wiki

PARMAK İZİ

P ARM A K İZ İ; Aim. Fingerabdruck (m), Fr.
Empreinte (f) digitale, İng. Fingerprint. Parmakların
son eklemi ve uç kısmındaki kıvrımların
meydana getirdiği iz. Parmak izi insan vücudunun
tabiî hâlinden istifade edilerek bulunmuş ve bugün
şahıs tespitinde çok fazla kullanılan bir metoddur.
İnsan vücûdunun dış derisinde bulunan her
kıvrımda ter gözenekleri vardır. Bunların herbiri iç
deriye kadar uzanır. Her gözenek orada çiviye
benzeyen ve “Papila” denen iki sıralı çıkıntılarla iç
deriye sanki çivi atmış gibidir. Bu sebeple dış deri
hasara uğrasa, hattâ tamâmiyle dökülse bile, bu
Papilalar yine de parmak izinin tespiti için yeterlidirler.
Yine, yeni çıkan derilerdeki izler de eskisinin
aynısı olurlar. Fakat iç deride bulunan papilalar
tamâmiyle kaybolursa o zaman parmak izini
tespit etmek mümkün olmaz; zîra bu durumda
parmak içi kıvrımları tamâmen kaybolmaktadır.Parmak izinin târihçesi: Parmak izi sisteminin
bulunuşu çok eski târihlere dayanır, fakat bu izden
istifâde temek oldukça yenidir. Eski literatürde
parmak izi konusunda bâzı kayıtlar varsa da bu kayıtlarda
parmak izinin kullanılması husûsunda herhangi
bir bilgiye rastlanmamaktadır. İlk önce, Nehemiah
Grew (1684), Marcello Malpighi (1686)
ve J.E. Purkinje (1823) gibi anatomistler insanların
parmaklarındaki kıvrımların bâzı özellikleri bulunduğuna
dikkat çekmekle berâber, bu izlerden
faydalanma metodlannı belirtmemişlerdir.
Modem mânâda parmak izi tespiti ve faydalanma
konusunda ilk adım 1880’de atılmıştır. Bu
târihte İngiliz bilgini olan Henry Faulds ve William
James Herschel adlı iki İngiliz, Nature adlı bir
ilmî mecmuada parmak izi hakkında makale yazmışlardır.
Bu bilginler önceleri pişmiş çömleklerdeki
parmak izleriyle ve matbaa mürekkebiyle
parmak izi alma metoduyla uğraştılar. Bu gün kullanılan
parmak izi metodu da aynı esasa dayanır.
Parmak izi konusunda daha sonra çalışan Galton
da, kalıtım yolu ile geçen parmak izi olmadığını
açıkladı. Her insanın parmak izinin birbirinden
farklı olduğunu kaydetti.
Bugünkü parmak izi metodu Henry tarafından
bulunmuş olandır. “Henry Sistemi” olarak bilinen
bu sisteme göre parmak izinde, beş genel
biçim kabul ediyor: Yay, fitilli yay, radyal ilmik,
uhnar ilmik ve demet. Bu tipler genel olarak
A,T,R,U,W harfleriyle ifâde edilirler. Dünyâdaki
bütün parmak izleri örneklerinin % 65’ini ilmikler,
% 30funu demetler, geri kalan % 5’iniyse diğerleri
meydana getirir. Demet ve ilmik tipi de kendi
arasında birçok kısımlara ayrılır.Benzer bir parmak izi usûlünü de Vucetich
geliştirmiştir. Bu bilginse dört temel parmak izi kabul
etmiştir: Yay, iç ilmik (sola yatık ilmik), dış ilmik
(sağa yatık ilmik) ve demet.
Henry ve Vucetich dışında da bâzı yazarlar
parmak izi konusunda çalışmışlarsa da bunlar bir
iki ülke tarafından kabul edilmiştir. Henry ve Vucetich
sistemi ise, dünyânın birçok ülkesi tarafından
kabul edilmiştir.
Parmak izinin alınması: Herhangi bir madde
veya eşya üzerinde yer etmiş olan parmak izinin
örneğini almak, ihtisası gerektiren bir iştir. Parmak
izi ter, yağlı maddeler veya parmaktaki başka maddeler
yardımı ile eşyâ üzerine çıkmış olduğundan
bunların gözle görülmeleri oldukça güçtür. Bu izleri
görünür hâle getirmek için pudra ve muhtelif kimyevî
maddeler kullanılır. Bir yerde bulunan iz bu şekilde
tespit edildikten sonra bunun fotoğrafı çekilir
veya pudralanmış izler saydam bir banda alınır. Elde
edilen parmak izleri parçalar hâlinde olsa bile işe
yaramaktadır. Hattâ 5-6 mm2lik bir iz parçası dahi
parmak izinin tespiti için yeterli olmaktadır.
Parmak m yanında avuç izleri ve hattâ ayak ve
ayak parmağı izleri de tespit edebilmektedir. Parmak
izi yanında bunlardan da faydalanılmaktadır.
Parmak izinden faydalanma: Parmak izi,
bugün suçlunun tespitinde oldukça önem kazanmıştır.
