wiki

Süleyman bin tarhân

Hadîs âlimlerinden. Tâbiînden olup, künyesi Ebû Mu’ temir, lakâbı; el-Hâfız, el-îöıâm, Şeyhülislâmdır. el-Kaysî, et-Teymî’dir. 143 (m. 760) senesinde vefat etmiştir. Enes bin Mâlik’den, Ebû Osman el-Hindî’den ve diğer ba’zı zâtlardan hadîs-i şerif işitip, rivâyet etmiştir. Kendisinden ise Şu’be bin Haccâc, Süfyâiı bin Uyeyne, Süfyân-ı Sevrî, îbn-i Mübârek, Yezîd bin Hârûn ve çok sayıda âlim hadîs-i şerif rivâyet etmiştir. Onun rivâyet ettiği hadîs-i şerifler Kütüb-i sitte denilen meşhûr altı hadîs kitâ- bında yer almaktadır. Şu’be bin Haccâc şöyle demiştir: “Süley- mân et-Teymî’den daha sâdık birini görmedim. Resûlullahm (s.a.v.) bir hadîs-i şerifini okurken yüzünün rengi değişirdi. Kırk sene bir gün oruç tutmuş bir gün yemiştir. Geceleri uyumaz yatsı namazının abdesti ile sabah namazı kılardı. Yüz civânnda hadî- s-i şerif rivâyet etmiş olup, Basra’da ilmi ve ameli ile meşhûr bir âlimdir.” Yahyâ Ket- tân, “O’nun gibi Allahü teâlâdan çok korkan birini daha görmedim.” Bir başka zât da (Cerîr) “O devâmlı sadaka verirdi. Eğer sadaka verecek bir şeyi olmazsa iki rek’at nâfile namaz kılardı.” demişlerdir. Her secdede yetmiş defa tesbîh okurdu. Hammâd bin Seleme “Biz Süleymân et- Teymî’yi her an Allahü teâlâya itâat üzere görürdük, ma’siyeti aslâ hoş karşılamazdı” buyurmuştur. Kendisini methederek senin bir benzerin bulunur mu? dediklerinde “öyle söylemeyin. Rabbim indinde karşıma ne çıkacak bilmiyorum” diyerek Zümer sûresi 47. âyet-i kerîmesinden “Artık zannetmedikleri bir azâb, Allah tarafından mlar için meydana çıkm ıştırmeâlin- ieki kısmı okudu. Ebû Ali Basrî, Teymî’nin müezzininden naklen şöyle anlatmıştır: “Süleymân et-Teymî yanımda yatsı namazını kıldı. Sonra Mülk sûresini okumaya başladı. “Nihayet vakti gelip de o (va’d edilen) azabı yakından gördüklerinde o kâfir olanların yüzleri kötüleşiverir…” meâlindeki âyet-i kerîmeye gelince bunu tekrâr tekrâr okudu. O kadar ki cemâat dağıldı bir ben kaldım. Bir müddet sonra ben de çıkıp gittim. Sabah ezânını okumaya geldiğimde aynı yerinde oturuyor ve aynı âyet-i kerîmeyi tekrâr ederek okuyordu.” İbrâhim bin Süleymân şöyle anlatmıştır: “Süleyman et-Teymî ile bir adam arasında bir mes’eleden dolayı anlaşmazlık çıktı. Adam yanına yaklaşıp eliyle karnına dayandı, bunun üzerine adamın eli kurudu.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir