Genel

TURİZM

TURİZM, dinlenmek, eğlenmek, tanımak vb. amaçlarla yapılan gezi ve bu amaca hizmet eden her türlü örgütlenmenin tümü. Turizm etkinlikleri, amacına göre, dinlenme ve eğlence turizmi, tedavi turizmi gibi sınıflara ayrılır. Yaygın bir sınırlama biçimi de turizmi, iç ve dış turizm olarak ayırmaktır. İç turizm, adından da anlaşılacağı gibi, kişilerin ülke sınırları içinde bir yerden bir yere gitmesi, dış turizmse turistik amaçlarla yurtdışına çıkmasıdır. İş gezileri, genellikle turizm kapsamına alınmaz. İki yüzyıl öncesinde turizm etkinlikleri oldukça sınırlıydı. 18. yüzyılda yalnızca soylular bu tür gezilere çıkabilirdi. 19. yüzyılda bunlara varlıklı burjuvalar da katıldı. O dönemlerde diğer sınıfların turistler arasına katılması “can sıkıcı” bir olay olarak nitelenmekteydi. Turizmin kitlesel boyutlar kazanması II.
Dünya Savaşı sonrasındaki yıllara rastlar. Kuşkusuz bunda, özellikle gelişmiş ülkelerdeki halkın satınal-ma gücündeki artışın yanında teknolojik gelişmelerin de payı vardır. Ayrıca büyük seyahat firmalarının düzenlediği toplu gezilerin de rolü olmuştur. Günümüzde turizm, dünya mal ve hizmet piyasasının % 5-6’sını, yalnızca hizmet piyasasını-nınsa % 16’sını oluşturur. 1980’de dünyada toplam olarak 285.000.000 turist yaklaşık 100 milyar dolar harcadı. Toplam turist sayısının % 80’i-ni, sanayileşmiş Batı ülkelerinin halkı oluşturuyordu. Bunun da yaklaşık yarısı Federal Almanya, ABD, İngiltere ve Fransa’dan gelen turistlerdi. Bu oranların nedeni, kuşkusuz, gelişmiş ülkelerde iş saatlerinin kısalması, tatil zamanının uzaması, ücretlerin artması ve bunlara bağlı olarak tatil gezisi gereksinimi ve alışkanlığının da yaygınlık kazanmasıdır. Böylece büyük ölçüde gelişmiş ülkelerde doğan turizm etkinliği, ortalama gezi uzaklığının artmasıyla yavaş yavaş çevreye, gelişmekte olan ülkelere doğru yayıldı (bununla birlikte günümüzde gelişmekte olan ülkelerin turizm gelirlerinden aldığı pay ancak % 15 kadardır). 1970’li yıllarda yapılan bir anket, varlıklı sınıflarla ücretlilerin tatil yapma amaçlarının birbirinden farklı olduğunu ortaya koydu. Çeşitli kesimler için tatil, bir “dinlenme ve çalışma gücünü yeniden kazanma aracı” olarak algılanırken, daha üst sınıflar görgülerini artırmak, gündelik çevrelerinden uzaklaşmak, yaşam biçimlerinde değişiklik yaratmak vb. amaçlarla tatile çıkmaktadır. Ne amaçla olursa olsun, turizm etkinliklerinin çeşitli ülkelerin ve ulusların kültürlerinin tanınması ve kaynaşmasında rol oynadığı da kesindir. Ancak, bazı görüşlere göre, bu toplumsal ve kültürel kaynaşma kimi zaman olumsuz etkiler de yaratabilmektedir. Bu olumsuz etkilerin, özellikle gelişmekte olan ülkelerde görülebileceğini savunanlar, turizmin ülke ekonomisinde turizm yatırımlarına bağımlılık, moda akımlarının etkisinin artması, ulusal kültürün yozlaşması, turistik kullanıma
sunmak için yüksek miktarda ithalat yapmak zorunluğu vb. yaratabileceğini ileri sürmektedirler. Dünya turizm hareketlerinin yönlerine gelince: 1980’de turistik gezilerin yaklaşık yarısı Batı Avrupa ülkelerinin kendi aralarında yapıldı. Turistler tarafından en çok ziyaret edilen 10 ülkeyse (bunlar dış gezilerin 2/3’ünü topladılar), sırayla ABD, İtalya, Fransa, İspanya, İngiltere, Federal Almanya, Avusturya, Meksika, İsviçre, Kanada oldu. Türkiye’de turizm çalışmalarının önem kazanması son 30 yıla rastlar. O günden bu yana bu konuda oldukça ilerleme gösterilmişse de henüz ülkenin turizm potansiyeli tam anlamıyla değerlendiri-lebilmiş değildir. Turizm sektörünün istenilen boyutlarda gelişememesi-nin en önemli nedeni altyapı yatırımlarının tamamıyla gerçekleştirilememiş olmasıdır. Bunun yanında siyasal, sosyal ve kültürel etkiler de, Türkiye’ye gelen Batılı turist sayısını büyük ölçüde kısıtlamaktadır. 1979’da Türkiye’ye 1.101.777 yabancı turist gelmiş, aynı yıl Türkiye’nin turizm geliri 210.523.000 dolar olmuştur.
TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir