PİYES

PİYES; Aim. Theaterstück, Biihnenwerk (n),
Fr. Piece (f) (de theatre), İng. Play. Tiyatro oyunu.
İki veya daha fazla kişi tarafından oynanmak
üzere yazılmış; genellikle sınırlı bir zaman içerisinde,
dar bir çevrede geçen, bir olayı anlatan eser
veya bu esere sâdık kalarak sahneye konan oyun.
Önceleri tiyatro oyunları, konularına göre trajedya
(acıklı), komedya (güldürücü), dram (acıklı
güldürü karışımı) olarak isimlendiriliyordu. On
dokuzuncu yüzyıldan îtibâren hepsine birden piyes
denmeye başlandı.
Piyesler perdelere, meclis (tablo) lere ayrılır.
Çoğunlukla üç perdelik olarak yazılırlar. Radyoda
oynanmak üzere yazılmış piyeslere radyofonik
piyes veya skeç denir.
İlk Türk piyesi olarak Prof. Fahir İz’in Viyana
Millî Kütüphânesinde tesâdüf ettiği, üzerinde “Ketebe
el Fakir İskerleç” ibâresi bulunan Vak’ayi-iAcibe ve Havâdis-i Garibe-i Kefşer Ahmed (Pabuççu
Ahmed’in Garip Vak’aları ve Sergüzeştleri
kabul edilmektedir. Aynı kütüphânede bu piyesin
Fransızca, Almanca, İtalyanca tercümeleri de
mevcuttur. İtalyanca tercümesi 1809 târihlidir. Piyesin
vak’ası Bağdat’ta geçmektedir.
1842’den îtibâren Avrupalı yazarların piyesleri
tercüme edilmeye başlanmış ve ilk olarak Moliere’in
Bourgeois Gentilhomme ve Malade İmaginaire
Hastalık Hastası tercüme edilmiştir. Batı
piyeslerine benzeyen ikinci oyun, Abdülhak Hamid’in
babası Hayrullah Efendi tarafından yazılmış
olan Hikâye-i İbrâhim Paşa ile İbrâhim-i Gülşenî’dir.
Bu yıllarda gazetelerde tiyatro ile ilgili yazılar
yayınlanmaya başlamıştır. Ayrıca 1860’ta batı
tarzında Türk komedyasını kurmak gâyesiyle
Şinâsi’nin ortaoyunundan faydalanarak yazmış olduğu
Şâir Evlenmesi de ilk piyesler arasında sayılabilir.
Nâmık Kemâl Vatan Yahut Silistre isimli bir
oyun yazmıştır. Bu oyun çok meşhurdur. Necip Fâzıl’ın
1940’ta yazdığı Sabırtaşı isimli piyesiyle
Reis Bey, Nam-ı Diğer Parmaksız Sâlih, Künye,
Abdülhamîd Han, Tohum önemli olanlarıdır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*