa). Bk. NURANİ. (M)
NURMft iPaavo). finlandiyalı şampiyon atlet (1897-Helsinki 1973). Dünya çapında büyük ün kazandı. Sistemli antrenmanlar sayesinde 1920-1930 arasındaki bütün mukavemet ve yan mukavemet koşulannı kazandı. 1920’de 1 500 ve 10 000 metre arasındaki bütün koşularda rekor kırdı. 1924 Olimpiyatları 1 500 ve 5 000 metre finallerini iki yarış arasında sadece kırk dakika dinlenerek koştu vc iki yarışı da kazandı. (L)