dar kavgaları başlamış ve bunun üzerine Saltanın üç kızı da o zamanlar
Sultarıönü H isarı adiyle anılan bugünkü Afyon’a sığınmışlardır. Babalarından
miras kalan altın ve zinet eşyasını da birlikte getiren bu üç sultandan
( Cevhere N âim e) Hatun Afyon’a geldiğinde memleketin içme suyuna
pek ihtiyacı olduğunu görmüş ve bu uğurda varlığını harcıyarak
şehrin doğu güneyinde 24 Km. uzakta K ışlacık ve K alecik köyleri
arasındaki birkaç pınar suyu, derelerden geçirilerek, dağ sırtlarından
dolaştırılarak, üstü açık dar bir kanalla şehre getirilmiş ve çeşmelere
dağıtılmıştır. Fakat sellerden çabuk bozulduğu, yabancı maddeler karış
tığı ve yer yer suyunu kaybettiği için zaman zaman büyük emeklerle
onarılmağa çalışılmıştır. Suyun bu durumunu gören Cevhere N âim e H a
tu n , tekmil servetini bu yolları düzenlemek, şehrin su derdini kökünden
önlemek için sarfetmiştir. Böylece, kanalları yeniden taştan yaptırmış;
aynı zamanda Kışlacık köyü yakınındaki – şimdi Kadmana denilen – pınarı
bir ölçek altına köylüden satın alarak (B ugün bu pınara Ölçek denilm
ektedir) açık kanalları örttürmüş, zamanındaki en ileri şartlara uyularak
suyu şehre kadar getirtmiştir. Bu suretle ihya edilen ve K adınana
adını alan bu su, bir zaman gelmiş K a rg ı K ebir adlı bir hayır kurumu
tarafından idare edilmiştir. Bu kurum, zamanla gelişen şehrin su ihtiyacını
karşılayamamağa başlamış; bunun üzerine K ışlacık ve K alecik derelererinde
birçok pınarlar daha bularak K adınana suyuna bağlamış ve
çoğalan su, dere içinde yapılan bir depoya toplanmıştır. 1925 yılında
Kargı Kebir su kurumu kaldırılmış, mevcut parası ve şirkete ait mülkler
Afyon Belediyesine verilmiştir. O yıl, Belediyenin mevcut sermayeyi kendi
parasiyle genişletmesi üzerine, K adınana Suyu Türk Anonim Şirketi kurulmuştur.
Bu şirket şehrin yüksek yerlerinde üç büyük depo yaptırmış
ve şehrin içindeki su borusu şebekesini yenileyerek suyu daha fennî ve
sıhhî hale koymuştur. 6-8 basınçlı olan bu suyun 24 saatteki :gelir
ölçüsü, 4,200 metre küptür. Bomesi (Mikyas-ı-mâ) 6,5 dir.
Bundan başka, şehirde 1,5 bomeli Taşpınar ve 5,5 bomeli U lucak
adlarındaki iyi vasıflı sular da vardır. Bunları kaynaklarından şehire
g ¿tiren bir tesisat yoktur. Fakat, halk buralardan teneke, bakraç vejdamacanalarla
su getirtirler; bunları satanlar da vardır.
ŞİFALI SULARI
A fyo n -K a ra h isa r eskilerin «Apem ea K ibatos» adını verdikleri yük
sek bir trakid kitlesinin eteklerinde kurulmuştur. Denizli bölgesi de
içinde olmak üzere, bu çevre A ristoteles zamanındanberi «K atakaum ene»
( Yanm ış M em leket) adiyle anılmaktadır; bunun sebebi, ilin daha çok
batı kısımlarındaki suların, toprak üzerinde kireçlerini bırakmalarındandır.
Denizlinin P am ukkalesi de bu oluşun en canlı bir örneğidir. II sınırları
içindeki şifalı su kaynaklarının sayısı çoktur. Bunların terkipleri
birbirine pek benzer. İlin güneyindeki şifalı sular genel olarak soğuktur,
G azlıgöl H a m a m ı: Afyon – Eskişehir demiryolu üzerinde, Hamam
istasyonunun 200 metre batısındadır. Afyon şehrine 21 Km. uzaklıktadır.
Hamamın bulunduğu vadi, eski bir çöküntü olup batı yönündeki dağ,
gınayıs, şist, ku va rsit gibi silisli kayalardan meydana gelmiştir. Bu
hamamın suyu, + 45° olup kalevi maden suları lezzetinde ve kükürt kokuludur.
Banyo ve içme olarak kullanılır. Böbrek, Kalb, Damar ve Romatizma
hastalıkları için iyidir. Büyük bir havuzu, kârgir bir kaplıcası, iki
spor vücut için bir ilâçtır.
TÜRKİYE KILAVUZU – AFYONKARAHİSAR İLİ
15
Şub