UÇAN BULUT
Beverly AZARIN
eçen sonbahar, Japonya’nın Güney sahillerinde değişik ve ilginç bir gemi göründü. İlk bakışta 216 ft. (65 m.) boyunda olağan bir kıyı tankerini andıran bu gemi; iki çelik direği beyaz kutularla kaplı olduğundan görenleri hayrete düşürüyordu. Gemi yol almaya başlar başlamaz, kutular, elektronik bir kumanda ile 100 sq (9 m 2 ) genişliğinde plastik birer yelken olarak açılıp, rüzgarı yakalıyordu.
Rüzgar alıcıları, sürekli devrede olan ve kaptan köprüsünde bulunan bilgi sayara, otomatik olarak bilgi yollıyarak, yelkenleri en uygun koşulda rüzgara göre ayarlanıyordu. En elverişli 7 meltemde yani yaklaşık saatte 35 deniz mili gücünde bir rüzgarda, bilgisayar dizel yakıtlı motörleri kapatıyor ve gemi 12 deniz mili hızla yoluna devam ediyordu. Rüzgarın azalması veya şiddetlenmesi durumunda, tıpkı gündüz açılıp gece kapanan çiçeğin taç yaprakları gibi, yelkenler açılıyor ya da kapanıyordu.
Geçmişin cesur yelkenli gemileri gibi, henüz geliştirilen Shin-Aitoku Maru da Asya kıyılarında, yılda yaklaşık 500 bin dolarlık yakıt tasarruf ederek, petrol taşıyacak. Firmanın Başkanı Shingo Aitoku, “Eğer sistem iyi çalışırsa bu tipten daha çok gemiler yapacağız” demektedir.
Bu anlatımla insanın gözünün önüne ince uzun gemi görüntüsü gelse bile Shin-Aitoku Maru ile kesinlikle romantik 19. yy Conrad ve Melville’ine dönüş olmıyacaktır. Gemi aslında ciddi bir deneme olacaktır; çok geçmişlere dayanan bir teknolojiyi (yelken gücünü), geleceğin ümut veren bir enerji kaynağına dönüştürme çabası içine girilecektir.
Eğer bir gün, rüzgardan güç alan çağdaş ticari gemiler gerçekleşirlerse buna, sadece evvelden ucuz ve bol bulunan yakacak kaynaklarının tükenmesi neden olacaktır. Nasıl yelkenli gemiler, çok yük alan, az sayıda tay falı güvenli motorları olan dizelli şileplerin ortaya çıkması ile silindilerse, bugünün, sırf yakıta bağlı gemileri de gelişen zamanla, okyanus ticaret ekonomisindeki hızlı ve kesin değişikliklerle çok zor duruma düştüler.
Her yıl, çeşitli irilikte ve tipte 25 binden fazla gemi, hemen hemen bütün dünyanın gereksinimi olan 2 milyar tondan fazla yakıt, kömür, kereste, tahıl, işlenmiş mal taşımaktadır. Geçen yıl okyanuslardan geçen gem: ler, günde yaklaşık 4 milyon varil petrol yattılar ki, bu miktar hemen hemen Amerika- daki günlük araç, fabrika ve evlerdeki gereksinimin dörtte biridir. 1973 ten beri di. unutmayalım, petrolün fiyatı on misline çıkmıştır. Durum böyle olunca, deniz, endüs:.-H si, yükselen akaryakıt fiyatlarına karşı, burj- rı azaltarak çözüm aramaya başladı.
Kısa zamanda araştırmalar, gemilerde ni enerji kaynakları bulma çabasında yoğ-zal laştı. Kısmen, ortaya çıkabilecek büyük .s^M likelerin kamoyu tarafından sezinlenip, afl