Kesin delil teşkil etmektedir. Bilhassa silah,
tabanca vs. kullanılarak işlenen suçlarda parmak
izi çok önem kazanmıştır.
Parmak izini ilk bulanlar İngilizler olmakla beraber,
bunu en modem hâle getiren ABD olmuştur.
Washington’da Federal Bureau of Invertigaton
(Federal Araştırma Bürosu) kuruldu. Bu kuruluş kısa
adı ile FBI şeklinde ifâde edilir. FBI
75.000.000’dan fazla insanın parmak izini tespit
edecek hacme ulaşmıştır. Hergün, FBI’nın 13.000ajansından 2 0 .0 0 0 ‘den fazla parmak izi gelmektedir.
100’e yakın yabancı ülke FBI teşkilatında
parmak izi tespiti yaptırmaktadır. İsteyen vatandaşlar
da bu teşkilâta müracaat ederek kendi parmak
izini tespit ettirmektedir.
FBI teşkilâtı sâyesinde, bilhassa kitle hâlindeki
ölüm, vak’alarında ölülerin hüviyetinin tesbpiti
de mümkün olabilmektedir. Hattâ aylarca gömülü
olan ölülerin hüviyetlerinin tespiti bile bu teşkilat
sâyesinde mümkün olabilmektedir.
İlmî araştırmalar parmak izinin kimlik tespitinde
kesin delil olduğunu göstermiştir. İnsanların
parmak izleri birbirlerinin kesinlikle aynısı olmadığından,
parmak izi suçlunun tespitinde çok önemli
bir delil olmaktadır. Kişinin parmak kıvrımları
yaşlanması ile değişmez ve kaybolmaz. Kolay ve
ucuz bir metod olduğu için parmak izi bugün hüviyet
tesbitinde oldukça sık kullanılmaktadır.
Parmak izi, ayrıca imzâ atamayan kişilerin ve
bilhassa kadın ve yaşlıların faydalandıkları bir
usûldür. Hukuken aynen imzâ gibi geçerli olmaktadır.
Parmak izinin imzâ olarak kullanılmasında
mürekkepten istifâde edilmektedir.
DNA parmak izi: İnsan hayâtı üzerinde son
derece hassas kararlar vermek zorunda kalan mahkemeler,
büyük ölçüde Kriminal Laboratuvarlanyla
Adlî Tıbbın raporlarına başvurmaktadırlar.
1985 yılında İngiltere’de Leicester Üniversitesi
Genetik Bölümü öğretim üyelerinden Allec Jeffreys,
kalıtım maddesinin incelenerek bir kişiye has DNA
karakterinin tespit edilebileceğini öne sürdü. DNA
parmak izi (DNA fringerprint) veya genetik parmak
izi olarak târif edilebilecek bu özellikler, rekombinat
DNA teknikleriyle el parmak izinden daha güvenli
olarak kişiyi belirlemede kullanılabilmektedir.
Bir canlıya âit bütün DNA parmak izleri birbirinin
eşididir. İki kişinin tesâdüfen aynı genetik
parmak izine sâhip olabilme ihtimâli, istatistikî
olarak milyarda bir ile ifâde edilebilecek kadar
düşük bir derecededir.
Sâdece bir damla kan, idrar, tükürük, sprema, vaginal
sıvı, menstruasyon kanı, süt, biyolojik bir doku
parçası, bir adet kıl veya saç teli kişinin genetik
kimliğini belirlemek için kâfidir. Bir suç mahallinde
bulunan böyle küçük bir vücut kalıntısından
DNA izole edilmekte ve az elde edilen DNA’nın
PCR metodlarıyla çoğaltılıp ASO teknolojisiyle polimorfik
genotipi tespit edilebilmektedir.
Nükleik veya moleküler sondalama denen yeni
teknikle; saç teli, bir damla kan, sperma veya biyolojik
bir doku parçasının proteininden hareket
edilerek, genetik koddan faydalanmak sûretiyle, bu
proteinin üretimini sağlamış olan gen dizisini bulmak
mümkündür.
Günümüzde suç failini, bıraktığı genetik parmak
izinin incelenmesiyle ortaya çıkarmak mümkün olmaktadır. DNA parmak iziyle % 99’un üzerinde
bir başarıya ulaşılabilmektedir. Hâlen Amerika’da
FBI laboratuvarlarmda ve İngiltere, Almanya,
Hindistan’da genetik sondalama çalışmalarının
sonuçlan mahkemelerde delil olarak kabul
edilmektedir. Aynı usul İngiltere’de babalığın tespitinde
de kullanılmaktadır. Genetik parmak izi deliline
dayanarak alınan ilk mahkûmiyet kararı,
1987 Ekiminde Bristol Mahkemesine âittir.
Genetik parmak izi usûlüyle, bir çocuğun babası
belirlenebildiği gibi, kalıtımla ilgili veya bulaşıcı
hastalıklar da teşhis edilebilmekte ve bir sığırın
cinsiyeti önceden anlaşılabilinmektedir. Bu
usûl sâyesinde hayvan yetiştiricileri, isteğe bağlı
olarak erkek veya dişi embriyoları ineklere aşılayabileceklerdir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir