Genel

VVATSON yE ĞRICK.

VVATSON YEĞRICK

 

ABD’li biyolog James ‘Dewey Watson (doğumu 1928) ile İngiliz biyokimyaa Sir Friancis Harry Compton Crick’ in (doğumu 1916) bilime en büyük katkıları.Sonunda Mâurice Wilson ve Rosaline Frarıklin gibi biyokimyacılar, bilgilerin hücrede DNA (deoksiribonükleik asit) denen büyük moleküller biçiminde bulunabileceği sonucuna vardılaiBu araştırmacılar 1950’den 1953’e kadar DNA örnekleri (molekülleri) topladılar, saflaştırdılar ve X ışınlan kınnımı denen özel bir yöntemle moleküllerin fotoğraflarını çektiler. Bu yöntemde, molekülün biçimi, çizgi ve noktalardan oluşmuş karmaşık bir desen halinde bir ekrana yansıtılır.
İngiltere’deki Cambridge Üriiversitesi’nde çalışan Watson ve Crick 1953’te, bu fotoğraf-lann ve o güne kadar derlenebilmiş bütün bilgilerin ışığında DNA’nm yapısını çözmeyi başardılar.
WATf 49
Her DNA molekülü, bir kolyedeki boncuklar gibi yân yana dizilmiş binlerce birimden oluşuyordu. Bu “koly^” kendi üstüne kıvrılarak, saat zembereği gibi sarmal bir biçim almıştı. Her kromozomda birbirinin üstüne dolanmış iki DNA molekülü vardı. Bu moleküllerin kimyasal bileşenleri ya da yapıtaşları aynı, ama molekül üzerindeki konumlan bir nesnenin aynadaki görüntüsü gibi tersti.
DNA’nın bu yapısı uzun yıllar araştırılan iki soruya yanıt getirdi. Her şeyden önce, bilgilerin DNA’daki özel bir şifrede gizli olduğu, bu şifrenin de DNA molekülündeki yapıtaşlarının diziliş sırasıyla belirlendiği anlaşıldı; Moleküllerde birbirinden farklı dört yapıtaşı olduğu için, şifre de dört harfli bir “kimyasal alfabe”yle yazılıyordu. Yapıtaşlarının değişik düzenlemeler içinde dizilmesiyle, binlerce kimyasal sözcük oluşturulabiliyordu i Buna genetik şifre denir. ‘
Açıklığa kavuşan ikinci nokta, kopyalama işleminin doğrudan doğruya DNA molekü-lünce denetlendiğinin anlaşılması oldu. Bir kromozomda sarmal halde buluiıan iki DNA molekülü birbirinden aynldığında- her biri kendisinin “ayna görüntüsü” olan ikinci bir kopyasını üretiyor ve bu kopyayla üst üste dolanarak yeni bir ikili sarmal oluşturuyordu. Sonuçta, bir çift molekülden birbirinin eşi olan iki çift DNA molekülü doğuyordu.
Watson, Crick ve Wilson’ın b’ü çahşmalan ■ 1962’de Nobel Ödülü’ne değer görüldü. Her biri, genetik şifrenin yazılmasını ve çözülmesini, kalıtsal bilgilerin hücrede değerlendirilmesini aydınlatmak üzere araşitırmalannı sür-^ dürdüler. Çalışmalarının biyoloji ve biyokimya alanında çok büyük etkileri pldü. Kalıtım ve kalıtsal hastalıklar konusundaki bilgilerimizin ve genetik mühendisliği alanındaki tekniklerin çoğunu bu bilim adamlannıri çalışma-^ larma borçluyuz. J

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir