Ruslar, hiç zulüm yapmamışlar, tek bir kadina kıza göz kovmamışlar

Ruslar, hiç zulüm yapmamışlar, tek bir kadina kıza göz kovmamışlar.’’hir bakım görme-

miş şarap küpleri, ladin ağacından şarap teknesi çocuk-îm-ii.u ,-,k olr.v.;;, crürnruk b’nasmın. Gim  – veıern

-gimı ğın her köşesine sinen, hâlâ soluk alıp veren yaşanmışlığın nasıl belgeleneceği ise belirsiz. Hatta, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 26.10.2001 tarihli raporunun altındaki imzalara bakılacak olursa “gereksiz”, Tıpkı 10. yüzyıl yapımı Ferhath Kalesi, 16. yüzyıl yapımı üç kemerli, kesme taştan Ber-ta ve Soğanlı Köprüsü, Selçuklu kümbetleri, 1856 yapımı Zeytinlik Merkez Camii, yüzyıllık Oruçlu Camii, köylerdeki yerel mimari örneği ahşap evler, evlerin içindeki yaşantılar, dağa taşa biçim veren ustalıklar gibi,

her şey ve herkes gibi gümrük binası da suların kalacağı günü bekliyor.

Değil hikâyeler, badece bir soyadı bile çok şe^ kimi zaman, msan-tıoga uıııiMaiKiut umı, II Çoruh’unla gibi… Kimi zaman da Fahrettin Yıl ğil mi o baraj, herkes gibi o da kovup guçetek dir ekip biçtiği, dedelerinden emanet bağını b< evini, yurdunu. Ya, onun oğlu? İstimlak paras bir hayat kuracak, Anadolu’nun öbür ucunda, havasına benzermiş Menderes tarafları, öyle “Ayağımız ererse buralara da gölü görmeye g tık. Kim bilir ne zaman!” diyor, gülümseyerek, hiç gelmeyeceğini şimdilik düşünmek istemiy( Türkiye’deki baraj projelerinin idare DSİ’nin, emlak ve kamulaştırma dairesi ba

tarihli bir toplantıda sunulan bildiri diyor ki:

2r değişiminin insan sağlığı üzerine olan etkileri lizde lıenü/ bilinmeyen bir konudur. Ancak dünya da yapılan araştırmalar sonucu yer değişiminin teri, sıtma, parazitçi- hastalıklara ve depresyonla-den olduğu belirlenmiştir. Kesin kanıtlara dayanakla birlikte, şehirlerin yeni yerleşim alanlarında çok trafik kazasına manız kalındığı ve vine daha

> kazası ile karşılaşıldığı öne sürülmektedir/’ ıyal, belli ki, bir yerlerde yeniden yeşertilecek, uğu değilse de, doyduğu toprağı olacak herkesin en. Ve Artvinliler uzun bir zaman yaşadıklarına d koymaya çalışacak. Sosyal bilimciler ise “afet” bu hale. Afeti “normal beklenti kalıplarından ra-sapma” diye tanımlıyorlar ve bir köyün yüz sene-rini değiştirmenin de radikal sapma yani bir afet tığını kabul ediyorlar. Telaffuzu ne ülkeyi, ne yönetenlerin hoşuna gitse de, Artvinlilerin başına
Borçka Barajı, Gürcistan sınırına yakın bir bölgede, Muraul Çayı’nın Çoruh’a karıştığı yere yapılıyor. Tamamlandığında 23 kilometrelik Artvin-Borçka karayolunu sualtında bırakacak (üstte, solda). Çevre Etki Değerlendirme Raporu ÇED, tüm büyük bayındırlık yatırımlarında gözetilen evrensel bir Kriter. Ama Çoruh’ta raporların yeterince dikkatli hazırlandığını söylemek güç. Barajların çevre üzerindeki etkilerini yıllar sonra yaşayarak ama çok geç göreceğiz (üstte).

gelen tam bunu düşündürüyor. Üstelik deprem, sel, heyelan gibi aniden gelen değil, yirmi yıldır üzerinde çalışılan bir projenin neden olduğu bir afet bu. Vc, “Çoruh Havzası Gelişme Planı” da bütün büyük yatırımlar gibi, sunduğu tartışmadan muaf “kamusal yarar” nedeniyle dokunulmazlık taşıyor. Tarih, coğrafya, kültür mirası, insâlfyaşamları gibi kavramlar ise, o ulu yararın yanında “küçük yerel çıkarlar” kabilinden önemsizlcşivor, haklılığını ve gücünü yitiriyor. Her yeni büyük yatırım, yeni afetler yaratmaya devam edivor

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*