wiki

ÖMER NÂCİ

ÖMER NÂCİ; İttihat ve Terakki ileri gelenlerinden.
Asker, siyâset adamı. Doğum yeriyle anne
ve babasının kimlikleri bilinmemektedir. Askerî
künyesinde doğum târihi 1878 yazılıdır. Anne ve
babası küçük yaşta öldüğü için Beylerbeyili Defterdar
Cemal Beyle eşi Hayriye Hanım tarafından
büyütüldü. Küçük yaştan îtibâren husûsî bir
tahsil gördü. Arapça, Farsça ve Fransızca dersler
aldı. Cemal Bey, Ömer Nâci’nin sivil hayatta ilerlemesini
istediği hâlde, o, askerliği tercih etti.
10 Şubat 1902’de Harbiye’den mülâzım (teğmen)
olarak mezun oldu ve Üsküp civârmda Preşova’da
bulunan bir kıt’aya tâyin edildi. 1903’te, kumandanı
olan Edirneli Binbaşı Mehmed Ali Beyin
kızı Emine Hanımla evlendi. 1905’te Jandarmateşkilâtını düzenlemek üzere vazifelendirilen İtalyan
Generali Georgi Paşanın yâveri ve tercümanı
olarak tâyin edildi. Selânik’e gelerek yerleşti. Burada
Çocuk Bahçesi adlı haftalık mecmuada yazılar
neşretmeye ve pâdişâha karşı siyâsî faâliyetlerde
bulunmaya başladı. 1906’da İttihat ve Terakki
Cemiyetinin kuruluşunda bir mühim dönüm
noktası teşkil eden Osmanlı Hürriyet Cemiyetinin
kurucuları arasında yer aldı.
Devlete ve pâdişâha karşı giriştiği yıkıcı faaliyetleri
sebebiyle tâkibâta uğrayınca, 1907’de Paris’e
kaçtı. Paris’e vardıktan sonra, Şûrâ-yı Ümmet
dergisinde imzâsız yazılar neşrederek Parisli Jön
Türk çevrelerinde sevinçle karşılandı. Osmanlı
Hürriyet Cemiyetiyle Vatan ve Hürriyet Cemiyeti
adlı iki kuruluşun Pâris’te Ahmed Rızâ Beyle
yaptıkları müzâkereler neticesinde, tek bir adla
Terakki ve İttihat ve en son İttihat ve Terakki Cemiyeti
hâlinde birleşmesinde önemli rol aldı.
Meşrûtiyetin ilânından önce Rusya yolu ile
Kafkasya’ya oradan da İran’a geçti. İttihat ve Terakkinin
hatiplerinden olan Ömer Nâci, Van’a geçerek
devlet ve pâdişâh aleyhindeki faaliyetlere katıldı.
Bâbıâli’nin tâkibinden kurtulmak için tekrar
İran’a döndü. İran Azerbaycanı’nda bir Türk
şehri olan Hoy’da kalmaya karar verdi. Bu şehirde
Sırat-ı Müstakim adında bir mecmua çıkaran
Mirzâ Saîd’le buluştu. Paris’te tahsil görmüş olup
oradaki Jön Türklerle münâsebet kurmuş olan
Mirzâ Said, Ömer Nâci’yi Sırat-ı Müstakim adındaki
mektebine müdür yaptı. Bu müdürlüğü sırasında
Farsça lisanını ilerletti. Bir taraftan da Azerbaycan
şivesi ile nutuklar verdi.
İran Azerbaycanı’nda meşhûrlar arasına girdi.
İran’da meydana gelen karışıklıklar üzerine dergisi
ve mektebi kapanan Mirzâ Saîd’le birlikte çete
teşkil ederek dağlara çıktı. Bir müddet çetecilik yaparak
dağlarda yaşadılar. Birgün İran Şâhı’nın
kuvvetli bir tâkip kolu ile çarpışmak zorunda kaldılar.
Ömer Nâci birkaç arkadaşı ile birlikte yakalandı.
Tutuklanarak Tahran’da hapsedildi.
1908 Temmuz’unda Türkiye’de meşrûtiyet îlân
edildikten sonra, İttihatçıların araya girmesiyle
serbest bırakılan Ömer Nâci, Ermeni Taşnak çete
reislerinden Aşhan, Murâd ve Mirzâ Saîd’le birlikte
Muş’a geldi. Buradan Erzurum’a giderek İttihat
ve Terakkinin doğuda teşkilâtlanması için çalıştı.
Meşrûtiyetin duyurulması ve anlatılması için
halk kitleleri, gençler, askerler arasında Anadolu
ve Rumeli’de yurdun dört bucağında nutuklar,
konferanslar, müsamereler, mitingler düzenleyen
İttihat ve Terakki hatiplerinin başında yer alan
Ömer Naci, Trablusgarb Savaşma gönüllü olarak
katıldı. İkinci dönem meşrûtiyet meclisinde İttihat
ve Terakki Partisi Kırklareli Mebûsluğu yaptı. 23
Ocak 1913’te İttihat ve Terakkinin Kâmil Paşa hükümetine
karşı düzenlediği kanlı Bâbıâlî baskınında
önemli rolü oldu. Babıâli baskınını yapma
karârının alındığı toplantılara katıldı. Baskın sırasında
ise, baskıncıların en önünde yer aldı. Bâbıâlî
önünde yaptığı bir konuşma ile o zamânm romanlarına
konu oldu.
1916 senesine doğru İttihat ve Terakki mensupları
arasında başta bulunanlara karşı başlayan
hareketin içinde yer aldı. İttihat ve Terakkinin başında
bulunanlar ona fenâ bir muâmele yapmaktan
çekindiler. Yalnız İstanbul’dan ideâline uygun bir
vazifeyle uzaklaştırmayı düjşündüler. Irak yolu ile
tekrar İran içine giderek oradaki Türkleri ayaklandırma
vazifesini verdiler. Aradan birkaç ay
geçtikten sonra, Kerkük’te tifüs hastalığından öldü.
Orada defnedildi. Mısır Vâlisi Haydar Beyin teşebbüsüyle
Kerkük’te Ömer Nâci adına bir anıt
yaptırıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir