Yarın öleceğinizi söyleseler ne yapardınKi”
Ölüm karşısındaki korkularına, endişe ve
velıimlerine, cevap ve teselli arayan insan
için gerçekten de güç Lir soru…
Bu soruya cevap vereLilmek için de, kimi
kalplere karanlık Lir ürperti giLi Lüzün ve
soğukluk veren, kimi kalplere de Luzur ve
sükun LaLşeden fakat Ler Lalükarda
92
kelimelerle dile getirilmeyecek kadar derin,
engin duygulara sürükleyen ölümün ifade
sularım bulmak gerek.
Nedir ölüm?
Hiçlik mi? Yokluk mu? Asude bir babar
ülkesi mi? Karanllık u fkun sonsuzluğuna
açılan bir velıim kapısı mı? İrili ufaklı lügat
ve felsefe bitaplan ölümü nasıl ifade ederlerse
etsinler birleştikleri bir nokta var ki, o da:
Ölümün tartışmaya imkan bırakmayan bir
bakikat ldu ğudur.
Ve işte bu bakikat, topraktan yaratılan
insanların kimini, tekrar toprağa dönmemek
için çaresiz çırpınışlara sürüklerken, kimine
de ebedi dirilişin müjdecisi oldu.
Yüzbinlerce köleyi yıll arca çalıştırarak inşa
e ttird ik le ri ehramlarda ölümsüzlüğe
sığınmaya çabalayanlar, ölümü bir vuslat
gecesi kabul edenler, bep b u lıakikatın ürünü
değil mi?
9
İslamdaki ölüm telakkisi kadar hiç Lir şey,
olumun vakar ve sukununa uygun değildir.
Zira ölüm duygusu İslamla güzelleşmiş,
ürperti veren Lir duygu olmaktan çıkıp, ruha,
kana ve Layata karışmıştır.
Evet, ruha, kana ve hayata öylesine
karışmıştır ki, inanan insan, yarın ölecekmiş
gihi ahirete hazırlanma}7! düstur edinmiştir…
Y a r ın ö le c e km iş g ih i ah ir e te
hazırlanmak…
Ölüm msana ne kadar yakın… Öl üm
insanla ne kadar içiçe….
Ölümün Güzel Yüzü
18
Eki