Kimi hayvanları bir yere bağlamak, çekip götürmek, gezdirmek, çalıştırmak, tanınmalarını sağlamak vb. için boyunlarına takılan madeni ya da deri çember, bağ. —2. Nalın, takunya ve terliğin, üstten ayağı tutan deri ya da meşin bölümü. —3. Bir kimseye tasma takmak, onu yönetmek, ona hükmetmek (kaba.). —Avc. Kabaralı tasma, pek itaat etmeyen bazı köpeklere takılan, iç kesiminde sivrice uçlar bulunan tasma. —Ayakkc. Ayağın ön bölümünü örten saya parçası.—Çoc. bak. Çocuğa takılan, bezden kayışlı bir tür koşum; gerek kancalar yardımıyla çocuğun oturmasına, gerek bir yular aracılığıyla yürümesine yardımcı olur. —El sant. Takunya ve burnu açık terliklerin üst kısmı. (Yan kısımdan çivi vb ile tutturularak ayağın taban üzerinde durabilmesini sağlar.) —ikt. tar. Tasma akçesi, OsmanlIlar döneminde, tımar sahibinin tımarı içinde bulunan arazi sahiplerinden aldığı vergilerden birinin adı. Bu vergiye çift akçesi de denirdi. —Kırs. inş. Tasma takımı, ahırlarda hayvanları boynundan bağlamaya yarayan bağlama sistemi. (Amerikan tipi tasma takımı, borudan ya da düz demirden yapılmış eklemli parçalardan oluşur.) —Mim. HALKA’nın eşanlamlısı.
TASMA ;
31
Ara