SİDON, Akdeniz kıyısında, Beyrut’un 45 km. güneyinde, bir zamanlar Akdeniz’in ve Fenike’nin önemli bir limanı olan kent. Bugünkü adı Sayda’dır. İ.Ö. 1200’de Filistinlilerin işgaline uğrayıncaya kadar Fenike’nin başlıca kentlerinden biriydi. Kısa bir süre Mısır’ın egemenliği (İ.Ö 608-605) altında kalan kent, sonraları Ptolemeosların ve Selev-kosların egemenliğine girdi. Daha sonra Roma’nın kolonisi durumuna gelen Sİdon ayrıca piskoposluk merkezi oldu. Haçlılar dönemindeyse birçok kez el değiştirdi. İlk kez 1855’te yapılan kazılarda birçok lahit ortaya çıktı. 1887’de Müzeler Müdürü Osman Hamdi Bey tarafından yapılan kazılar sonucu “İskender”, “Satrap”, “Likyalı” ve “Ağlayan Kadınlar” diye bilinen lahitler bulundu. Bu yapıtlar İstanbul Arkeoloji Müzesi’n-de sergilenmektedir.
SİEMENS – MARTİN YÖNTEMİ,
son zamanlara dek dünya çelik üretiminde başı çeken üretim yöntemi. Adını, 1850’lerde ve 1860’larda William Siemens ve Pierre Emile Martin’in konuyla ilgili çalışmalarından almıştır. Bu yöntemde kullanılan Fırın, bir tekne ile ısıtma odalarından oluşur. Gaz yakıtla ısıtılır. Gövdesi ateşe dayanıklı taşlardan yapılmış ve dıştan çelik levhalarla desteklenmiştir. Tekne, büyüklüğüne göre
50-500 ton hammadde alabilir. Alev, hammaddeyi yalayarak ergitir ve ergimiş çelik potaya akıtılır. Bazik yöntemle üretimde hammadde olarak demir cevheri, hurda çelik ve kireçtaşı kullanılır. Cevherdeki yabancı maddeler kireçtaşıyla birleşe-rek bazik bir cüruf oluşturur. Asidik yöntem daha az kullanılır ve silisli refrakterlerden ötürü asidik bir cüruf meydana gelir. Fırında biri gaz, öbürü de hava girişi için iki ağız bulunur. Sıcak yanmış gazlar bacaya gitmeden önce, bu ağızlardan birini periyodik olarak dıştan yalarken, ötekinden hava girer. Böylece hava girişi yapan ağız sürekli olarak ısıtılarak yanma verimi artırılmış olur.