PLÂNLAMA; Aim. Planung (f), Fr. Planing
(m), İng. Planning. Bir ekonomide gâyelere optimum
şekilde ulaşmada kullanılan bir iktisâdî strateji
aracı ve üretim bölüşüm, yatırım ve tüketime dair
ekonomik işlemlerde kullanılan bir sistem. Plânlama,
belirli ekonomik hedeflerin tespiti ve bu hedeflere
ulaşmak için gerekli usûllerdir. Plânlama matematiksel
olarak bir “sınırlamak maksimizasyon”
dur. Plânlama belirli bir ekonomik gâyeye
ulaşmak ve onu açığa çıkartmak için ekonominin
elindeki kıt kaynakları kullanma biçimini belirler.
Plânlamanın tatbik edildiği sahalar çok fazladır.
Bir devletin kendine has savunma strateji plânlaması
olabileceği gibi, NATO veya diğer savunma
kuruluşlarının da ortak savunma plânlamaları
vardır. Plânlamanın en dar çerçeve içerisinde tatbik
edildiği saha üretim ve donatım plânlamasıdır.
Bu plânlamada işletmenin bir işi en verimli şekilde yapması için uygun malzeme, insan ve makina
gücünü uygun zamanlamalarla kullanarak işin belli
bir sıraya göre yapılması dikkate alınır.
Plânlamanın girdiği bir saha da, arâzi plânlamasıdır.
Memleket çapında arâzinin en iyi bir şekilde
değerlendirilmesi ve ekonomik gelirin arttırılması
için dağıtımının plânlanması lazımdır. Bir arâzi
plânlaması yapılırken az gelişmiş bölgenin canlandırılması,
nüfusun bölgelere eşit dağılımı gözönünde
bulundurulur. Böylece göçler önlenmiş, belli
bölgelerde ânî nüfus patlamalan ile doğacak sosyo-
ekonomik problemler önceden çözülmüş olur.
Plânlama genel anlamda hükümetlerin ekonomik
ve siyâsî alanlarda tasarladığı plânları, aldığı
tedbirleri içine alır. Devletlerin iktisâdî ve
siyâsî alanda hazırladıkları plânlamaya kalkınma
plânlaması denir ve belli zaman süresi içinde plânlama
işlerinin tamamlanması ile arkasından yeni
plânlama yapılması esas alınır. Ekonomik yapıya
göre plânlama, ya devlete âit olur veya özel mülkiyeti
de dikkate alacak şekilde olur. İlk devlet kalkınma
plânlaması komünist Rusya ve Nazi Almanya’sında
tatbik edilmiş, batı devletlerinde beş
yıllık kısa süreli kalkınma plânları 1960’larda uygulanmaya
başlamıştır.
Türkiye’de ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı,
özellikle sanâyinin ve tarımın yurt seviyesinde
dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini,
ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirmesini
yaparak verimli şekilde kullanılmasını
plânlamak ve bu gâyeyle gerekli teşkilâtı kurmak
devletin görevidir. Devlet bu görevini gerçekleştirirken,
İktisadî kalkınmayı plâna bağlaması ve
kalkınma plânı yapması mecbûrîdir. Kalkınma
plânları, Devlet Plânlama Teşkilâtı tarafından
hazırlandıktan sonra, Başbakanlığa sunulur. Yüksek
Plânlama Kurulu plânı tetkikle rapor hâlinde
Bakanlar Kuruluna sevk eder. Bakanlar Kurulunun
onayından geçen plânlama tasarısı, Meclise
sunularak kânunla onaylanır.
Kalkınma plânlamasının başarılı olması uzun
vâdeli bütçe plânlaması, hedef ve stratejisi bulunan
devletlerde mümkündür. Plânlamanın başarılı
olması ayrıca bilgi toplayan müesseselerin mevcut
olmasıyla da ilgilidir. Devlet İstatistik Enstitüsünün
plânlamadaki önemi büyüktür.
Bir ekonomide uygulanacak plânın hazırlanması,
çeşitli safhaları gerekli kılar. Bu durum safhaların
birbirlerine bağlanmasında ve koordinasyonun,
plânın gerçekleşme derecesinde çok büyük rol
oynar.
Genel olarak plânlama çeşitleri: Nüfus Plânlaması
(5 yıllık), Kalkınma Plânlaması, Üretim Plânlaması,
(ihrâcat), Satış Plânlaması (Pazarlama), Yedek
Parça Plânlaması, Tezgâh ve Yedekleri Plânlaması,
Âile Plânlaması vs. gibi çeşitleri vardır.
PLÂNLAMA
22
Eki