ÖREKE i (esk. türk. k,). Yün, keten v.b. şeyleri eğirirken kullanılan bir ucu çatal değnek. ¡| öreke taşı, denizdeki yassı kaya. \\ Ebe örekesi. Esk. Bazı ebelerin doğurttukları kadınları oturttukları doğum iskemlesi.
— DEY. Ananın örekesi. Bk. ANA. (M) ÖREKEZADE AH MED EFENDİ, türk din adamı (öl. 169(5). Müderris, Molla ve Mek-kadısı oldu. İstanbul (1685), Anadolu (1688) ve Rumeli (1689) payesini kazandı
ön (teknol.)
kunduracı
kaplamacı
örümcekler solda, ağlara takılan çekirgeyi yakalayan miranda aurantia;
sağda, çiy damlalarıyle süslü örümcek ağı
kuru yaprak, gübre v.b. tabakası. || Bitkilerin yararlanacağı mevsim olan ilkbaharda toprağın üzerine yayılan ve pullukla gömmeksizin öylece bırakılan, suda eriyen v« k»a„ sürede özümlenen (nitratlar gibi) gübre. |] Diri örtü, toprak yüzündeki canlı bitkilerin meydana getirdiği örtü. || ölü ortu, bitki kalıntıları ve yaprak döküntülerinin meydana getirdiği örtü.
(Yarı kurak bayırların oluşumu ve tropikal savanaların kolüvyonlanma olayları örtü halinde akışa bağlanır; oysa gerçekte bunlar yoğun akışın ve yayılımın sonucudur.)
— . Mad. oc. örtü tabakası, bir alüvyon bıııkintisinin mineralleşmiş kısmını örten ve cevher taşmayan kum tabakası.
— Mim. Omuz örtüsü, ionia sütun baslıklarında, kıvrım yanaklarının bağlantısını teşkil eden küçük silme.
— Ormanc. Orman toprağını kaplayan bitki tabakası. (Otsu bitkilerle ağaççıklar canlı örtüyü, kuru yapraklar ile her türlü bitkisel kalıntılar da cansız tirtüyü meydana getirir.)
— Petr. örtü tabakası, altında, işletilmeğe değecek kadar fazla miktarda petrol veya gaz birikmesine imkân veren geçirimsiz tabaka.
— Saraçl. Eyer örtüsü, boyunluğun baş kısmını örten geniş deri parçası. || Kaba koşumlarda kullanılan pösteki.
— Süs. santl. Sofra örtüsü, sofra altına serilen örtü. (Sofra örtüsü, yemek kırıntılarının yere dökülmesini önlemek için sini veya ayaklı sofra altına serilirdi. Yünden kıldan, pamuktan veya ketenden dokunanlar vardı. Çiçek, hayvan motifleriyle süslenir; bazılarının kenarlarına püskül takılırdı.)
— Zlr: Ekili toprağın üstüne veya ağaçların köklerine toprağın ısısını ve nemini muhafaza etmek amacıyle yayılan saman.
ANSİKL. Ask. Arazi ö’rtü’sü, başta ormanlar, fundalıklar gibi çeşitli bitkilerle kaplı olan araziyle birlikte yine bu arazinin tabiî yapısını değiştiren binalar, köprüler v.b. çeşitli yapılardır. Bunlar, düşmanın gözetleme ve ateşini kısıtlaması piyade ve zırhlı birliklerin hareketlerini zorlaştırması bakımından özellikle savunan taraf bakımından önemlidir.
— Jeol. örtü katmanlardın kalınlıklarına ve yapısına göre ocaklar ya açıkhavada veya kuyular ve galeriler aracılığıyle toprak altında işletilir. Birçok kömür havzası örtü katmanlarla kaplıdır; örtü katmanlarda, genellikle yeraltı suyunun bulunması, kuyu açmayı güçleştirir, maliyeti artırır ve su basmalarına yol açar. (LM)