wiki

PES

a. (fars. pes). Esk. 1. Bir şeyin gerisi; arka. —2. Pes-mande, geriye kalan; artan, artakalan: “…İngilizlerin memâlik-i Kafkasya hakkında olan arzuları bi’t-tabi pes-mânde olmak lâzım geldi ise de…” (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Pes-rmnde-hor, artık yiyen, artıkla geçinen. || Pes-perde, perde arkası. || Pes-rev, arkadan gelen; hizmetçi, uşak. || Pes-idivar, duvarın arkası. ♦ be. Esk. Sonra, öyleyse: “Cem eyledim kafilemi pes dosta sefer eyleyem” (Eş- refoğlu Rumi, XV. yy.).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir