wiki

PULSAR

P U LS A R ; Aim. Pulsar (n), Fr. Pulsar (m), İng.
Pulsar (pulsating star). Radyo dalgaları şeklinde
muntazam vuruş ve akışlar yayan küçük yıldız. Bu
yıldızın teşekkülü astronomların varsayımlarına
göre şöyledir:
Milyonlarca senelik bir parlayıştan sonra nükleer
yakıtını tüketen bir yıldız önce sarsılmaya,
sönmeye ve çözülmeye başlar. Kütlesi çok büyümüştür. Kırmızı dev adı verilen bu safhadan sonra,
yıldız beyaz cüce hâlini alır. Bu safhada kütlesini
büyük ölçüde kaybetmiş, fakat büyük ölçüde
de yoğunlaşmıştır. Yıldızın küçülmesi bu
safhada da durmaz. Git gide artan çekim sebebiyle
başdöndürücü bir hız alır ve yoğunlaşma da aynı
hızla devam eder. Nihâyet bu büzülme yıldızın
eski ölçülerine göre mini mini hâle gelmesine kadar
sürer. Böylece pulsar denilen olağanüstü gökcismi
ortaya çıkar. Ölçüleri de ekseriya küçük bir
uydunun veya bir asteroidinkinden fazla değildir.
Fakat yoğunluğu aklın alamayacağı kadar büyümüştür.
Bir kıyaslama yapılırsa, suyun yoğunluğunun
100 milyon katıdır denilebilir. Bu ölçüye göre
pulsardaki maddenin bir santimetre kübü, ağırlık
olarak 100 milyon ton gelecektir. Pulsardaki bir
çay kaşığı maddeyi kaldırabilmek için, limanlarda
herbiri 50 ton yük kaldıran dev vinçlerden iki
milyon adet gerekecek veya bu maddeyi taşıyabilmek
için de, dört milyondan fazla büyük kamyon
lâzım olacaktır. Bu açıklamalara göre pulsar
denilen yıldızların bir gram maddesinde bu kadar
dehşetli bir gücün saklanması, bunu yaratanın
kudretinin yüceliği karşısında insanoğlunu acze,
hayranlık, hayret ve şaşkınlığa düşürmektedir.
Pulsardaki olağanüstü madde iki hâldedir: Katı
ve sıvı. Katı madde son derece yoğun olması yanında
aklın alamayacağı kadar serttir. Saç teli çapında
bir parçası Boğaziçi Köprüsünün ayaklarından
daha dayanıklıdır. Sıvı maddenin ise çok değişik
özellikleri vardır. Bu sıvı için sürtünme ve
aşınma diye bir şey yoktur. Süpersıvı adı verilen bu
akarmaddenin bir bardak içinde karıştırıldığını
kabul edersek, bu hareketini, başkaca müdâhale
edilmeksizin sonsuza kadar sürdürür.
Kabuğunda yoğun manyetik alanlar olduğundan
pulsarı yeryüzünden anlamak ve görmek mümkündür.
Pulsar durmaksızın kendi etrafında döndüğü
için (kendi çevrelerinde bir sâniyede binlerce
defâ) sözü edilen manyetik alanlar dev bir anten
vazifesi yapar ve yıldızdan radyo dalgaları biçiminde
vuruş ve atışların çıkmasına sebep olur. Bu
şekilde uzaya yayılan dalgalar, yeryüzündeki uzayın
kulaklarına, yâni radyo-teleskoplara kadar
ulaşmakta ve “uzayın kalbinin sesi” bize kadar
gelmektedir.
İlk pulsar, 1967 senesinde Cambridge Üniversitesinde
ilim adamları tarafından keşfedilmiştir.
CP1919 ismi verilen bu pulsarın neşrettiği
radyo dalgalarının peryodu 1.337 sâniye idi. Daha
sonraki faaliyetler ve radyo-teleskoplarla yapılan
çalışmalarla tespit edilen pulsar sayısı 300’ü
bulmuştur.
H.Y.Chin, R.Lynds ve S.P.Maran, “Pulsar Avcısı”
olarak adlandırılan elektronik fotoğraf makinası
ile Yengeç Pulsarının peryodik aralarlaenerji yayarken neşrettiği ışık noktalarının seri
halde resmini çekmeye muvaffak olmuşlardır. Her
bir ışıma arasındaki peryod sâniyenin 30’da biridir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir