UÇAK MÜHENDİSLERİ NİÇİN PİRE İLE İLGİLENİRLER?

UÇAK MÜHENDİSLERİ NİÇİN PİRE İLE İLGİLENİRLER?

Fritz STREMPEL

Eğer pire bir insan kadar bü­yük olsaydı, 300 metre yüksek sıçrayabilecekti. Asıl ilginç olan şey ; onun bu dev uçuşlarında gerekli gücün yalnız onda birini bacak kaslarından almasıdır.

 

 

 

O    irenin bu inanılmaz yeteneği göz önün-

■    de tutularak çok ilginç biiim kurgu romanları düşünülebilir. Bu mini mini ve in­sanların pek hoşuna gitmeyen hayvancılık, kendi vücut yüksekliğinin yalnız yüz katı ka­dar yükseklere sıçramakla kalmaz, aynı za­manda, bu sıçrayışları dört saniye arayla 78 saat arkası kesilmeden sürdürür, durur:f Bu dikey sıçrayışlarında birden bire, 140 yer çe çekimi kuvvetine eşit olan bir ivme basıncı oluşturur, bu da onu, normalden 140 kat da­ha ağır yapar.

Eğer bilimse! dilde Sifonaptera adını alan bu yaratığın başardığı yüksek ivme uçuşları, aynı oranda astronotlar tarafından başarıla- bilseydi, yabancı güneş sistemlerine yapıla­cak akla, hayale sığmayacak yolculuklar yıllık uçuşlara dönüşebilecekti. Yukarıda sö­zünü ettiğimiz yabancı sözcük grekçedir ve “kanatsız emici” anlamına gelir. Zoolog ol­mayanlar ise 0,5-3 mm kadar büyük ve 200 miligram kadar ağır olan sifonoptera’lara ”pire”derier.

Bazan bu küçücük böceğin inanılmaya­cak yeteneklerinin daha da ağır testlere tâ­bi tutulmak istendiği görülür. Örneğin, her beşinci sıçrayıştan sonra bir pire genellikle bacakları üzerine düşmez, sırtı üstüne veya

başı üstüne düşer. İnsan ölçülerine dönüş rüldüğünde, 300 metreden fazla tutacak olan bu sıçrama veya düşme yüksekliği, onu ser­semletmez bile. Hatta sert bîr engele çarp­sa bile.

İlkel organizmaların, zarar görebilecek ince şekillere sahip olmadıkları tartışılabilir. Fakat ortaya çıkacak soru şudur: Acaba, tüm yeteneklerini elde edebilmek için üç kurtçuk (sürfe) aşamasından ve aylarca süren kozalaşma sürecinden geçmek zorunda kalan bir canlı yaratık, kaba bir şekil alabilir mi? Burada söz konusu edilen süre, tavşanların oğulcuk (embriyon) halinden, doğum anına kadar geçirdikleri zamandan daha uzundur. Yüzlerce ince kıl aracılığı ile bütün vücudu tarafından koku ve tat alan ve etrafındaki çevreyi bir insandan daha iyi farkedebilen bir organizmaya acaba ilkel denilebilir mi?

Pirenin, yaralanmamasının gerçek neden­leri, yumuşak, renksiz kitin’e eklenen sert, kahverengi sklerotin karışımından oluşan iskeletinin, vücudunun içinde taşınmadığı- dır. Bu iskelet bütün böceği sarmıştır. Bö­ceklere özgü dış (exo) iskelet pirede, birbiri­ne karşı sınırlı şekilde hareket eden 19 zırh halkasından oluşur: Bunlar, eğilip bükülme­yen (oynak olmayan) iki mercek, (ki bunlar

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*