P R O S T A T B E Z İ; Aim. Prostata, Vorsteherdrüse
(f), Fr. Prostate (f), İng. Prostate. Halk arasında
kestanecik adını alan ve erkekte uretranm (idrar
borucuğunun) ilk parçası çevresinde bulunan
bir salgı bezi. Yer olarak mesânenin altında, kalın
barsağın son kısmı olan rektumun önünde bulunur.
Üretra içerisinden geçer. Ersuyu boşaltım kanalları,
keza prostatı delerek uretraya açılır. Şekli bir kestâneye
benzeyen prostatın rengi kırmızımtrak mor
ve kıvamı sertçedir.
Erişkinlik dönemine kadar küçük olan prostat,
bu döneme gelinince hızla büyür. Yetişkinde yüksekliği
25-30 mm, tabanda önden arkaya çapı 25, enine
çapı ise 40 mm arasındadır. Ağırlığı, 20-25 gramdır.
Ellili yaşlara kadar bu boyutlarda olan prostat,
çoğu defâ bu yaşlardan sonra büyümeye başlar.
Prostat bezinin özellikleri şöylece özetlenebilir:
Erkeklerde bulunur. Ergenlikte diğer tenâsül
organları ile birlikte hızla büyür. İnsanda devamlı
salgı yaparak uretraya döker. Ersuyunun esas kitlesini
teşkil eden prostat salgısıdır.
Prostat Hastalıkları
İltihâbî hastalıklar: Bunlara prostatit denir,
müzmin veya had (akut) olabilir. Prostatitlerde abseleşme
sık görülen bir olaydır. Had prostatit bütün
erkeklerin yaklaşık % 30’unun geçirdiği sık görülen
bir rahatsızlıktır. Alkolizm, aşırı cinsî münâsebet,
genel düşkünlük hâlleri hastalığı kolaylaştırır. Genellikle
idrar birikimine ve mesâne iltihâbma sebep
olur. Sık idrara çıkma, geceleri idrara kalkma, kanlı,
irinli, bulanık ve ağrılı idrar yapma görülebilir.
Anüsten parmakla yapılan muayenede, prostat büyük,
hassas ve sıcaktır. Tedâvi edilmezse, abseleşebilir
veya müzminleşebilir. Ağrı kesiciler ve antibiyotikler
verilir. Yatak istirahatine alınır. Alkol ve
cinsî münâsebet yasaklanır.
Müzmin prostatit, genellikle akut prostat iltihâbının
müzminleşmesiyle ortaya çıkar. Belirtiler
hafif olup hafif ateş, ağrı, ara sıra akıntı, sık idrara
çıkma olabilir. Tedâvisi daha zor olup, uzun
sürer ve yüz güldürücü değildir.Prostat absesi, genellikle had prostatit sonucunda
ortaya çıkar, belirtileri, had prostatite benzer
ve çok daha şiddetlidir. Prostat delinebilir ve
komşu organlara iltihap yayılabilir. Tedâvisinde
yüksek doz antibiyotik, ağrı kesiciler, ateş düşürücüler,
kas gevşeticiler verilir, bunlar da yetmezse
absenin dışarı akıtılması yoluna gidilir. Tüberküloz
mikrobu ile olan müzmin prostatitlerde
tedâvi zordur ve çok zaman ister. Uzun süreli verem
ilâçları kullanılır.
Prostat büyümesi: Bez dokusu hücrelerinin
artması ile ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle 50
yaşın üzerindeki erkeklerde ortaya çıkar ve sebebi
tam olarak bilinmeyen bir durumdur. Bu yaştan sonra
erkek hormonlarının aktivitesinin azalması sebep
olarak gösterilmektedir. Tedâvi edilmediği taktirde
geri döndürülemeyen bozukluklara sebep olur. Büyüyen
prostat idrar yollarının mesâneden sonraki
kısmı olan uretrayı sıkıştırır ve belirtiler buna bağlı
olarak ortaya çıkar. İdrar akımı engellenip idrar,
mesânede birikmeye başlar. Mesâne kasları da yetersizliğe
düşerse böbreğe doğru geri akım başlayıp,
taş ve iltihap gelişimi kolaylaşır.
Büyüme sonucunda sık idrara çıkma, idrarın
damla damla gelmesi, gece idrara kalkma, idrar
yapma sırasında yanma ve sızlama, idrar kaçırma
gibi belirtiler ortaya çıkar. Muayenede prostatın
sert, lâstik kıvamında ve birkaç kat büyümüş olduğu
tespit edilir.
Prostat büyümesinin esas tedâvisi cerrâhî
müdâhale ile büyümüş olan bezi çıkartmaktır.
Belirtiler, hafif, idrar birikimi ve enfeksiyon gelişimi
yoksa rahatlatıcı olan hormon tedâvisi yapılır.
Hastalara alkol kesinlikle yasaktır. Acılı
yiyeceklerden, kabızlıktan ve soğuktan kaçınmak
gerekir.
Prostat kanserleri: Genellikle 60 yaşın üzerindeki
erkeklerde görülen prostat kanserleri, erkek
kanserlerinin % 10’unu teşkil eder. Akciğer
kanserinden sonra erkeklerdeki ikinci büyük kanbilinmemekle
birlikte, androjenlerle (erkek hormonlarıyla)
yakın ilişkisi olduğu bilinmektedir.
Kanserin şiddeti, kökenini aldığı hücreye benzeme
oranına göredir. En iyi tabiatlı olanları kökeni
olan hücreye en iyi benzeyen hücrelerden olanlarıdır.
Prostat kanseri belirtileri ilk başta selim
prostat büyümesindekilere benzer. Diğer organlara
yayıldığında borularla ilgili belirtilere de sebep
olur. Kemiklerle ve karaciğerle ilgili belirtiler
bunların başında gelir. Organ yayılımı yapmışsa
belirtilere genel düşkünlük ve iştahsızlık da eklenir.
Kesin teşhis prostattan alınan biyopsi materyaliyle
konur, yayılımı araştırmak için şüphe edilen
organlar da incelenir.
Erken teşhisle tedâvi kolaydır. Başlangıcından
kısa süre sonra teşhis edilenleri cerrâhî olarak çıkartıldıklarında
tam şifâ sağlanır. Erkeklik hormonları
ile bağımlı olduklarından, dişilik hormonları
ile kanserin gerilemesi sağlanır. Erken
teşhis için elli yaşını aşmış her erkeğin altı ayda bir
prostat muayenesi yaptırması en önemli konudur.
PROSTAT BEZİ
22
Eki