TBD Linux Kullanıcıları Grubu Giray Devlet, giray@linux.org.tr
Sıçanlar ve Veba
1994 yılı Ekim ayında Hindistan’da küçük bir veba salgını oldu. Sonuç: 3000’den fazla vebalı ve 50 kadar ölüm. Hindistan’da görülen veba akciğer vebasıydı; bu tür veba, vebanın en nadir, fakat en öldürücü şeklidir; hastanın konuşurken saçtığı tükürük damlalarıyla bulaşır. Veba (Yersin) basili, vebalı uçak yolcuları aracılığıyla nızia a eı ulkeiere ayılabilir. Bl ket ki ?lınan önlemler sâyesinde hu veba salgını dünyaya yayılmadı. (Uçakta tek bir akciğer vebalı hastanın oluşu, uçaktaki herkese hastalığı bulaştırır.) Dünya, aşı sayesinde çiçek salgınlarını önledi; bugün dünyada çiçek hastalığı hiç görülmüyor ve bu virüsle çalışanlar dışında hiç kimseye çi-
çek aşısı yapılmıyor; fakat yoksulluk ve pislik hastalıkları olan veba ve kolera, gelişmekte olan ülkelerde hâlâ görülüyor; Örneğin 1992 yılında Vietnam, Tanzanya, Madagaskar, Peru ve Zaire’de 1758 veba vakası görüldü; bunlardan 198’i ölümle sonuçlandı. Son veba salgını Hindistan’ın Sûra bölgesinde görüldü. Bu kentte yeni kurulan dokuma endüstrisinin çektiği dokuma işçileri kentin çevresindeki gecekondulara yerleştiler. Buralarda kimsenin aldırış etmediği çöp yığınlarında fareler cirit atıyordu. Veba basili sıçanlarda salgın yaparak önce onları öldürür; sonra sıçan pireleriyle insanlara bulaşır. Hindistan’da sıçanlar kutsal hayvanlardan sayılır ve resimde görüldüğü gibi onlara yiyecek bile verilir. Sûra’daki veba, yoksulluk, pislik, çöp yığınlarını sıçanların istilâ edişi, halkın sıçanları öldürtmeyip besleyişi, cahillik, kamyon şoförleri ve salgından kaçanlarla yayılmıştır.
Science ct Vie, Aralık 1994