TÜFEK
dördüncülük, Yugoslavya’da Üs-küp’te düzenlenen yarışmada Başarı Ödülü kazandı. “Beygirname” (1969) ve “Paşaname” (1970) adlı albümleri yayımladı. Üslubunun en önemli özelliği, hoşgörüye dayanan bir eleştiri anlayışı ve yalın çizgileridir.
TÜFEK, uzun namlulu hafif ateşli silah. 16. yüzyılın ilk yarısında keşfedilen tüfek, namlusunun arkasına yerleştirilen barutun, çakmaktaşından çıkan kıvılcımla ateşlenmesi sonucu küçük bilya şeklindeki mermisini fırlatıyordu. Kullanılması zor ve hantal olduğundan 16. ve 17. yüzyıllarda pek yaygınlaşamadı. 18. yüzyılın başlarında ucuna süngü takılan tüfek, hem ateşli hem de kesici silah niteliğini kazandığından daha yaygın olarak kullanılmaya başlandı. 19. yüzyılın ortalarına kadar tüfekte köklü bir teknik yenilik sağlanamadı. Ancak bu tarihten sonra Almanların kuyruktan dolma iğneli tüfekleri bu alanda büyük bir devrim yaptı. Amerikalıların iç savaş sırasında geliştirdikleri seri atışlı, dumansız ba-rutlu ve madeni kapsülle fişekleri olan tüfek, modern tüfeklerin öncüsü oldu. Tüfeklerin namlu, mekanizma ve kabza olmak üzere üç kısmı vardır. Namlu, değişik çaplarda yapılmış çelik bir borudur. Savaş tüfeklerinin namlu çapları genellikle 9 mm. olur. Namlunun içinde, merminin ateşleme olduktan sonra hız kazanabilmesi için yivler ve setler açılmıştır. Namlu boyları yaklaşık 60 cm. kadardır. Yanan barutun dumanı, yağ vb. maddelerden namlu içi sık sık kirlenip pas tutabileceğinden, tüfekle birlikte taşınan ve harbi adı verilen ince uzun metal çubuğun ucuna bez bağlanarak namlu temizlenir. Mekanizma, namlunun dip tarafında yer alır ve namluya fişek sürmeye, fişeği ateşlemeye yarar. Otomatik olmayan tüfeklerde mekanizma içine 5 ya da 6 fişekten oluşmuş bir bağ yerleştirilir. Mekanizmanın kolunu öne doğru sürüp kilitledikten sonra fişek namluya sürülmüş olur. Emniyet mandalı açıldıktan sonra tetik çekilince harekete geçen bir iğne fişeğin arkasındaki, içi barut dolu kovana çarpar ve ateşlemeyi yapar. Fişeğin çekirdek
TÜFEK
05
Ara