_ Ted. Monoaminooksldaz Önleyicisi olan
iproniyazid’m 1952’de Zeller tarafından bulunmasından beri, aynı farmakolojik itkiye sahip birçok başka kimyevî maddenin sentezi yapılmıştır.
Monoaminooksidaz bütiîn dokularda bulunur; en yüksek oranda bulunduğu yer, karaciğer ve sinir sistemidir. Bu enzim serotonin ve katekolamin, dopamın, noradrenalin vö adrenalin metabolizmasında önemli derecede fizyolojik rol oynar. Tiramın ve triptamin gibi biıçok başka amin’in yıkılmasında da etkili olur.
Serotonin’in ve katekolaminlerin yıkılmasında ve etkisiz hale gelmesinde oynadığı rol, önleyicilerin tedavide kullanılmasının temel sebebini meydana getirir. Monoamı-nooksidaz önleyicileri ballıca noropsıkı-yatride (ruhî çöküntüye karşı) ve kalp hastalıklarında (kalp ağrısını dindin« olarak) kullanılır. Çoğu monoaminooksıdazlann formülü, amfetamin’in formülüne yakındır, tki gruba ayrılır: moleküllerinde bir hıdra-zin grubu bulunan hidrazinli türevler (bunlar çoğunluğu tenkil eder) ve hidrazinsiz türevler.
Monoaminooksidaz önleyicileri, bu enzimi bir daha çözümlemeyecek şekilde metabolizmaya bağlar; bu yüzden tedavi kesildikten sonra da, önleyicilerin etkisi süriip gider; normal bir faaliyetin geri gelebilmesi için yeni enzimlerin sentezi gereklidir. Bu önleyicilerin alınması sürekli hekim kontrolünü gerektirir, çünkü nahoş yan etkilerin meydana çıkması mümkündür. Ayrılzamanda başka ilâç alınması, bazen tehlikeli ilâç uyuşmazlıklarına yol açabilir. (LM) ÖNLÜK i. (on’den ön-lük). İş yaparken elbisenin üzerine bağlanan kuşaklı örtü; Ne zaman köyünde. Önüne bir önlük koyup makine başına geçecek, ne vakit eline pergel alıp masaya yaslanacaksın? (A. H. Müftüoğlu). Her zaman beyaz bir önlükle dolaşan Hacı Kalfa … (R N. Güntekin). || Elbise üzerine giyilen iş gömleği, li öğrencilerin okulda giydikleri, birömek üstlük; Bahtiyar kuçuk kız, mektep tin lüğünün cebinde sevdiğinden gelen mektubu bulduğun zaman, kim bilir ne kadar sevineceksin? (R.N. Güntekin).
_ Kuyumc. Maden tozlarını toplamak için kuyumcu tezgâhına tutturulmuş deri parçası.
— Masonluk. Masonların locada kuşandık^ lan küçük önlük biçimindeki beyaz den parçası.
— Terz. Bir elbisenin ön ortasına konulmuş önlük şeklinde parça: Elbisenin üzerindeki önlük parçası.
mistir. Bu teori zamanında büyük bit ılgı gördü, önoluşuma karşıt görüşe aepıgenpz» denir; buna göre canlı art arda gelen eklentilerle yavaş yavaş kendiliğinden oluşur.
W , e
ÖREK İ. (örmek’ttn ör-ek). Halk dili. Duvarcı ve dülgerin yaptığı bina. (M)
OSTERDAL, Norveç’te çöküntü, Glommen
solda, deniz Sıümcegı; ■ağda,
ağı Oztrind* Örümcek; Areneus diad.malul
«rümcakkvfu
irümtekmaymunu
(Güney Amerika)
ÖST
360
ÖITURG
Stockholm belediye bimsı
Sitil
■ ırmağı tarafından akaçlanır. Oslo ile Trond-neim arasında bir ulaşım yoludur. (L)
,s™Ş’te (Götaland) il (Jıin). Vattır KölUyle Baltık denizi arasında; 392 800 nul. (1990). Merkezi; Linköplng, Başlıca şehirleri: Aorrkoping; Motala. (L)
ÖSTERL1ND (Anders), fransız ressamı eUS* I8.87-pa”S «60). Maurice Kouinat ouı portresini yapan isveçli ressam Allan österlind”in (1835-1938) oğlu. «Fov-lar» grubundandır. Vlaminck ile Othon Fri-esz arasında yer alır. Manzaralar, figür ve natürmortlar yaptı. Paris Art Moderne, le Havre ve Tours müzelerinde eserleri vardır
tı olacak şekilde yerleştirme tarzı. (Yapının ön ve arka cephelerinin orta kısmında bu mesafe sütun çapının üç katıdır.) [L]
lan birbirine dönüştürebilir; sidikte bulu-b“ maddeler süzülerek ayırt edilebileceği gibi sentetik olarak da üretilebilir; bu doğrultuda yapılan çalışmalar sonucunda birbirine yakın formüllere sahip birçok madde meydana getirilmiştir; östrojen nitelikler taşıyan bu maddelerde, tabiî Bst-rojenlerde görülen bazı sakıncalar da bu-Iunmaz (msl. tabiî bir östrojen olan foli-külın su tutar ve ödem yapar). Kimyasal balumdan tabii östrojenlere yakın olan bu maddelerden başka, birbirinden çok farklı kimyasal yapıda çeşitli maddeler de bulunmuştur (msl. stil boestrol); normal meta-
ÎSShmİÎ? , ama önemU östrojen
nitelikleri taşır, bunlara genel olarak sentez ostroienleri denir. Sentez östroienleri menopoz rahatsızlıklarının ve bazı prostat urlarının tedavisinde kullanılır. Bunların fiyatı tabu ostroıenlere göre daha ucuz olduğundan, bazı vakalarda yüksek dozlarda kullanma imkânı vardır.
İkT * î’ u konuda ileri sürülen çeşitli Sîiîfi ■ k “Ia verilmemesi ge-
rektiğini, mağdurun rızasının bu meselede S S J °J ,Sînu öngörmüştür. Bu görüş üstünde özellikle Amerika’da büyük çalış-malat yapılmaktadır. İkinci görüse göre mağdurun isteğine uyarak öldürme gibi, ö-
ÜEÎ? „»‘ı,ıi^îten adam öldürme suçu sayılır, çünkü bu suç için gerekli bütün unsurlar vardır. Bu konuda son görüş, ötana-*’T kanunı unsurlanyle lam bir
“l3™ öldürme suçu olduğunu, ancak İnsanî sebep ve amaç göz önünde tutularak faile az ceza verilmesi gerekliğini savunur. Türk (-■eza kanununda ötanazi konusunda açık fiili. Ja raİt,l2″maz- Bu »akımdan, böyle ak faSlS f °Larak cezalandmla-SİlKi 1f5 T^erilecek ceza takdiren in-dırılebılecektlr. Bk. EliTHANAStA. (M)