a. (fars. perverden, besle- mek’ten perveriş). Esk. 1. Beslenme; bes- leyiş, besleme —2. Yetişme; yetiştirme. •—3. Perveriş bulmak, beslenmek, beslemek; yetişmek, yetiştirmek: “İnsanda ne kadar rakîk hisler var ise cümlesi o sayede perveriş bulur” (Namık Kemal, XIX. yy.). “O tarafta perveriş bulmuş ve Bağdat’ın dâhil ve hâricine vukuf ve malumat kesbeytemiş olan zevattan…” (Cevdet Paşa, XIX. yy). —4. Perveriş âmuz, terbiye eden, eğiten. || Perveriş-yab, beslenen, yetiştirilen: “Hellenlerin Mora’sında perveriş -yâb olan hurâfât…’’ (Mehmet Tevfik).
PERVERİŞ
19
May