OSMANZÂDE TÂİB; on sekizinci asır divan şâirlerinden.
İstanbul’da doğdu. Doğum târihi belli değildir.
Babası Süleymâniye Vakıf rûznâmecisi Osman
Efendidir. Asıl adı Ahmed’dir. İyi bir tahsil gördükten
sonra müderris oldu. Çeşitli medreselerde
müderrislik yaptı. 1697’de Kemankeş Mehmed Paşa
ile birlikte Şam’a giderek, paşanın vezir kethüdâsı
oldu. Sonra tekrar müderrisliğe döndü. 1717’de Halep
kâdılığma tâyin edildiyse de bir süre sonra azledilince
İstanbul’a döndü. Sultan Üçüncü Ahmed’in
oğlu İbrâhim’in doğumu üzerine düşürdüğü târihin
sultan tarafından beğenilmesi üzerine reîs-i şâirân
yâni şâirlerin önderi ünvânıyla taltif edildi. 1723’te
Vezir İbrâhim Paşanın yardımıyla Mısır kâdılığma
tâyin edildi. Bu vazîfedeyken Mısır vâlisi aleyhinde
söylediği hiciv sebebiyle, 1724’te vâli tarafından
zehirletilerek öldürüldü.
Osmanzâde Tâib, hicivleri ve kasideleriyle
tanınmış bir dîvân şâiridir. Önceleri Hamdî mahlası
ile yazıyordu. Hicivleri yüzünden çok sıkıntılara
düştü. Daha sonra yaptıklarına pişman olup
tövbe edince, tövbe eden mânâsında Tâib mahlası
ile yazmağa başladı. Osmanzâde Tâib ayrıca
târih, ahlâk ve hadis alanlarında eserler yazdı, tercümeler
yaptı. Başkalarına âit tanınmış eserleri
yeniden yazıp, derli toplu bir hâle getirdi. Nesirlerinde sâde bir dil kullandı. Nazımda ise, yangın,
pahalılık dolayısıyla halkın çektiği sıkıntıları dile
getirdi.
Eserleri:
1) Dîvân, 2) Münşeât: Özel mektuplarının bir
araya getirilmesiyle meydana gelmiştir. 3) Hadîkatül-
Mülûk: Diğer ismi İcmâl-i Tevârih-i Âl-i Osmân
olan eserde Osman Gâziden İkinci Mustafa Hana
kadar olan pâdişâhların hayatları anlatılmaktadır.
4) Hadîkat-ül-Vüzerâ: Eserde ilk Osmanlı vezirinden
başlayarak Râmî Mehmed Paşaya kadar 108
sadrâzamın hayâtı anlatılmaktadır. 5) Telhîs-in-
Nesâyih, 6) Ahlâk-ı Ahmedî, 7) Hulâsat-ül-Ahlâk,
8) Ahmed-ül-Âsâr fî Tercemeti Meşârık-ıl-Envâr,
9) Simâr-ül-Esmâr, 10) Hadîs-i Erbain Şerhi,
11) Mehâsin-ül-Edeb Telhîsi.
OSMANZÂDE TÂİB
21
Eki