wiki

Vergi Mahkemesi

Vergi mükelleflen ile maliye arasında mâli konularda çıkan uyuşmazlıktan halletmekle vazifeli mahkeme. Vergi Mahkemeleri 2576 sayılı ve 6 Ocak 1982 tarihli “Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun” ile kurulmuştur. Bu mahkemelerin çalışma ve muhakeme usulü 2577 sayılı ve 6 Ocak 1982 tarihli “İdari Yargılama Usulü Kananu”nda düzenlenmiştirVazifesi: Genel bütçe, İl Özel İdareleri, Belediye ve Köylere ait vergi, resim ve harçlarla benzeri mâli yükümlülükler ve bunlara ilişkin zam ve cezalar ile tarife uyuşmazlıklanna bakarak, 6183 sayılı “Amme Alacaklanmn Tahsili Usulü Hakkında Kanun”un uygulamasından doğan uyuşmazlıkları halleder. Aynca, diğer kanunlarla verilen meseleleri halleder (Kuruluş Kanunu, md. 6). Teşkili: Vergi Mahkemeleri, Kuruluş Kanununun 4. maddesi gereğince, bir başkan ile yeteri kadar üyeden kurulur. Başkan bulunmadığı zaman en kıdemli üye vekalet eder. Fakat, Kanunun 7. maddesine göre, kazançları götürü usulde tesbit edilen mükelleflerin sınıf ve derecelerinin tesbitine ilişkin işlemlere karşı açılan davalar ile her türlü vergi, resim, harç ve benzeri mâli yükümler ve bunların zam ve cezalan toplamı 75 bin lirayı geçmeyen miktarlara (tarhlara) karşı açılan davalar vergi mahkemelerinde tek hâkim tarafından çözüme bağlanır. Yetkili Mahkeme: Vergi konusundaki uyuşmazlıkları halledecek olan “yer” itibariyle yetkili mahkeme, uyuşmazlığın cinsine göre değişiktir. Usûl Kanununun 37. maddesine göre, a) Uyuşmazlık konusu vergi, resim, harç ve benzeri mâli yükümlülükleri tarh ve tahakkuk ettiren, zam ve cezalan kesen, b) Amme Alacaklannın Tahsili Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasında ödeme emrini, düzenleyen, c) Diğer uyuşmazlıklarda dava konusu işlemi yapan dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesi yetkilidir. Çalışma Usulü: Vergi mahkemelerinin nasıl çalışacaktan, hangi usulü tatbik edecekleri, idari yargılama usulü kanununda gösterilmiştir. Bu kanunun 3. maddesine göre, vergi davalan, vergi mahkemelerine yazüan bir dilekçe ile açılır. Dilekçede: a) Taraflann ve varsa vekillerinin ad ve soyadlan veya ünvanlan ile adresleri, b) Davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı deliller, c) Davaya konu olan işlemin tebliğ tarihi, d) Uyuşmazlık konusu olan miktar, e) Davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nev’i ve yılı, tebliğ edilen ihtarnamenin tarihi ve numarası ile varsa mükellef hesap numarası gösterilir. 4. maddeye göre, vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde dilekçeler, yetkili vergi mahkemesine gönderilmek üzere, Asliye Hukuk Hâkimliğine veya yabancı memleketlerde Türk Konsolosluklanna verilir. Vergi mahkemelerinde dava açma süresi, özel kanunlarda ayn süre gösterilmeyen hallerde 30 gündür. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarda gösterilen ilân yolu ile bildirim yapılan hallerde, özel kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilân tarihini takip eden günden itibaren 15 gün sonra işlemeye başlar. (Usul Kanunu, Md. 7). Vergi mahkemelerinde prensip olarak duruşma yapılmaz, dosya üzerinde inceleme yapılır. Fakat uyuşmazlık konusu olan vergi, resim ve harçlar ile bunlann zam ye cezalannın toplamı 200.000 lirayı aşması halinde duruşmalı yapılır, duruşma yapılması taraflarca istenebileceği gibi, mahkeme de duruşma yapılmasına karar verebilir. (Usul Kanunu, Md. 17). Karara İtiraz: Vergi mahkemelerinin kararlanna karşı bir üst yargı merciine karşı itiraz edilebilir. Tek hâkimli vergi mahkemelerinde karann tebliğinden itibaren 30 gün içinde mahkemenin bulunduğu yer yargı çevresindeki Bölge İdare Mahkemesine itirazda bulunur. Bölge İdare Mahkemesinin bu konuda vereceği karar kesindir, başka yargı organlanna itiraz edilemez (Md. 45). Tek hâkimli vergi mahkemelerinin dışında kalan vergi mahkemelerinin vermiş olduğu kararlara karşı 60 gün içinde Danıştay’da dava açılır (Md. 46). Danıştay, Vergi Mahkemesinin vermiş olduğu bu karan bozarsa, alt mahkeme de eski kararında direnirse, İtilaf, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, kesin karara bağlanır.

Vergi mahkemesinin verdiği karara karşı bir üst mahkemeye itiraz edilmiş olması veya temyiz yoluna gidilmiş olması verilen karann uygulanmasını durdurmaz. Fakat ilgili, kişi teminat gösterirse, itiraz sonucuna kadar karann infazım durdurmasına mahkeme karar verebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir