a. Fizyol. ve Patol. 1. Pigment oluşumu. (Eşanl. PİGMENTASYON.) —2. Organizmanın bazı noktalarında pigment birikimi. (Bk. ansikl. böl.) —ANSİKL. Antropol. ve Biyol. İnsan topluluklarında deri pigmentlenmesi en değişken karakterlerden biridir. İnsan türünün deri renginin değişikliğinde melanin baş rolü oynar. Zaman zaman rol oynayanlar: altderinin kılcal damarlarındaki hemoglobin miktarı (damarların büzülmesi ve anemi halinde solukluk, atardamara kan hücum ettiğinde kırmızılık, toplardamar stazlarında morartı) ve sândan kırmızıya kadar değişik renklerde besin kökenli pigmentler (karotenoit). Fazla güneşıte kalmak bütün insan gruplarında deriyi esmerleştirir, ama güneş görmeyen vücut bölgelerinin pigmentlenmesi ve esmerleşme yeteneği büyük ölçüde genetik olarak belirlenir. Derinin pigmentlenmesi bugün reflektometri* ile saptanmaktadır. Güneş görmeyen deri bölgelerinin pig- meritfenmesi dünya çapında ele alınırsa, bunun güneş ışınlarının şiddetiyle bağıntılı olduğu görülür, çünkü en koyu renkli derilere yıllık ortalama ışın aliminin en yüksek olduğu yerlerde rastlanır. Bununla beraber en çok ışın alan Amerınd halk toplulukları Tropikal Afrikalılardan, Hindistan’
ın güneyinde yaşayanlardan ve Avustralya yerlilerinden daha az koyu renklidir. Bu gözlemler, insan türündeki deri rengi dağılımının geniş kapsamlı bir genetik ayıklanmayla gerçekleşmiş olduğu varsayımını doğurdu; buna göre güneşlenmenin az oldu,ğu yerlerde daha-açık renkli deri rengi, çok olduğu yerlerde de koyu deri rengi yerleşti. Tropikal bölgede insan türü ortaya çıktığında herhalde koyu renkliydi, daha az güneşli bölgelere göç eden insanlarda deri rengi yavaş yavaş açıldı. Bunun aksine, uzak kuzeyden tropikal bölgelere göç eden Amerindler’de deri yeniden koyulaşmaya başladı, ama Eski Dünya’da’ görülen ileri derecedeki düzeye ulaşamadı (ya da henüz ulaşmamış durumda). Böyle bir âyıklanmaya neden olabilecek etmenler ileri sürülmüş, özellikle güneşin morötesi ışınlarının etkisiyle derinin derin tabakalarında, etkin olmayan bir öncüden yararlanılarak birleştirilen D vitamini üzerinde durulmuştur. Melanin, morötesi ışınlarını süzdüğünden, melanin çokluğu, az güneş gören bölgelerde D vitamini eksikliği tehlikesini artırır, o da raşitizme neden olur; çok güneşli bölgelerde melanin çokluğu D hipervitaminozu tehlikesini artırır ve deri lezyonlarına (özellikle kanser) neden olabilir. Bazı araştırmalar, açık renkli derilerin donmaya karşı daha dirençli olduğunu göstermektedir. Kuzey Asya halklarının deri rengindeki sarılığı özel bir pigmentten değil, daha kalın bir korun tabakasının içindeki melaninin görünüşünden ileri geldiği sanılmaktadır. Bu halklar, örrieğiri Amerindler ve Eskimo- lar çok büyük bir esmerleşme yeteneğine sahiptirler.
PİGMENTLENME
03
Tem